
'Tecride karşı kadın özgürlük mücadelesini daha fazla sahiplenmeliyiz'
- 09:01 1 Eylül 2018
- Güncel
DİYARBAKIR - PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin kadın kazanımlarına da bir saldırı olduğunu dile getiren DTK Diyarbakır Delege Eş Sözcüsü Zelal Bilgin, "Bu yüzden tecride karşı kadın özgürlük mücadelesini daha fazla sahiplenmeliyiz" dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecrit ağırlaştırılarak devam ederken, sağlık durumu hakkında ise herhangi bir bilgi verilmiyor. İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan Abdullah Öcalan'ın kardeşlerinin Kurban Bayramı nedeniyle İmralı'ya gitmek için avukatları aracılığıyla Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptıkları başvuru bir kez daha reddedildi. Avukatların 27 Temmuz 2011'den bu yana yaptığı 782 görüşme başvurusu ise "hava muhalefeti", "koster bozuk" ve "koster onarımda" gibi gerekçelerle reddedildi.
'Tecrit tüm halkları etkiliyor'
Tecridin tüm halkları etkileyebilecek sonuçlar doğurduğunu söyleyen Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Diyarbakır Delege Eş Sözcüsü Zelal Bilgin, "Tecrit bütünen kıyımın ve kırımın önünü açabilecek, savaş ve talan politikalarının daha fazla güçlendirebileceği bir ortamı kendisi ile birlikte getiriyor. Bu sebeple tecridi yalnızca Kürt halkı üzerinden değerlendirmek eksik olur. Bu tüm Ortadoğu halklarını etkileyecek sonuçlar doğuran bir olaydır" diye konuştu.
'Tecrit İmralı sınırlarını aştı, tüm halklara dayatılıyor'
Tecridin devlet tarafından tüm halklara işkence aracı olarak kullanılmaya çalışıldığını kaydeden Zelal, devamında şunları belirtti: "İmralı'daki ağırlaştırılmış tecrit zindanlarda bulunan bütün yoldaşlarımız üzerinde, halklar üzerinde ve muhalif tüm kesimler üzerinde uygulanmaya çalışılıyor. Bugün yüzlerce hasta siyasi tutuklu olmasına rağmen görüş yasaklarından tutalım tek tip kıyafete ve hücre cezalarına kadar sistematik bir şekilde şiddet yaygınlaştırılmaya çalışılıyor. Özelde İmralı'da dayatılan ağırlaştırılmış tecrit genelde bütün halklar üzerinde ve zindanlarda da kendini dayatmaya devam ediyor. Bu sebepten İmralı'daki tecridi yalnızca İmralı üzerinden değerlendirmemeli bunu tüm halklar ve muhalif kimlikler üzerinde oturtulmaya çalışılan bir tecrit olarak değerlendirmek gerekir."
'Tecridin kalkması halkların kurtuluşu olacaktır'
İmralı tecridinin kalkmasının tüm halkların kurtuluşu olacağını vurgulayan Zelal, “Tecridin kaldırılması demek Ortadoğu'daki kaosun, savaş politikalarının sonlandırılmasına ve Ortadoğu'nun yeniden dizaynının çok daha makul koşullarda, savaşı geride bırakacak, aynı masada oturup siyasi tartışmaların konuşulabileceği ortam ile toparlanmasını sağlayacaktır" diye belirtti.
'Daha fazla kadın özgürlük mücadelesi'
Abdullah Öcalan'ın kadınların özgürlük mücadelesinin önünü açtığına ve bu özgürlük mücadelesinin tecrit ile yok edilmeye çalışıldığına dikkat çeken Zelal, kadınların kazanımlarından geriye düşürülerek, baskı altına alınmaya çalışıldığını da sözlerine ekledi. Zelal, son olarak şöyle dedi: "Biz kadınlar tecrit kalkıncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz. Çünkü şunu çok iyi biliyoruz Sayın Abdullah Öcalan eril ve tekçi zihniyetin, iktidar sisteminin nasıl bir sistem olduğunu çok net bir şekilde çözüme ulaştırmış, bu sistemle mücadele ederken, Ortadoğu halklarından tutalım etnik kimliği her ne olursa olsun farklı tüm kesimlere yayarak, kadın ve gençliği öncü kılan, güçlendiren, güç katan ve önünü açan bir noktada duruyor. Bu anlamda biz kadınlar kadın özgürlük mücadelemizi daha yükseğe taşımak için İmralı tecridine karşı durmamız gerektiğini biliyoruz. Tecrit karşı daha fazla kadın özgürlük mücadelemize sahip çıkmalıyız."