Tutsak edilemeyen düşler: Özgürlük büyük hayaller kurmaktır

  • 09:05 6 Temmuz 2018
  • Güncel
İZMİR - “Düşler Tutsak Edilemez: İçerden Dışarıya Fotoğraf” sergisi için “müebbet hapis” cezasına çarptırılan Mustafa Ağcakaya’nın “çölde açan kardelen ve eski bir kapı” figürlerini fotoğraflayan İFSAK yönetiminden Ayten Ünal, “Özgürlük gerçekten büyük hayaller kurmak ve o hayaller üzerinden tutunarak yaşamaktır” dedi. 
 
Red Fotoğraf Grubu ve Görülmüştür Ekibi tarafından cezaevlerindeki tutsaklarla dayanışmak amacıyla projelendirilip, 68 tutuklunun çekmeyi hayal ettikleri fotoğraflar "İçerden dışarıya fotoğraf" sergisi ile İzmir'de sanatseverlerle buluşmaya devam ediyor. İzmir Sanat Merkezi’nde 30 Temmuz’da açılan sergi, 8 Temmuz’a kadar sürecek. Görülmüştür Ekibi’nin tutsakların hayalindeki kareleri fotoğraflama fikri Red Fotoğraf’ın katkılarıyla önce 55 fotoğraf ve 55 tutsak ile “İçerden Dışarı Dışarıdan İçeri Fotoğraf Köprüsü” adıyla gerçekleştirildi.  Red Fotoğraf ekibinden Sultan Güner ile İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği (İFSAK) yönetiminden Ayten Ünal, sergi hakkında konuştu.
 
İktidarın görünmesini istemediği kareleri fotoğrafladıklarını belirten Sultan Güner, 2015 yılında Görülmüştür Ekibi ile yollarının nasıl kesiştiğini anlattı. Tutsakların birçok insanın göremeyeceği ayrıntıyı görebildiklerini ve tasvir edebildiklerini söyleyen Sultan, projeye ilk olarak içeriye gönderilen fotoğrafların tasvir edilmesiyle başladıklarını kaydetti. Ardından hayal edilen karelerin fotoğraflanması fikrinin ortaya çıktığını belirten Sultan, özellikle belgesel foto ve haber fotoları çekenlerin zorlandığını söyledi. Sultan, “Ben bir fotoğraf için 3 kez Diyarbakır’a gittim. Başka bir mahpusun karesi için ise Fas’a kadar gitmek gerekti. Ancak bize yapılamayacak zannettiğimiz şeyleri yapabildiğimizi gösterdiler” dedi.
 
‘Cezaevlerindeki tutsaklar bizden çok daha umutlu’
 
İlk projeden sonra ekibe dahil olmak isteyenlerle beraber sayının 66’ya çıktığını ifade eden Sultan, 15 Temmuz ve OHAL ilanından sonra yaşanan korku atmosferinden dolayı birçok fotoğrafçının projeden ayrıldığını aktardı. 60 fotoğrafçının çektiği 68 fotoğrafla serginin tamamlandığını dile getiren Sultan, cezaevlerinde yaşanan baskıyı şöyle anlattı: “Gönderdiğimiz şeyler ellerine ulaşamıyor ya da onlardan gelmiyor. Gönderdiğimiz kitapçık gösterildiği halde verilmemiş. Çoğu cezaevlerinde hiç verilmedi. İzmir Buca almadı, Elbistan almadı. İçerideki sıkıntıları yazıyorlar ama her şeyi yazamıyorlar. Daha çok hayatla bağ kurmaya çalıştıklarını düşünüyorum yazdıklarıyla. Onlar bizden çok daha umutlu” diye konuştu. 
 
Bir müebbetliğin ümidi
 
Aynı zamanda İstanbul Çağlayan’da “Adalet Nöbeti” tutan avukatlardan biri olan Ayten Ünal ise, ikinci projede çektiği fotoğraflarla yer aldı. Ayten, “müebbet hapis” cezasına çarptırılan Mustafa Ağcakaya’nın “çölde açan kardelen ve eski bir kapı” figürlerinin olduğu hayalini fotoğrafladı. Bu fotoğraf karesini elde edebilmek için Fas’a gittiğini belirten Ayten, “Çölde kardelen hayal eden aslında derin bir umut hayal eden bir hayalperesttir. Müebbetlik olan arkadaşımızın aslında hayali cezaevinden tahliye olmaktı. Umudu hala yeşerttiğini gördük. Bizim umudumuzun bittiği zamanda onların mektupları bize ilaç oldu. Bu çalışma eşit ve çok dayanışmacı çok özgürlükçü bir proje oldu. Geleceğe olan inancımızı birbirimize aşıladık. Ve gördük ki İçeride veya dışarıda olmak çok önemli değil özgürlük gerçekten büyük hayaller kurmak, o hayaller üzerinden tutunarak yaşamak” ifadelerini kullandı. 
 
8 Temmuz’a kadar açık olan sergide izlenimlerinizi yazacağınız da bir defter de mevcut. Ayten, sergiyi ziyaret edenlerin mutlaka düşüncelerini yazmalarını rica etti.