'Toplum vicdanını harekete geçmeye çağırıyoruz'

  • 14:20 5 Temmuz 2018
  • Güncel
VAN - Ahtamara Kadın Platformu öncülüğünde çocuk istismarı ve katliamlarına ilişkin yapılan basın toplantısında konuşan ÖHD üyesi Ekin Yeter, "Kadınlar olarak olayın çözümünü zihniyetin dönüşmesi için önleyici çalışmalarda gördüğümüzü bir kez daha belirtiyor, çocuklar ve kadınlar için şiddet önleyici çalışmalar için toplum vicdanını harekete geçmeye davet ediyoruz" dedi. 
 
Van'da Ahtamara Kadın Platformu öncülüğünde 15 Haziran'da Ağrı'da, 22 Haziran'da ise Ankara'da kaybolan 4 yaşındaki Leyla Aydemir ve 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara'nın katledilmesine ilişkin basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya TJA, kapatılan kadın kurumlarının üyeleri, siyasi temsilciler, ÖHP, Jineoloji atölyesi üyeleri ile çok sayıda kadın katıldı.  Toplantıda kadınlar adına konuşan Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP) üyesi Ekin Yeter, "Ötekileştirici, ayrıştırıcı yaşanan olayların arka planındaki zihniyet çözümlemesinden uzak ve sorunun çözümünde de bir o kadar uzak politikalar en çok çocukların ve kadınların hayatları üzerinde etkili olmakta ve ne yazık ki bu politikaların iz düşümü en kutsal değer olan yaşam hakkının çalışmasına kadar uzanmaktadır" diye konuştu.  
 
Her yeni güne çocuk istismarı ile uyandıklarını söyleyen Ekin,  "En son Haziran ayında 24 çocuk istismara uğradı. Ne yazık ki bu süreç kendini tekrarlayarak devam etmektedir. Son süreçte toplum olarak karşı karşıya kaldığımız şiddet büyük bir toplumsal öfke ve infial yaratmıştır. Bu öfkeyi iyi anlamak ve çözümün ne olduğu noktasında etkili tartışmalar yürütmek gerekmektedir" diye belirtti. 
 
'Toplumsal bir özeleştiri verilmeli'
 
Çocuk istismarlarına yönelik toplumsal olarak bir özeleştiri verilmesi gerektiğini kaydeden Ekin  şöyle devam etti: "Bizler mücadele eden kadınlar ve toplumu oluşturan bireyler olarak olaylar gerçekleştikten sonra ah vah edip, linç kültürünün söylemlerinde bulunmak dışında, suçu önlemek için elimizden gelen her şeyi yapıyor muyuz? Bizim elimizdeki imkanların kısıtlı olduğu göz önüne alınırsa, peki devlet suçu önlemek için bütün imkanları elinde var iken bu imkanları yeterince kullanıp sorumluluğunu yerine getiriyor mu?  Cevabın 'Hayır' olduğu yaşanan olaylarda bir kez daha kendini göstermiştir. Suçu önlemek için harekete geçmeyip, olay olduktan sonra da çözümden uzak söylem ve yöntemler ile toplumun duygularını sömürmekten başka gerçekleştirilen bir fiil söz konusu değildir." 
 
İstismara karşı birçok STK'nin ve kadın örgütlerinin çocukların korunması gerektiğini vurguladığını ifade eden Ekin, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: 
 
"*Öncelikle evrensel bütün haklarımız korunmalıdır. Anayasa'da yer alan düzenlemeye göre usulüne uygun olarak yürürlüğe girmiş Uluslararası Sözleşmeler kanun hükmündedir. Bu çerçevede Uluslararası Sözleşmeler, Çocuk hakları Sözleşmesi, İstanbul Sözleşmesi etkin uygulanmalıdır. Yine Çocuk Koruma Hizmetleri Koordinatör Strateji Belgesi uygulanmalıdır. Çocuğun bakım ve gözetimi anne babanın sorumluluğundadır. Ancak ihmal, yetersizlik veya kasıt ile bu sorumluluklarını yerine getirmeyebilirler. Çocuk Hakları Sözleşmesi ile devletin anne babanın sorumluluklarını yerine getirmemesi durumunda onların yerine bu soruna bir çözüm getirmesi sorumluluğu olduğu düzenlenmiştir.  Uygulanmaması suçtur. 
 
* Çocuğun gelişimini izleyen bir sistem gereklidir. Gelişimi sürerken bebeklik ile okul çağı, aile ilişkisi bir bütün olarak ele alınmalıdır. Şiddet ve istismar ancak bu şekilde ihmaller zincirini kırarak önlenebilir. 
 
* Failler korunmamalı,  Cezasızlığa son verilmeli, saygın tutum ve iyi hal indirimleri gibi sınırlandırılmalı ve uygulanmamalıdır. 
 
* Mevcut cezalar bile uygulanmazken, hadım ya da idam gibi insanlık karşıtı cezalara başvurmak sorunun üzerini örtmekten başka bir işe yaramamaktadır. Suçu önlemek için bir şey yapmayıp, olaylar olduktan sonra insanlık karşıtı cezaları gündeme getirerek toplumun duyguları sömürmemeli, zihniyet ile mücadele gerçekliği elden bırakılmadan somut çözüm metotlarına yoğunlaşmalıdır." 
 
'Zihniyetin değişmesi gerekiyor' 
 
 Ekin son olarak,  "Kadınlar olarak olayın çözümünü zihniyetin dönüşmesi için önleyici çalışmalarda gördüğümüzü bir kez daha belirtiyor, çocuklar ve kadınlar için şiddet önleyici çalışmalar için toplum vicdanını harekete geçmeye davet ediyoruz" dedi.