İSTANBUL - İHD Eş Genel Başkanı avukat Eren Keskin, ölüm orucundaki trans kadın Buse için yaptığı dayanışma çağrısında,  "Çünkü Buse'nin talebi aslında kendi içimizdeki demokratikleşmeyi sağlayacak olan bir talep. Biz transfobi ve homofobiden kurtulmadığımız sürece diğer bütün kimliklerimiz ilerici olarak tanımlanan kimlikte olsa iç demokratikleşmemizi sağlamamız mümkün değil" dedi.

 

Tekirdağ 2 No'lu F Tipi Kapalı Erkek Cezaevi'nde tutulan ve 30 gündür talepleri karşılanmadığı için ölüm orucunda olan trans kadın tutsak Buse için İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nde basın toplantısı yapıldı. Buse'nin avukatlarının ve hukukî süreci takip eden aktivistlerin katıldığı toplantıda Adalet Bakanlığı'nın, doktor raporuna rağmen Buse'nin yasal hakkı olan cinsiyet uyum operasyonu olmasını "hayati önem taşımadığı"nı belirtilerek ameliyatı keyfî bir şekilde engellediği ifade edildi. 

 

"Cinsiyet uyum ameliyatı haktır gasp edilemez" yazılı pankartın asıldığı toplantıda, açıklama metnini Buse'nin arkadaşı Derya Özata okudu. Buse'nin yapılan keyfi tutum nedeniyle bugün itibariyle ölüm orucunun 31'nci gününde olduğunu hatırlatan Derya, Buse'nin üzerinde geçici ya da kalıcı olası tüm hasarlardan Adalet Bakanlığı'nı sorumlu tuttuklarını belirtti.

 

Rapora rağmen engel olunuyor!

 

Derya, Buse'nin daha önce de resmi kurumlara yaptığı başvurulardan herhangi bir yanıt almamasına karşılık 30 ve 60 günlük olmak üzere açlık grevi direnişi yaptığını hatırlattı ve şöyle konuştu: "Buse, Medeni Kanun'un 40'ncı maddesinde 'cinsiyet değişikliği' olarak yer bulan cinsiyet uyum operasyonu için tüm prosedürleri yerine getirmiştir. Adli Tıp 6'ncı İhtisas Kurulu 21 Temmuz 2017 tarihli raporu ile 'kişinin transseksüel yapıda olduğu ve cinsiyet değişikliğinin ruh sağlığı açısından uygun olduğu' şeklinde durum tespiti yapılmış ve mahkeme de bu raporu dayanak alarak Buse'nin cinsiyet uyum operasyonu için izin kararı vererek kararı kesinleştirmiştir."

 

'Devlet transfobisini tescilledi'

 

Tüm hukuki sürece rağmen Adalet Bakanlığı'nın Türk Ceza Kanunu'nun 122'nci maddesine ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ayrımcılığı yasaklayan 14'nci maddesine aykırı bir biçimde, Buse için verilen raporun yetersiz olduğuna karar verdiğini söyleyen Derya, Adalet Bakanlığı'nın vermiş olduğu keyfi kararla transfobisini bir kez daha tescillediğini belirtti. Derya, Buse'nin temel insan hakkı olan sağlığa erişim hakkı kapsamındaki cinsiyet uyum operasyonu için gerekli işlemlerin derhal tesis edilmesini ve bu keyfi tutuma son verilmesi gerektiğine dair çağrı yaptı.

 

'Transfobiden kurtulmamız lazım'

 

Açıklamadan sonra İHD Eş Genel Başkanı avukat Eren Keskin söz alarak, devletin Türk, Sünni ve erkek bir yapı istediğini ancak Buse'nin ise durumun tam tersini teşkil ettiğini söyledi. Buse'nin Kürt ve Trans olduğunu söyleyen Eren, Buse'nin devletin tanımladığı "normal" kavramına uymadığını sözlerine ekledi. Buse'ye haksızlık edildiğini kaydeden Eren, şunları kaydetti: "Buse ilk olarak Erzurum'da avukatsız olarak yargılandı. Ben onunla cezaevinde ilk görüştüğümde dava dosyasını da yeniden incelemek istediğimi belki bir şeyler yapabileceğimi söylediğimde bana 'Hayır önceliği benim cinsiyet kimliğime verin lütfen, çünkü ben bedenimdeki hapishaneden kurtulmak istiyorum' demişti. Bu söz benim için çok yeterliydi. Ben sadece şunu bekliyorum kendilerini muhalif olarak tanımlayanlardan, diğer cezaevlerindeki mahpusların yaptığı ölüm oruçlarına gösterdiğiniz ilgiyi lütfen Buse'nin yaptığı ölüm orucuna da gösterin. Çünkü Buse'nin talebi aslında kendi içimizdeki demokratikleşmeyi sağlayacak olan bir talep. Biz transfobi ve homofobiden kurtulmadığımız sürece diğer bütün kimliklerimiz ilerici olarak tanımlanan kimlikte olsa iç demokratikleşmemizi sağlamamız mümkün değil."

 

'Devlet eliyle vicdansızlık yapılıyor'

 

"Normal" diye bir şeyi ancak insanın kendisinin belirleyebileceğini dile getiren Eren, "Sadece vicdan vardır ve bence bugün Buse'ye yapılan şey vicdansızlıktır. Devlet eliyle vicdansızlık yapılıyor. Bana göre en büyük ahlaksızlık da budur. Bu devletin yasalarına göre cinsiyet değiştirmek bir haktır. Bunun için de Buse bütün hukuki süreçleri tamamlamış bugün Buse'nin ameliyatına engel konulması devletin erkek egemen yaklaşımından doğuyor. Bunu değiştirmek için var gücümüzle mücadele edeceğiz" dedi.