
TJA: KHK ile kapatılan çocuk kurumları derhal açılmalı
- 11:14 5 Temmuz 2018
- Güncel
DİYARBAKIR - Son süreçte artan çocuk kayıpları ve katliamlarına tepki gösteren TJA, Çocuk Hakları Bakanlığı’nın kurularak etkin yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğine dikkat çekti. TJA ayrıca, KHK’lerle kapatılan kadın ve çocuk kurumlarının derhal açılması gerektiğini vurguladı.
Son süreçte artan çocuk kayıpları ve katliamlarına ilişkin tepkiler gelmeye devam ediyor. Tevgera Jinên Azad (TJA), Ağrı’da 15 Haziran tarihinde 4 yaşındaki Leyla’nın, 22 Haziran tarihinde ise Ankara Polatlı’da Eylül’ün kaçırılıp katledilmesine ilişkin açıklama yayınladı. Leyla ve Eylül’ün kaçırılarak cansız bedenlerine ulaşılmasına karşı öfkelerinin arttığına dikkat çeken TJA, çocukların özgür bir toplumda yaşamaları için yürütülen özgür toplum mücadelesinin gerekçesi olduğunun altını çizdi.
Eril devlet aklının yüzyıllardır çocuk istismarları ve katliamlarında rolünün bilindiğine dikkat çekilen açıklama şu şekilde:
“Bilinmelidir ki çocuğa dönük hiçbir katliam hiçbir istismar 'münferit' ya da bireysel değildir. Çocuğu birey olarak görmeyen, çocuk sömürüsünü, istismarını meşrulaştıran, eril-egemenlikçi zihniyet, yarattığı, büyüttüğü şiddet politikalarını birçok defa ifadelendirmiş, açığa çıkan her olayı örtbas etmiştir. Ensar vakfında 45 çocuğa uygulanan istismardan sonra dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı 'Buna bir kere rastlanmış olması hizmetleri ile ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz. Biz Ensar vakfını tanıyoruz hizmetlerini de takdir ediyoruz' demiş. Yine eril zihniyettin temsilcilerinden dönemin Adalet Bakanı 'Bunlar tecavüzcü değil, bunlar cinsel istismar suçunu işlemiş kişiler değil tamamen ailelerin ve küçüğün rızası ile yapılmış işler' diyerek 12 yaşındaki kız çocuklarına yönelik istismarı meşrulaştırarak, iktidarın çocuk politikalarının ifadesi olmuşlardır.
Leyla ve Eylül’ün katledilmesinden sonra sorun bireyselleştirilmiştir
Bu politikaların sonucunda son 10 yılda çocuk istismarlarında yüzde 700’lük bir artış yaşanmış, kayıp çocuk vakaları ise 8 yılda 100 bini aşmıştır. Leyla ve Eylül’ün katledilmesinden sonra sorunu bireyselleştiren yaklaşımlar içine girilmiş, 'kimyasal hadım' ve 'idam' tartışmaları ile esastan uzaklaşılmıştır. Cinsel istismarı 'hadım' üzerinden cezalandırmak her istismarcıyı pedofili olarak göstermek suçu bireyselleştirmektir. Her istismarı 'hastalık' olarak tanımlamak veya göstermeye çalışmak arkasında yatan zihniyetti meşrulaştırmak, görmezden gelip yok saymaktır. Cinsel şiddet, cinsel istismar, çocuk ve kadın katliamları iktidarların sosyal politikalarından, kadın ve çocuk politikalarından ayrı elle alınamaz.
KHK ile kapatılan çocuk kurumları derhal açılmalıdır
Eril devletçi iktidarların, toplumu ahlaki ve politik özünden koparıp, çürüme ve yozlaşma ile teslim alıp, toplumsallığı bitirerek, bireysellik üzerinden geliştirdikleri anlayış, kadın ve çocuk cinayetleri, istismar ve tecavüz politikaları ile pratikleştirilme çabası içine girilmekte, şiddet yaygınlaştırılmaktadır. Onun içindir ki çocuk istismarları ve cinayetleri politiktir, ideolojiktir. Kaynağını iktidarların toplumu çürütme politikalarından almaktadırlar. Ayrıca, Çocuk Hakları Sözleşmesi, Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel sömürü ve istismara karşı korunması sözleşmesi başta olmak uluslar arası sözleşmeler uygulanmalı, Çocuk Hakları Bakanlığı kurularak etkin yasal düzenlemeler yapılmalı, KHK’lerle kapatılan kadın ve çocuk kurumları derhal açılmalıdır."