Duygu Ciniviz -Habibe Eren 

 

ANKARA - Seçim çalışmalarında yer alan ihraç edilen akademisyenlerden Prof. Dr. Sibel Perçinel, müşahit ihtiyacına dikkat çekti. Sibel, sandık güvenliğinin ne kadar önemli olduğunu vurgulayarak, “Bu sadece partililerle ya da birkaç gönüllü ile olabilecek bir şey değil. Yeni bir hayat kurmak için sandık başlarında olalım” dedi. 

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) seçime sayılı günler kala, sandık güvenliği noktasında çalışmalarına devam ederken, Ankara 2. Bölgede seçim çalışması yürütenlerden biri de "barış bildirisi"ne imza attığı gerekçesiyle görev yaptığı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Ana Bilim Dalından KHK ile ihraç edilen Prof. Dr. Sibel Perçinel. Sibel, HDP’deki çalışmalarını ve sandık güvenliği için dikkat edilmesi gerekenleri anlattı. 

 

‘Kadınların önde olduğu bir çalışma yürüttük’

 

Kendisi gibi barış bildirisi imzacısı olan Ankara 2. Bölge milletvekili adayı Nuray Türkmen ile birlikte çalışma yürüttüklerini belirten Sibel, sıklıkla Altındağ ve Keçiören gibi ilçelerde çalışma yürüttüklerini söyledi. Çalışmalara ilk başladıkları günlerde halkta umutsuz bir havanın hakim olduğunu ancak yavaş yavaş bu havanın dağıldığını ifade eden Sibel, “Tabi ki erkek arkadaşların katılımı vardı ama asıl olarak kadınların önde olduğu bir çalışma yürüttük. Hep birlikte bir program hazırladık ve Halk Meclisleri şeklinde bir çalışma ilerledi” diye konuştu. 

 

‘Çok olumlu geri dönüşler aldık’

 

İlk başta ilçe eşbaşkanları ve parti yöneticileri ile çalıştıklarını ancak zamanla çalışmalara katılanların sayısının arttığını vurgulayan Sibel şöyle devam etti: “Daha sonra Atapark, Bağlum, Hüseyingazi’de seçim büroları açıldı. Gerçekten sokak sokak, mahalle mahalle, kıyıda köşede kalmış yerleri gezerek, esnaf ve ev ziyaretlerinde bulunarak güzel bir çalışma yürüttük. Keçiören’de neredeyse bütün pazarları gezdik. Ev ziyaretleri yaptık kadınlarla sohbet ettik. Çok olumlu geri dönüşler almaya başladık.” 

 

‘Gezdiğimiz yerde büyük yoksulluk ve işsizliklerle karşılaştık’

 

Çalışma yürütürken yalnız 24 Haziran seçimi ekseninde düşünmediklerini daha sonra yaşanabileceklere yönelik de halkı bilgilendirdiklerini söyleyen Sibel, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İnsanlara dokunarak, onlara sarılarak, sorunlarının ne olduğunu sorarak bir seçim çalışması yürüttük. Her kesimden insan değmeye çalıştık. Çok kısa bir zaman içerisinde çok olumlu şeyler yaşadık. Gerçekten gezdiğimiz yerlerde çok büyük sıkıntılar ve yoksulluklar, işsizleştirilmiş insanlar var. Hekim olduğumdan kaynaklı gezdiğimiz yerlerde kadınların sağlık sorunlarını da irdeleyerek, seçim programı kapsamında konuşmaya çalıştık.”

 

‘2. Bölge’de çok fazla müşahit ihtiyacı var’

 

24 Haziran seçimlerinin çok kritik olduğunu ve vurgulanması gereken noktanın “sandık güvenliği” olduğunu ifade eden Sibel, sandık kurulu üyeleri ve okul görevlisi çalışmalarının bittiğini ancak müşahitlik için son güne kadar zaman olduğunu hatırlattı. Sibel, “2. Bölge için müşahit ihtiyacı çok fazla. Bütün kadınlara özelliklere de gençlere duyurumuz olsun. Hala müşahit olabilirler bu anlamda da önemli eksikliğimiz var” ifadelerini kullandı. 

 

‘Bu sadece parti ve gönüllülerle olabilecek bir iş değil’

 

2. Bölgenin yanı sıra diğer bölgelerde de müşahit ihtiyacının olduğunu kaydeden Sibel, 24 Haziran seçimlerinin hayati bir seçim olduğunu vurgulayarak, “Sandık güvenliği sözde lafta kalmasın bunu gerçekleştirelim. Gerçekten bir dip dalga geliyor insanlarda çok büyük bir umut oluşmuş durumda. Dolayısıyla umudun sınırı ve barajı olmaz. Bu sadece partililerle ya da birkaç gönüllü ile olabilecek bir şey değil; hep birlikte değiştirelim diyorsak bunun için de hep birlikte mücadele etmemiz gerekiyor. Yeni bir hayat kurmak için sandık başlarında olalım” diye konuştu. 

 

‘Baraj aşılmazsa başka partiye hayat hakkı yok’

 

“Tek adam rejimi gerçek anlamda gidici. AKP iktidarının yönetebilir olmadığını görüyoruz. Sadece 24 Haziran’a odaklanmamak lazım” diyen Sibel, 24 Haziran’dan sonra da mücadeleye devam edilmesi gerektiğini kaydetti. Sibel, “Bu anlamda HDP’nin meclis çoğunluğunu elde etmesi çok önemli. Bunu bilinçli seçmen gerçekten iyi değerlendiriyor. Bu seçimde HDP en hayati, en kritik parti. Eğer baraj aşılmazsa AKP parlamentoya sahip olacağı için hiçbir partiye hayat hakkı kalmıyor” şeklinde konuştu. 

 

‘Yurttaşlar görevli olsun olmasın sandıklarına sahip çıksınlar’

 

OHAL’den kaynaklı çok sayıda hukuksuzluğun yaşandığını ve binlerce insanın cezaevinde tutsak edildiğini söyleyen Sibel, “Bir hekimden önce bir insan olarak şunu söylüyorum. Sağlığa erişim hakkı olmayan biri sürü insan var. Kanser hastaları var. Çok ciddi sağlık sorunları yaşayan insanlar var. Gözaltına alınanlar, tutuklananlara ilaçları verilmiyor. O yüzden HDP’nin barajı geçmesi demek tutuklu binlerce insanın özgürleşmesi demek. O yüzden hepimiz sandıkları koruyalım. Cumartesi günü müşahitler, okul sorumluları öncesinden hazırlık yapsınlar. Seçmenlerde,  görevli olmayabilirler; ancak oy kullandıkları yerde bilinçli ve aktif bir yurttaş olarak sandıklarına sahip çıkabilirler. Bu hepimizin özgürleşmesini sağlayacak” dedi.