Şiddet ortamının faili AKP’dir: Nefretlerini ceplerine dolduracağız

  • 09:07 16 Haziran 2018
  • Siyaset
Beritan Canözer
 
İSTANBUL - İstanbul adaylarından Mihriban Deniz Nar, AKP'nin topluma nefret ve kaos dayatan sistemini yıkacakları için baskı ve provokasyonların arttığını belirterek, “Saldırılarla bizleri korkutmaya sindirmeye susturmaya çalışmaktadırlar. Bu şiddet ortamının faili AKP’dir. Savaş ve kaos ile beslenen bu çarkı yerinden söküp, kirli nefret dolu söylemlerini de ceplerine dolduracağız" dedi. 
 
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) İstanbul 1'inci bölge kadın adaylarından biri olan Mihriban Deniz Nar, Kürt özgürlük mücadelesi ile erken tanışmış ve küçük yaşlardan beri mücadele eden bir emekçi. Aslen Kars Sarıkamışlı olan Mihriban, İstanbul'da doğup büyüdü. Babası ve annesi 1980 darbesi yıllarında gözaltına alınan Mihriban, anne karnındayken karakollarla tanıştı. Daha sonra babası tutuklanan Mihriban, ailesiyle Bursa'ya göç etti. Annesi 5 yıldır HDP Ümraniye ilçe yönetiminde. Siyaseti ve örgütlülüğü annesinden, genel olarak ailesinden miras alan Mihriban, siyasetin içinde doğup büyüdü. 
 
8 yıldır güneş enerjisi sektöründe çalıştığını belirten Mihriban, aynı zamanda 5 aydır işsiz bırakılmış bir Fizik Mühendisi olduğunu ve uzun bir süre de şantiye şefliği yaptığını ifade etti. 
 
'Grevler ve mitingler yaramazlık alanlarımdı'
 
Çocukluğunda grev ve mitinglerde olduğunu anlatan Mihriban, "İşçi grevleri, mitingler benim için en özgür olduğum, var olduğumu hissettiğim, kendimi ifade edebildiğim, hatta yaramazlık yapabildiğim etkinlikler olmuştur. 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde uçurtma uçurabilme özgürlüğüne sahip bir çocuktum. Eğitim hayatım boyunca da dikte edilen hiçbir uygulamayı kabul etmedim. Net ve gerçekçi bir duruşum oldu. Kadın kimliğimi çocuk yaşta anlayıp öğrendiğim için yaşamın her alanında kadın özgürlüğü için mücadele verdim. İlk tanıdığım bildiğim parti BSP oldu. Ardından 96 yılında ÖDP'nin kurulması ile 4 yıl ÖDP saflarında yer aldım. O dönemlerde ÖDP-HADEP-EMEP olarak barış blokları kurulduğu için blok içerisinde çalışmalara devam ettim" dedi. 
 
'HDP benim için güneşin bağımsızlığı demektir'
 
Örgütlenme ve çalışma dönemlerini anlatan Mihriban, "Üniversite hayatımda yani 2000'li yıllara girdiğimizde farklı bir çatı partisi arayışı içerisindeydim. HDP kurulana kadar her zaman bağımsız devrimci bir kadın olarak sosyalist partileri, halk hareketlerini, STK'leri tanımaya çalıştım. HDP'nin kurulması ile Türkiye ve Kürdistan halkları için ihtiyaç olan siyasi partinin var olduğuna karar vererek üye oldum. Kadın partisi olması ilk önceliğimdi. HDP benim için tüm cinsiyetlerin, tüm inançların tüm etnik kökenlerin, doğanın, tüm canlıların hatta güneşin bağımsızlığı eşitliği ve kardeşliği demektir. HDP benim için barış demektir. HDP'nin çoğulculuğu demokratikliği eşbaşkanlık sistemi bize bu direniş bayrağını bırakan değerli yoldaşlarımızın teorilerinin pratikteki halidir" diye belirtti. 
 
'Temel politikamız Kadın Bakanlığı kurmak'
 
Kadınların hayatın ve siyasetin her alanında var olması için mücadele ettiklerini ifade eden Mihriban, Kadın Bakanlığı kurmanın temel politikaları olduğunun altını çizdi. Her mahalleye 1 kreş, hasta ve yaşlı bakımı için ücretsiz nitelikli sosyal hizmet sözlerini veren Mihriban, "Kadın istihdamını eşit koşullarda aynı maaş ve terfi hakkı ile zorunlu hale getireceğiz. Eşit nitelikli ve sosyal güvencesi olan çalışma alanları yaratacağız. Eşbaşkanlık sistemini toplumun her kademesinde hayata geçireceğiz. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için Avrupa Konseyi sözleşmesinin hayata geçirilmesi adına tüm gereklilikleri yapacağız. Çocuk yaşta evliliği önleyen kanunlar çıkaracağız. Yargı yetkisine sahip savcı avukat ve hâkimlerin hepsinin kadın bilinci kazanması için sosyal eğitimleri zorunlu kılarak 'erkek yargıyı' ortadan kaldıracağız" diye vurguladı. 
 
'Seçim yaklaştıkça saldırı ve provokasyonlar arttı' 
 
AKP iktidarının çöküşünün yaklaştığını fark ettiğinden beri iç savaş ortamı yarattığını, yargıyı sopası haline getirerek basın özgürlüğünü, düşünce özgürlüğünü, hatta yaşam özgürlüğünü insanların ellerinden almaya çalıştığını ifade eden Mihriban, HDP olarak bu iktidarlığı yıkacak tek parti olduklarını vurguladı. Bu yüzden baskıların ve saldırıların arttığını belirten Mihriban, şöyle dedi: "Parti binalarımıza seçim araçlarımıza stantlarımıza ve parti üye, sempatizanlarımıza yapılan saldırılarla bizleri korkutmaya sindirmeye susturmaya çalışmaktadırlar. Seçim yaklaştıkça da saldırının dozu arttırılmış, inançlar ve hayatını kaybeden askerler üzerinden kirli söylemlerle kitlelerini şiddete sürüklüyorlar. Bu şiddet ortamının faili AKP iktidarıdır. Kurudukları korku imparatorluğunu yıkacak olan bizler olduğumuz için yurttaşlarımızı şiddete ve kaosa sürüklemekten de çekinmiyorlar. Ülkemizdeki ekonomik krizin üzerini bu şekilde kapatmaya ve yurttaşlarımıza açlığı sefaleti işsizliği unutturmaya çalışıyorlar. Biz HDP olarak bu saldırılara ve provokasyonlara asla karşılık vermeyerek demokratik hakkımızı kullanarak en güzel cevabı 24 Haziran günü sandıkta vereceğiz." 
 
'Halaydan horondan vazgeçmesinler'
 
Her zaman her yerde barış çağrısı yaptıklarını ve bundan asla vazgeçmeyeceklerine vurgu yapan Mihriban, şöyle devam etti: "Sistemin bir parçası olup dayatılan zulüm ve şiddeti kabul etmiyoruz. Bu savaş ve kaos ile beslenen çarkı yerinden söküp, kirli nefret dolu söylemlerini de ceplerine dolduracağız. Bizim bayrakla düşüncelerle inançlarla etnik kökenlerle hiçbir sorunumuz yoktur. Bu değerler üzerinden yapılan çirkin provokasyonları ve partimize yapılan saldırıları kınıyoruz. Halkımızı huzura ve demokrasiye davet ediyoruz. Varsa söyleyecek sözü olan öfkesi olan bunu demokratik halka açık platformlarda sözlü olarak ifade etsinler. Dinlemekten, konuşmaktan ve iletişim kurmaktan asla vazgeçmesinler ve tabi halaydan, horondan, çiftetelliden de."