Halk ne istediğini çok iyi biliyor: Aynı suda ikinci kez yıkanmaz!

  • 09:04 16 Haziran 2018
  • Siyaset
İZMİR - Seçim yatırımı olarak Kandil’e yönelik saldırılar, Tayyip Erdoğan’ın A,B,C planları, halkı korkutmaya yönelik tüm söylem ve eylemlerin 24 Haziran’da boşa çıkacağını belirten Serpil Kemalbay, “Aynı suda ikinci kez yıkanmaz. Halk siyasetçilerin bir adım önünde ve ne istediğini çok iyi biliyor” dedi. 
 
Seçime yaklaştıkça AKP ve genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın savaş politikalarını yeniden devreye koyması ve Olağanüstü Hal (OHAL) koşullarında yapılacak seçime dair söylemleri seçimin demokratik koşullarda yapılmayacağına bir kez daha işaret ediyor. Son olarak Kandil’e yönelik operasyonlar, Tayyip Erdoğan’ın Meclis’te çoğunluğu elde edememeleri halinde “A, B, C planlarımız var. Sistemi tıkayacak herhangi bir gelişmeye izin vermeyiz” sözleri ile en son Tayyip Erdoğan'ın basına yansıyan HDP’nin baraj altında bırakılmasına yönelik konuşmasını Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir milletvekili adayı Serpil Kemalbay değerlendirdi. Serpil, ne olursa olsun halkların ne yapacağını iyi bildiğini vurguladı. 
 
‘Demokratik seçimde A,B,C planları olmaz’ 
 
Seçimin halkın iradesine başvurmak anlamına geldiğini bunun için de demokratik, eşit ve adil bir ortamın yaratılması gerektiğinin altını çizen Serpil, Cumhurbaşkanı’nın “A planımız B planımız var” söyleminin aslında bu seçimin özgür olmadığının göstergesi olduğunu aktardı. Serpil, “Bir demokratik seçimde A, B, C, D planları olmaz. Demokratik seçimde sandığa halkın iradesi yansır ve oradan çıkan o iradeye de herkes ‘tamam’ der, saygı duyar” dedi. 
 
‘Kazanamayacağını anlayan Erdoğan’ın baskıları’ 
 
HDP’nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın siyasi faaliyetlerinden dolayı tutuklandığını ve hukuksuz bir şekilde hala cezaevinde tutulduğunu hatırlatan Serpil, bu durumun bile tek başına seçimleri zan altında bıraktığını kaydetti. Seçimlere 10 gün kala hala sandıkların taşındığına dikkat çeken Serpil, “Bunların güvenlik sorunu için değil de oyları manipüle etmek için iktidar partisi tarafından yapıldığını biliyoruz. Yine sıkıyönetim, sokağa çıkma yasağının ilan edildiği ortamda biz seçimlere gidiyoruz. Örneğin Hakkâri’de bu uygulamanın seçime kadar süreceği söyleniyor. Bu tamamen önümüzdeki günlerde seçim üzerinde kazanamayacağını anlayan Erdoğan’ın baskılarının artması anlamına geliyor” diye konuştu. 
 
‘Halk güvenliği alacaktır’ 
 
Sandıkların nereye taşınırsa taşınsın seçmenleri oraya taşıyacaklarını söyleyen Serpil, sandık güvenliği için de müşahitler ve sandık görevlileri oluşturulduğunu belirtti. Serpil, “Buradan bir kere daha herkesi müşahit olmaya, sandıkların başını terk etmemeye çağırıyoruz. Bu çağrılarımız 24 Haziran’a kadar sürecek. Hazırlıklarımız sürecek ve halk sandıklarımızın güvenliğini alacaktır” ifadelerini kullandı.  
 
‘Irkçı politikalarla iktidar oluyorlar’
 
AKP’nin 7 Haziran seçimlerinden bu yana savaş politikalarına, toplumu kutuplaştırma ve ırkçı politikalara tutunarak iktidarda kaldığını ifade eden Serpil, şöyle dedi: “7 Haziran seçimlerinde kendi bakanları ‘Halkımız kaosu seçti’ diye kendi ağzıyla söyledi. Aslında o kaosun iktidar eliyle oluşturulduğunu biz 10 Ekim Katliamı davasında faillerin serbest bırakılmasından gördük. Suruç için aynı şekilde… Yani kaos hükümet eliyle yaratılmış bir kaos oldu. Çünkü onların yeniden iktidara gelmesi için halkın korkması gerekiyordu.” 
 
‘Aynı suda iki defa yıkanmaz’ 
 
Eşbaşkanlar, milletvekilleri, belediye başkanları ve 6 bini aşkın partilinin tutuklanarak HDP’nin yok etmeye çalışıldığını vurgulayan Serpil, “Partimizi fiilen kapatmaya çalıştılar ve bir taraftan toplumu korkutmaya çalışarak böyle iktidar oldular. Şimdi aynı şeyi yapıyorlar tekrar toplumu korkutup kendi kucaklarına koşmalarını sağlamak istiyorlar. Ama sonuçta bir suda iki kere yıkanmaz” dedi. 
 
‘Kandil operasyonu seçimi kazanmak için ama boş’ 
 
Kandil’e yapılan operasyonların seçimi kazanmak için yapılmış manipülatif uygulamalar olduğunu dile getiren Serpil, “Kandil’e atılan bombalar Diyarbakır’daki Şırnak’taki Cizre’deki çiftçilere kaynak olarak verilseydi şu anda oradaki yoksulluk sorunu, işsizlik, mevsimlik işçilik sorunu çarpık kentleşme sorunlarımız çözülürdü. Ama bu ülkenin vergileriyle alına kaynaklar böylesine tamamen kof, içi boş savaş politikalarıyla dağlara taşlara bomba olarak atılıyor. Amaç hükümet 24 Haziran’da buradan nemalansın fakat nemalanmayacak çünkü Türkiye halkları Kandil operasyonlarını gayet iyi bir şekilde görüyor ve anlıyor. Halkın bu savaş politikalarına pirim vermeyeceğini 24 Haziran’da göreceğiz” diye belirtti.  
 
‘HDP’nin özgürlük mücadelesi kendi tabanının dışına sirayet ediyor’
 
İktidarın “terör” argümanını kendini tehdit eden herkese karşı kullandığını söyleyen Serpil, “Seçimlere gitmeden önce Abdullah Gül’e umut bağlayan birileri vardı fakat ‘adım atarsam terörist olabilir miyim’ kaygısı olacak herhalde ki burnunu bile dışarı çıkartmadı. Böyle bir havada HDP demokrasi mücadelesi veren, özgürlük mücadelesi veren bir konumda ve bu algılanıyor. Yaygın bir şekilde sadece HDP tabanında değil onun dışına da sirayet etmeye başladığını da düşünüyorum. 2013 Gezi sürecinden başlayan halkların birbirini tanıma süreci oldu. Biraz daha yaklaşma süreci oldu ve bu devam etti. 16 Nisan Referandumu’nda yine aynı şekilde bir ilerleme sağlandı. 24 Haziran seçimleri daha da ileri taşıyor” dedi.
 
‘İkinci turda demokratik programa bakacağız’ 
 
Selahattin Demirtaş’ın “terörist” olarak suçlamasının da köşeye sıkışmışlık olarak değerlendiren Serpil, şöyle devam etti: “Demirtaş, dört duvar içinde hapishanede ama bütün adayların hepsinden daha etkili bir kampanya yürütüyor. Bu yüzden terörize etmeye çalışıyorlar. Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili olarak Selahattin Demirtaş 2. tura çıkmazsa ne olur? soruları yönetiliyor. Bizim en büyük amacımız Demirtaş’a 1. turda kazandırmak. 2. tura kalırsa 2. turda kazandırmak. Diyelim ki kalamadı hangi program demokratik ona bakacağız ama sadece kağıda bakmayacağız. Aynı zamanda şimdi nasıl bir kampanya yürütmüş halklarımızla nasıl bir iletişim kurulmuş ona bakacağız.” 
 
‘Diyarbakır halkı çok önemli bir mesaj verdi’ 
 
CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin Diyarbakır mitingini değerlendiren Serpil, halkların siyasilerden çok önde olduğunu özellikle Kürt halkının süreci doğru okuduğunu vurguladı. Serpil, “Bizim hedefimiz barış ve demokrasi. Onu inşa edecek bir yol arıyoruz ve bu yolu Kürt halkı doğru mesajlarla bütün politik aktörlere veriyor. O politik aktörlerin bunu değerlendirip değerlendiremeyecekleri kendilerinin sorunu olacak. Köprüleri halklarımız kuruyor. Daha önce savaş politikalarına karşı aynı şeyi yapmıştı. Yaralı askerleri almış ve savaşan güçler arasına girdiği günleri hatırlayalım. Halk bunları yapıyor çünkü halk ne istediğini biliyor. Birlikte yaşam demokrasi ve eşitlik istiyor. Eşit yurttaşlık istiyor. Halkın dilinde konuşulsun istiyor. Bunlar en doğal haklarımız ve sadece bir avuç elit muktedir koltuklarını kaybetmesin diye aslında halklar birbirine uzaklaştırılmaya çalışılıyor ve kötülük yapılıyor. Halklara karşı suç işleniyor. Diyarbakır halkı çok önemli bir mesaj verdi” şeklinde değerlendirdi.