ŞIRNAK - Cizre'deki yasaklar sırasında kızı Yasemin ve oğlu Vahap’ı kaybeden Esmer Çıkmaz, sandık başına gideceklere “Oy kullanırken, halkı için direnen çocukları unutmayın” çağrısında bulundu. 

 

Şırnak'ın Cizre ilçesinde 14 Aralık 2015 tarihinde ilan edilen sokağa çıkma yasakları döneminde kızı Yasemin Çıkmaz’ı kaybeden Esmer Çıkmaz, henüz 16 yaşında olan kızından en son 5 Şubat’ta haber alabildi. 7 Şubat günü ise aralarında sadece 200 metre mesafe bulunan bir evde mahsur kalan kızının top atışları sonucu çıkan yangında yaşamını yitirdiğinden 20 gün sonra haberi oldu. 20 gün arayla kızının ve oğlunun katledildiği haberini alan Esmer Çıkmaz, yaşadıklarının anlatmakla bitmeyeceğini belirtti.

 

Esmer, o süreçte yaşadıklarını şöyle anlattı: "Kızımın şehit düştüğünü biliyordum. Zaten hepsi gözümüzün önünde şehit düştüler. Aramızda 200 metre vardı. Onca insan dumanların yükseldiği evlerde çığlıklarla can verdi. Hepsi çocuktu. Zalimlerin evi de yıkılsın. 7 Şubat'ta şehit düştüler. 27 Şubat'ta cenazelerimizin Cizre Devlet Hastanesi’nde olduğunu öğrendik. Kızımın cenazesini almaya gittiğimde, gözünü çıkardıklarını gördüm. Ben kızımın gözlerine bakmaya kıyamazken, gözlerini çıkarmışlardı. Allah yerde bırakmasın. Morglar çalışmıyordu, kokular içerisindeydi. Bana maske verdiler kokuyu almamam için. Ben maskeyi geri çevirdim. Çocuklarımızın cenazelerinin kokusu sonuçta.  Bize hiç kötü gelir mi?  Kızımı defnettikten 20 gün sonra bir yanlışlık olduğu, kan uyuşmazlığından oğlum Vahap'ın yaşamını yitirdiği söylendi. Ama yanlışlık olmamıştı hem oğlum hem de kızımı kaybetmiştim."

 

‘Devlet için bir korucu ve bir gerillanın farkı yoktur’

 

Yaşam hikâyelerinin uzun ve derin olduğunu söyleyen Esmer, “Gözümüzün gördüğü şeyler anlatılamaz" dedi. Devletin Kürtleri ilk defa katletmediğini ifade eden Esmer, "Çünkü Kürt halkının ilerlemesini istemiyor. Kürtleri öne sürerek, kirli işlerine malzeme yapıyor. Devlet için bir korucu ve bir gerillanın farkı yoktur. Kürt Kürt'tür" ifadelerini kullandı. 

 

‘Hiçbir şey yapamıyorsan bir oyla çok şeyi değiştirebilirsin’

 

Koruculara "Ne zamana kadar silahı kendine sıkacaksın?" diye soran Esmer, "Korucu da olsan, asker de olsan, yurtsever de olsan sen Kürt'sün ve devlet bütün Kürtleri aynı görüyor. Korucu da olsan devlet nezdinde bir değerin yok, yurtsever de olsan. O yüzden zaman birlik olma zamanı. Bu kötü gidişat için hiçbir şey yapamıyorsan bir oy vererek çok şeyi değiştirebilirsin" diye konuştu. 

 

‘10 yaşındaki çocuklardan korkuyorlar’

 

Cizre'nin önceki seçimlerdeki gibi oylarına sahip çıkacağını vurgulayan Esmer, Cizre'nin "Botan" ismini boşuna almadığını söyledi. Cizre'nin bu yüzden devletin zulmüne ve baskıya maruz kaldığını dile getiren Esmer, şöyle dedi: "Bizim yenildiğimizi düşünenler şunu iyi bilsin ki, bizi bu saatten sonra hiçbir şey yıldıramaz. Dönem dönem duraksamak zorunda kalmış olabiliriz. Dışarıya adım attığımızda 4 tarafımız panzerlerle çevriliyor. Caddeye çıkınca art arda zırhlılar geçiyor. Dünya üzerinde son taş kalsa bile Kürtler var olacak, yılmayacak. Botan halkı aynı ismi taşımaya devam ediyor. Kürt yine aynı Kürt'tür. Şunu iyi bilsinler ki, Cizre'nin onlara verdiği korkuyu asla yenemeyecekler. 10 yaşındaki çocuklardan korkuyorlar. Çünkü biliyorlar ki 4 sene sonra bu çocuklar da öncekiler gibi haksızlığa karşı başkaldıracak, ezilmeyi kabul etmeyecekler. Bu çocuklar büyüdüğünde bodrumların hesabını soracak" dedi. 

 

"Halkı için direnen çocukları unutmayın’

 

Türkiye'deki bütün anne ve babalara çağrıda bulunan Esmer, "Eğer el ele verip oylarımıza sahip çıkmazsak, 100 yıl da geçse kimse bize sahip çıkmaz. İçinde adalete dair bir şey besleyen birisi varsa, bodrumlarda yakılan çocuklarımızı gözünün önüne getirsin, sonra da ellerini vicdanlarına koyarak oy versin. Çocuklarımızın kanı daha kurumadan, nasıl kendimiz olmaktan vazgeçebiliriz. İnsanlar oy kullanırken, halkı için direnen çocukları unutmasınlar" ifadelerini kullandı.