Bir ‘intihar’ daha: Kadınlar evlendirilerek 10 kişilik ailelere hizmet ettiriliyor

  • 09:13 14 Haziran 2018
  • Güncel
VAN - Özalp'te şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren Cansu Zengin'in eşinin İstanbul'da olduğu, eşinin ailesiyle kaldığı ve lohusa depresyonunda olduğu ortaya çıktı. Kadınların çocuk yaşta evlendirilmelerle 8-10 kişilik ailelere hizmet ettirildiğini belirten Ayşe Minaz, bu durumun “intihar”larda etkisi olduğunu belirtti. 
 
Van'ın Özalp ilçesine bağlı köylerde 10 gün aralıklarla 2 kadın şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. Yukarı Kavurgalı köyünde Dilek Ölgün evin bir odasında asılı olarak bulunurken, 5 Haziran günü Sarı (Mergehi) köyünde ise 25 yaşındaki Cansu Zengin yine aynı şekilde yaşamını yitirdi. Ahtamara Kadın Platformu’nun Dilek Ölgün'ün köyüne ve evine giderek incelemelerde bulunması sonucu kadınların “intihar” oranlarının yüksek olduğu ortaya çıkmıştı. 
 
'Kadınlar büyük bir baskı altında' 
 
Cansu'nun ölümü üzerine harekete geçen platform, ilk olarak Cansu'nun doğduğu Dönerdere (Gre Dre) köyünü ziyaret ederek ailesiyle görüştü ardından Cansu'nun yaşamını yitirdiği Sarı (Mergehi) köyüne gitti. Cansu'nun eşi İstanbul'da olduğu için kayınpederi ve ailesiyle kısa bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sonrası değerlendirmelerde bulunan platform üyelerinden Doktor Fatma Arslan, Cansu'yu ölüme iten toplumsal, sosyal, psikolojik birçok neden olduğunu fakat doğum sonrası lohusa depresyonun da tetiklemiş olabileceğine dikkat çekti. 
 
‘Lohusa süreci intihara kadar götürebiliyor’
 
Cansu'nun ölümünde lohusa depresyonunun etkisi olduğunu aktaran Fatma, "Lohusa sürecinde destek terapi yoluyla eğitim sağlanmazsa intihara kadar götürebiliyor. Bu şekilde birçok vakayla karşılaştık. Bunun için ailelerin bilinçlendirilmesi gerekiyor. Kadın platformu olarak geniş bir yelpazeden başladık işe ve kadınlarımıza bir şeyler öğretmeye çalışıyoruz. Erkeklere bir şeyler öğretmeye çalışıyoruz" diye konuştu. 
 
'Aileler doğru tedaviye yönlendirmiyor' 
 
10 gün önce aynı ilçede başka bir kadın ölümünü inceleyen platform üyelerinden Ayşe Minaz ise, şöyle dedi: "Bu intihar biraz daha trajik çünkü kadın arkadaş ardından 8 aylık bir bebek bıraktı. Her gün bir kadın intiharı daha kendini acı bir şekilde göstermeye devam ediyor. Bu ailede de kayınpeder üzerine düşen sorumluluğu fazlasıyla yerine getirdiğini inanıyor. Evet Cansu'yu dahiliye doktoruna götürmüş, alerji için de doktora götürmüş ama maalesef bir psikiyatriye götürmeyi akıl edememiş. Eşi İstanbul'da çalıştığı için kendisi de Cansu'ya 'babam seni hastaneye götürsün' demiş." 
 
‘Bir kadının daha aramızdan gitmesine tahammülümüz yok’
 
Ayşe, kız çocuklarının evlendirilip 8-10 kişilik ailelere hizmet ettirildiğini vurgulayarak, "Köle gibi çalıştırılıyorlar. Buna karşı çıkan direnen kadın ise canına kıyıyor. Cansu bu kadınlardan bir tanesi ve daha çok intihar var bu köylerde. Çevre köylerde de intihar vakaları varmış. Gittiğimiz yerlerde kadınların eşlerine 'kadınlar sizinle evleniyor ailenizle değil' diyoruz. Bu söylem bazı kesimleri rahatsız etse de biz sürekli tekrarlayacağız. Bir kadının daha aramızdan gitmesine tahammülümüz yok" dedi.