
AKP'den 16 yıl boyunca erkeklere açık çek: Davaların yüzde 87'sinde 'iyi hal' indirimi
- 09:05 14 Haziran 2018
- Güncel
İSTANBUL - AKP'nin 16 yıllık kadın politikalarının yargıyı daha da erilleştirdiğini ve kadın katillerine cesaret verdiğini belirten İstanbul Kadın Meclisleri'nden avukat Leyla Süren, "AKP'nin söylemleri erkeklere açık çek veriyor. Davaların yüzde 87'sinde erkeklere ‘iyi hal’ indirimi uygulandı” dedi.
AKP'nin 16 yıllık iktidarı sürecinde kadına yönelik şiddet yüzde bin 400 artarken, çocuk istismarları da giderek artıyor. İstanbul Kadın Meclisleri'nden feminist avukat Leyla Süren, AKP'nin kadına yönelik politikalarının erkeklere nasıl cesaret verdiğini anlattı.
21. yüzyılda hala kadının yaşam ve eğitim hakkı için mücadele edildiğini belirten Leyla, kadının doğuştan gelen haklarının bile hala verilmemesinin eril bakış açısından kaynaklandığının altını çizdi.
'Erkekler yargıyı mazeret yaratma alanı olarak kullanıyor'
2018'de 200'e yakın kadının katledildiğini ifade eden Leyla, kadına yönelik şiddet uygulayanların yargılandığı davalarda erkeklere açık çek ve mazeret yaratma alanı sunulduğunu söyledi. "O mahkemelerde kadının yaşam hakkı olduğunu ve böyle bir ölümü hak etmediğini anlatıyoruz" diyen Leyla, davalarda sanki öldürülen kadınlar suç işlemiş gibi yaklaşım sergilendiğini ve erkeklerin de indirim alacaklarını bildiğini aktardı.
'İşiniz gücünüz kadınları korumak, yasaları uygulamak’
Kadınları öldüren erkeklere dair yasalarda cezalar bulunduğunu ancak bu yasaların etkili olarak uygulanmadığını belirten Leyla, örneğin kadınların çıkarmak istediği koruma kararlarının alımının bir hayli zorlaştırıldığını söyledi. Özellikle kolluk güçlerinin ve mahkeme görevlilerin "İşimiz gücümüz kadınlar oldu" gibi söylemlerle serzenişte bulunduklarını dile getiren Leyla, "Evet işiniz gücünüz bu. Kadıları korumak. Yasaları uygulamak" diye konuştu.
'Kadınlara yaşam lütuf gibi sunuluyor'
AKP'nin kadını eve kapatmasının sorunu daha da büyüttüğünü ifade eden Leyla, "4+4+4 eğitim sistemi, iş hayatından uzaklaştırmalar daha kendi çocukken çocuk doğuran kadınlar varken kadının haklarının yok sayılmaması imkânsız. AKP koruyacaklarını iddia ediyor ancak tam tersine kadını yok ediyorlar. Kadınlara yaşam sanki bir lütuf gibi sunuluyor" dedi.
'Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın Çalışma Bakanlığı'na eklenmesini kabul edemeyiz'
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın Çalışma Bakanlığı ile birleştirilecek olmasını da eleştiren Leyla, "Biz, Kadın Bakanlığı'nı beklerken artık ciddiyetle kadın ve çocuk konusunun gündeme alınmasını beklerken, Aile Bakanlığı'nın Çalışma Bakanlığı'na eklenmesi gündeme geldi. Bizi çok şaşırtmadı ama bunu kabul edemeyiz" ifadelerini kullandı.
'Bu şekilde kadını da çocuğu da yaşatamazsınız'
2013 yılında çocuklara yönelik istismarlara dair Meclis’e verilen soru önerisinin yanıtlarını hatırlatan Leyla, şöyle dedi: "Doğum yapan çocukların sayısı devlette var. Aynı soru önergesinin cevabında bu çocukların durumuna dair bir adli işlem yapılmadığı bilgisi de var. Meclis tutanaklarında var bu bilgiler. O zaman 2013'tü şimdi 2018'deyiz ve bu sorunu çözmek yerine sorunu derinleştiriyorlar. Bu şekilde kadını da çocuğu da yaşatamazsınız" diye belirtti.
"Aile Bakanlığı kadına nasıl katkı sağladı?" diye soran Leyla, "Bakanlığın kendi faaliyet raporunda var. Kendisine verdiği rakamlar sıfır ya da bir. Yine de bir bakanlıktır kadın hareketinin mücadelesi ile gelişmeye açık bir bakanlıktır. Üstelik kadın hareketinin mücadelesi ile davalara müdahil de oluyorlardı, etkileri de oluyordu davalarda. Bu eklenme durumunda dava takipleri devam edecek mi? bilmiyoruz" dedi.
'Eril yargı AKP'nin söylemlerinin sonucu'
Yargının eril zihniyetinin AKP'nin söylemlerinin ve kadına yönelik politikalarının bir sonucu olduğunu söyleyen Leyla, davaların yüzde 87'sinde erkeklere “iyi hal” indirimi uygulandığını belirtti. Leyla, şöyle devam etti: "AKP söylemleri ile şiddet konusunda erkeklere açık çek veriyor. Bir erkek ‘kadını öldürüp eve gittim uyudum’ diyebiliyor. Bu rahatlığı nereden buluyor? AKP'nin söylemleri ile erkekleri şiddeti olağan görüyor yargı da olağanlaştırıyor."