Cezaevlerinde işkence ortamı sürüyor: Baskılar misliyle arttı

  • 09:11 12 Haziran 2018
  • Güncel
İZMİR - Cezaevlerinde insan onuruna yakışmayan hukuk dışı işkence ortamının devam ettiğini belirten Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi’nden Selma Altan, “Diktatörlük rejimi bütün kötülüğüyle seçimlere hazırlanırken, cezaevlerinde yaşanan baskı misliyle arttı” dedi. 
 
Ege Bölgesi’ndeki cezaevlerinde yaşananlarla ilgili bilgi veren İzmir Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi’nden Selma Altan, diktatörlük rejimi bütün kötülüğüyle seçimlere hazırlanırken cezaevlerinde yaşanan baskının misliyle arttığını belirtti. Bir an önce insani koşulların sağlanması gerektiğini vurgulayan Selma, muhalefetin “terörist” damgasıyla ya gözaltına alındığını ya da adli kontrol şartıyla dışarıda hapsedildiğini söyledi. 
 
Toplumda mevcut olan baskıların cezaevlerinde misliyle yaşandığının altını çizen Selma, Ege Bölgesi’ndeki cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerini şöyle sıraladı: “Siyasi tutsakların üzerindeki tecrit, işkence ortamı, kimlik dayatması, ayakta sayım dayatması, sosyal faaliyet engeli, kitap dergi kısıtlaması, mektup ve faksların içeri ve dışarı alınmaması, provokatör oda aramaları, tehditler, hastane sevklerinin uzatılması ve hastanelere ulaşılamaması, aile görüşlerinin kısaltılması, avukat müvekkil mahremiyetinin ihlali, yeni gelenlere çıplak arama dayatılması ve darplar.”
 
‘R tipleri sözde rehabilitasyon merkezleri’
 
Menemen R Tipi Cezaevi’nde 10 kişilik odalarda 20 kişinin tutulduğunu belirten Selma, Menemen Cezaevi’nde bulunan 4 siyasi tutsağın 36’ıncı gününde biten açlık grevinin sonucunda Dicle Bozan’ın Elazığ’a, Yusuf Bulut’un Isparta’ya sürüldüğünü, Ergin Aktaş ve Ahmet Hemi’nin ise aynı odaya alındığını söyledi. Açlık grevinin sonunda oluşan komplikasyonların devam ettiğini kaydeden Selma, “R tipleri zindanların sözde rehabilitasyon merkezleri” diye belirtti. 
 
‘Vantilatör alınmasına izin verilmiyor’
 
Yaz ayı ile birlikte sıcaklığın arttığını ve eski vantilatörlerin yetmediğini, yenilerinin alınmasına da izin verilmediğini ifade eden Selma, tutsakların spor alanlarına çıkmalarının kısıtlandığını, sosyal ve kültürel alanlara çıkmalarının yasaklandığını, Kuran dışında kitabın içeriye girişinin yasaklandığını vurguladı. Selma, “Provokatif oda aramaları artmış, idareye verilen itiraz dilekçeleri ya reddedilmekte ya da dikkate alınmamaktadır. Ayrıca bazı tutsaklar üzerinde bunlardan farklı olarak baskılar artmıştır” diye kaydetti.
 
‘Akhisar Cezaevi’nde aile görüşleri kısaltıldı’
 
Akhisar Cezaevi’nde ise aile görüş haklarının 50-60 dakikadan 25-30 dakikaya düşürüldüğünü söyleyen Selma, yeni cezaevi olduğu için eksikliklerin çok olduğunu ve ailelerin getirdiği eşyaların içeri alınmadığını belirtti. Cezaevlerinde insan onuruna yakışmayan hukuk dışı işkence ortamının devam ettiğini ifade eden Selma, şöyle dedi: “Tutsaklara dayatılan bu faşizan infaz rejiminden vazgeçilmelidir. Zindanların tutsak haklarına uygun hale getirilmesi gerekmektedir. Özellikle siyasi tutsakların üzerindeki baskılar, tecrit, işkence ortamı, kaldırılmalı, hukukun gösterdiği değerlerle insan onuruna yakışır bir hale getirilmesi gerekmektedir” diye konuştu.