‘İttifakımız da mücadelemiz de 24 Haziran’la sınırlı değil'

  • 09:04 12 Haziran 2018
  • Siyaset
Beritan Canözer 
 
İSTANBUL - Seçimde HDP ile ortaklaşan Partizan'ın üyelerinden Rahime Karvar, bunun seçimle sınırla olmayacağına dikkat çekerek, "Kürtler kendi dilini kullanamadığı, kendi coğrafyasında kendi kendini yönetemediği ve ulus olduğu kabul edilmediği sürece HDP ile yan yana duracağız" dedi. 
 
24 Haziran seçimlerinde Halkların Demokratik Partisi’ni (HDP) ve Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ı destekleyeceklerini açıklayan sol-sosyalist örgütlerden Partizan üyesi Rahime Karvar, HDP'yi destekleme nedenlerini anlattı. 
 
2008 yılından bu yana egemenler açısından bir zemin sallantısı olduğunu buna paralel olarak ezilenlerin de bir hak arayışı ve direniş içerisinde olduğunu belirten Rahime, buna en yakın ve büyük örneklerden birinin Gezi eylemleri olduğunu söyledi. Gezi'de milyonlarca insanın mevcut iktidardan rahatsızlığını dile getirdiğini hatırlatan Rahime, "Oradaki insanlar 'ayrımcılığı, eşitsizliği, hukuksuzluğu dayatanlardan, erkek egemen yönetimden rahatsızız, biz varız buradayız' mesajını verdi. Aynı günlerde hemen dibimizde bir Rojava Devrimi gerçekleşti. Aynı zamanda bir Kürt Devrimi. Rojava Devrimi halk üzerinde egemenlik kurmak isteyenler açısından bir tehditti" ifadelerini kullandı. 
 
'Halklar 'HDP' dedi'
 
Bu süreçte gerçekleşen 6-8 Ekim eylemlerinin Türkiye'yi nasıl korkuttuğunu da gördüklerini belirten Rahime, "Ülkede artık AKP'ye karşı hem kadınlar tarafından hem gençler hem de yok sayılan halklar tarafından bir itiraz sesi yükselmeye başlamıştı. Hemen bu yaşananların ardından 7 Haziran seçimlerine gittik. 7 Haziran seçimlerinde de bugüne benzer bir atmosfer vardı. Halklar ne olursa olsun 'HDP' dedi ve sandıklardan büyük bir başarı ile çıktık" dedi. 
 
‘OHAL ile beraber suçlar daha da arttı’
 
7 Haziran seçimlerinde de HDP ile ittifak halinde olduklarına yer veren Rahime, HDP'nin ortak bir muhalefet aracı olduğuna işaret etti. 7 Haziran sonrası yaşanan süreçleri de hatırlatan Rahime, "Yaşananlar toplumun daha fazla kenetlenmesi gerektiğine işaret ediyordu" dedi. Özyönetim direnişlerinin bu süreçte ortaya çıktığını ve insanların kendilerini yönetmek istediklerini hatırlatan Rahime, şöyle dedi: "AKP buna bütün silahsal gücüyle saldırdı. O şehirler yakılıp yıkıldığında, insanlar katledildiğinde, çocuklar katledildiğinde hiçbir şeyin bitmediğini aslında yeni başladığını bizim kadar devlet de biliyordu. En son OHAL ile tüm bunların üzerine perde çekilmeye çalışıldı ama bu da işe yaramadı. OHAL ile beraber işlenen suçlar daha da arttı. AKP artık tek başına işin içinden çıkamayacağını anladığı için MHP kendine taşeron olarak aldı." 
 
'Akşener'in kimliğini de biliyoruz'
 
"Bir Cumhur ittifakı kuruldu ve bunun karşısında da bize alternatif olarak Millet ittifakını çıkardılar ama bu Millet ittifakının kendisine baktığımızda en başta CHP'yi görüyoruz. CHP bu süreç boyunca tezkere dönemlerinde, sınır ötesi operasyonlarda, dokunulmazlık tartışmalarında AKP'ye ciddi anlamda destek veren, darbe sonrası Yenikapı ruhunda birleşen bir partidir" diyen Rahime, CHP'nin devlet ve cumhuriyet bekası üzerine kurulu bir sisteme sahip olduğunu ve bu nedenle CHP'yi de desteklemelerinin mümkün olmadığını vurguladı. 
 
Rahime, İyi Parti'nin de başında Meral Akşener'in olduğunu söyleyerek, "Akşener 90'ların unutulmazlarındandır. Kadın kimliği üzerinden öne çıkarılmaya çalışıldı ama çok fazla mücadeleci kadın tecavüze uğradı, çok fazla mücadeleci kadının çocukları katledildi, kaybedildi bu topraklarda. Bu nedenle biz onun da aslında kimliğini biliyoruz" sözlerine yer verdi. 
 
'Herkes AKP gitsin istiyor'
 
24 Haziran'a giderken milyonlarca insanın ortak bir isteği olduğunun altını çizen Rahime, "Herkes AKP'nin gitmesini istiyor. Biz bu tepkinin ortaklaştığı en ilerici noktada buluşuyoruz. Bu en ilerici nokta da HDP'nin kendisidir. Ahmet Şık şunu söylemişti; HDP sözünü tutan bir parti" diye belirtti. 
 
'Birlikte durmamız gerekiyor'
 
HDP'nin gerçekten sözünü tutan bir parti olması nedeniyle ittifak içinde olduklarını belirten Rahime, şöyle devam etti: "Ezilenlerin yanında duran, ezilenleri içerisinde barındıran bir partidir. HDP'yi tercih etmek için aday listesine ve adayların niteliklerine bakmak bile yeterlidir. Adaylar arasında devrimci demokratların, kadınların, gençlerin varlığı, her etnikten ve ırktan adayların varlığı HDP'nin bu dönemde bir adres olmaya getirmiştir. Bizim devlet partilerinin yanında durmamız düşünülemezdi. Bu yüzden bu dönemde HDP ile beraber yürümek ve hızla gelen faşizmin saldırıları karşısında birlikte durmamız gerekiyor. Bu nedenle biz HDP ile beraber yürüme, ittifak kurma kararı aldık."
 
'Elimizden geleni yapacağız'
 
HDP ile ittifak kurma ve HDP'nin yanında yer alma meselesinin yalnızca seçim süreçlerine özgü olmadığına dikkat çeken Rahime, "Bu ülkenin Kürt meselesini çözümsüz bıraktığı, bu faşizmi sürdürdüğü sürece Kürtler kendi dilini kullanamadığı, kendi coğrafyasında kendi kendini yönetemediği bir sürece, ulus olduğu kabul edilmediği sürece HDP ile yan yana durmamız devam edecektir. O nedenle bizim mücadelemiz ne 24 Haziran ile sınırlı bir mücadele ne de ittifakımız da 24 Haziran ile sınırlı bir ittifak değildir. Biz bu seçimde sandığa gideceğiz, HDP'nin sandıklardan başarıyla çıkmasını sağlamak için elimizden geleni yapacağız" dedi.