
Kayyımın elini sıkmadı diye 2 yıl 6 ay hapis cezası verildi
- 10:33 10 Haziran 2018
- Güncel
DİYARBAKIR - Kulp Belediyesi’ne kayyım olarak meclis üyeliğine atanan Muhsin Çiçek’in elini sıkmadığı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'a "münafık" dediği gerekçesiyle Belediye Eşbaşkanı Sadiye Süer Baran’a 2 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
Diyarbakır’ın Kulp İlçe Belediye Eşbaşkanı Sadiye Süer Baran’ın, 7-8 Kasım 2016 tarihleri arasında düzenlenen belediye meclis toplantısında Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) bir belediye meclisi üyesi yerine kayyım olarak atanan Muhsin Çiçek’in elini sıkmaması mahkemeye taşınmıştı. Toplantı sonrası Kulp Emniyet Müdürlüğü’ne giden kayyım, Sadiye Baran’ın belediye meclis toplantısında elini sıkmadığı, kendilerine ve AKP Genel Başkanı-Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiğini ileri sürerek şikâyetçi oldu. Bunun üzerine soruşturma başlatan Kulp Cumhuriyet Başsavcılığı, Eşbaşkan Sadiye ile Belediye Meclis Üyesi Murat Ay hakkında, kayyımın elini sıkmadıkları, “tehdit ve hakaret ettikleri” iddiasıyla 3 yıldan 7 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı. Mezopotamya Ajansı’nın (MA) geçtiği haberde, savcılık ayrıca Eşbaşkan Sadiye hakkında “Cumhurbaşkanı’na hakaret” gerekçesiyle soruşturma başlattı.
İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınan 2 DBP’li belediye meclis üyesi yerine kayyım olarak atanan Muhsin Çiçek ve Mehmet Salim Ersalan ile AKP’li Belediye Meclis üyesi Mehmet Kemal Aslan, Sebahattin Zengin ve Nimet Taş, tanık olarak dinlendikleri Emniyet Müdürlüğü’nde Eşbaşkan Sadiye aleyhine ifade verdi. Söz konusu tanıkların benzer ifadeler vermesi dikkat çekerken; kayyım Mahsun Çiçek, duruşmadaki ifadesinde, “Toplantı başlarken meclis üyelerinden Murat Ay’a elimi uzattım ancak benimle tokalaşmadı. Toplantı devam ederken Sadiye Süer Baran bana hitaben ‘Sizi kabul etmiyoruz. Hakkımızı gasp ettiniz. Önceliğimiz sizlersiniz. Erdoğan’ı kanınızda boğdururuz’ dedi. Ertesi gün yeniden toplantı düzenlendi. Bu toplantıya da katıldım. Toplantı sorunsuz bir şekilde sona erdi. Solandan dışarı çıktığımızda koridorda Sadiye Süer Baran ‘Erdoğan münafıktır. Onu tutanlar da münafıktır. Kürtleri katlediyor ve birbirine düşürüyor. Onun da ölümü yakındır’” dediğini ileri sürdü.
Tayyip Erdoğan davaya müdahil olmadı
Kayyımın şikâyeti üzerine soruşturma başlatan Kulp Cumhuriyet Başsavcılığı, Eşbaşkan Sadiye hakkında Adalet Bakanlığı’ndan kovuşturma izni alması üzerine iddianame hazırladı. Savcılık Sadiye hakkında “Cumhurbaşkanı’na hakaret” ettiği iddiasıyla 1 yıldan 4 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı. Başsavcılığın, davanın açıldığını bildirdiği Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği, mahkemeye yazı göndererek Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın davaya müdahillik talebinde bulunmayacağı belirtildi. Bu yazıya rağmen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, davada müşteki olarak yer aldı. İddianamede, Sadiye’nin Belediye Encümen toplantısında, AKP’li encümen üyelerine hakaret ve tehdit içerikli sözlerin yanı sıra Cumhurbaşkanı’nın gıyabında ‘Cumhurbaşkanı katliam yapıyor, savaş çıkarıyor, Kürtleri birbirine düşürüyor, Cumhurbaşkanı münafıktır’” diyerek hakaret ettiği ileri sürüldü.
Eşbaşkan: Olayı çarpıtmışlar
Eşbaşkan Sadiye, olaya ilişkin savcılıkta ve mahkemede verdiği ifadesinde, kendisine iftira atıldığını belirterek, “Dosyada tanık sıfatıyla ifade veren şahısların beyanları doğru değildir. Ben Cumhurbaşkanı’na yönelik ‘Cumhurbaşkanı katliam yapıyor, savaş çıkarıyor, Kürtleri birbirine düşürüyor, Cumhurbaşkanı münafıktır’ demedim. Bu şahısların amacı iktidar partisi lehine söylemlerde bulunarak prim yapmak. Olayı çarpıtmışlar. Olay esnasında 10 kadar bizim gruptan arkadaşımız bulunmaktaydı. Ben böyle bir söylemde bulunsaydım onlar buna engel olurlardı. AKP meclis üyeleri, toplantı salonuna kamera takılması talebimizi reddetmişlerdi. Bir kadın ve 4 çocuk annesi olarak ölüme ve kan dökülmesine karşıyım. Biz temiz ve demokratik siyaset yapıyoruz. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatımı talep ediyorum” dedi.
Olaya tanıklık eden 5 DBP’li belediye meclis üyesi ise duruşmadaki ifadelerinde Eşbaşkan Sadiye’nin kayyım ve Cumhurbaşkanı’na yönelik hakaret ve tehdit içerikli sözler söylemediğini kaydetti.
Seçme ve seçilme haklarından yoksun bırakıldı
Yargılamayı tamamlayan Kulp Asliye Ceza Mahkemesi hâkimi, eşbaşkan Sadiye’nin üzerine atılı “Cumhurbaşkanına hakaret” suçunu işlediğinin sabit olduğunu iddia ederek, önce 2 yıl hapis cezası verdi. Hakim, Sadiye’nin aynı suçu aynı kişiye karşı değişik zamanlarda birden fazla kez işlediği iddiasıyla cezasında 4’te bir oranında artırım yaparak cezasını 2 yıl 6 ay çıkardı. Hâkim, ayrıca Sadiye’nin “Sabıkalı geçmişi” olduğu iddiasıyla verilen hapis cezasında indirim yapmadı. Hâkim, Sadiye’nin seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına da karar verdi.
Hâkim, gerekçeli kararında AKP’li belediye meclis üyeleri ve kayyımların soruşturma ve yargılama aşamalarında istikrarlı ve birbirini destekler nitelikte beyanlarda bulunduğunu ileri sürerek, olayla ilgili DBP’li belediye meclis üyelerinin tanık olarak verdiği ifadelere değinmemesi dikkat çekti.
Anadilde savunma bilirkişi masrafına neden olmuş!
Sadiye’nin savunmasına itibar edilmediği belirtilen kararda şöyle denildi: “Sanığın üzerine atılı suçu işlemediği yönündeki savunmasının kendisini suçtan kurtarmaya yönelik olduğu kanaatine varılarak sanığın sarf ettiği sözlerin ağırlığı, suçu işlediği yer ve zaman, suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri, sanığın kastının yoğunluğu dikkate alınarak TCK’nın 229/1 maddesi uyarınca alt sınırdan uzaklaşılarak cezalandırılmasına karar verilmiştir.”
Sadiye’nin davanın 2. duruşmasında kendisini ana dilinde daha rahat ifade edeceği gerekçesiyle Kürtçe ifade verdiği ancak davanın 8. duruşmasında Türkçe savunma yaptığını hatırlatan hâkim, Türkçe bildiği halde kendisini ana dili olan Kürtçe ile savunma yaparak tercüman bilirkişi masrafına neden olduğunu ileri sürerek, tercümana ödenen 60 TL’nin Sadiye’den tahsil edilmesine karar verdi.
Avukatı kararı istinaf etti
Sadiye’nin avukatı Süleyman Kaya, kararın eksik ve yeterli gerekçeye dayanmadığı belirterek, kararın yasaya ve usule aykırılığı yönüyle Antep Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf talebinde bulundu.