
Çocuk Hakları Sempozyumu'nda ilk gün sona erdi
- 16:59 9 Haziran 2018
- Güncel
İSTANBUL - 2'nci Çocuk Hakları Sempozyumu'nun öğlen oturumunda mevsimlik tarım işçisi olarak çalıştırılan çocuklar ve çatışmalı bölgelerde yaşanan çocuk hak ihlalleri masaya yatırılarak, çözüm önerileri sunuldu.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nin "Gündemimiz Çocuk, Çocuk Haklı" temalı 2'nci Çocuk Hakları Sempozyumu öğlen oturumu ile devam etti. Karaköy'deki Türkiye Mimar ve Mühendisler Odası (TMMOB) şube binasında düzenlenen sempozyuma çok sayıda öğrenci, akademisyen ve insan hakları savunucusu katıldı.
'Tarımda çalışanların yarısı mevsimlik işçi'
Sempozyumun ilk bölümünde çocuk hak ihlallerine dair rapor açıklanırken, ikinci oturumda, mevsimlik tarım işçisi olarak çalıştırılan çocuklar tartışıldı. Bu oturumda, İstanbul Bilgi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Zeynep Şahin konuştu. Zeynep, Dünya Açlık Haritası'na göre her 10 kişiden birinin aç olduğunu belirterek, "Tarımda çalışanların yarısı mevsimlik işçilerdir. Türkiye'de toplam tarımın yüzde 45'ini mevsimlik işçiler yapıyor. Mevsimlik tarım işçisi iki çalışandan biri çocuk. Tarım işçileri en fazla Urfa, Adıyaman, Mardin, Diyarbakır, Batman ve Şırnak'ta. Yaşama hakkı olmadan diğer haklara erişim de olmuyor" dedi.
Zeynep, mevsimlik işçilerin temiz su hakkına da ulaşamadığını belirterek, tarımsal ilaçlama nedeni ile yaşamını kaybedenlerin dahi olduğunu söyledi. Ardından Sosyoloji Mezunları Derneği'nden (SOMDER) Özgür Aktükün konuştu. Özgür, "Sokakta yaşayan ve çalışan işçiler" başlıklı sunumunda, sokak çocuklarına dair net bir istatistik olmadığını belirtti.
'Savaşı başlatan çocuklar değil!'
Sempozyumun, "Savaş ve çocuk" başlığında ise Göçmen Dayanışma Ağı'ndan Berfin Azdal, Mezopotamya Psikologlar Platformu'ndan Ferhat Demir ve Şırnak İHD eski Başkanı Emir Uysal konuştu. İlk olarak konuşan Ferhat, savaşı başlatanların çocuklar olmadığının altını çizerek, "2015'den bu yana devam eden sokağa çıkma yasaklarında birçok akademisyen hedefe kondu. Çünkü bölgede yaşanan birçok kötülüğe karşı çıktılar. Onların bu karşı çıkışları bölgede yaşayanlara da destek oldu, güç verdi" dedi.
Ezidi Kampı'ndaki çalışmalarına da değinen Ferhat, DAİŞ teröründen kaçan çocuklarla çalıştıklarını ifade etti. Yeniden sokağa çıkma yasaklarının ilan edilmesi ile birlikte tekrar Nusaybin'de çalıştıklarını söyleyen Ferhat, bu çalışmaya izin verilmediğini aktardı.
'Önemli olan karanlığın sorunlarını çözmek'
Daha sonra Göçmen Dayanışma Ağı'ndan Berfin Azdal konuştu. Berfin, prosedürlerin oldukça zor olduğunu ve mülteci çocukların hastanelerde tedavi edilemediğini kaydetti. Mülteci çocuklara kimlik kartı verilmediğini ve bu nedenle de çocukların eğitim dışına itildiğini söyleyen Berfin, "Yetkililer diyor ki 'Yalavo'da yaşasın, Bursa'da yaşasın. İstanbul dışında yaşasın' diyor. Bu sorun bu şekilde çözülmez. Önemli olan karanlığı konuşmak değil karanlığın sorunlarını çözmek" dedi.
Çocuk işçiliğine dair de konuşan Berfin, çocukların günde 12 saat çalıştırıldığını ve iş cinayeti olduğunda çocukların savunuculuğunun yapılamadığını belirtti.
'Yasakların ilan edildiği yerlerde savaş cisimleri patlıyor'
"Savaş atıkları" başlığında konuşan Emirhan Uysal da, çatışmalardan kalan savaş cisimlerinin çocukların elinde patladığını hatırlattı. El bombası patlaması sonucu çok sayıda çocuğun da yaşamını kaybettiğini ifade eden Emirhan, "Son zamanlarda Cizre, Şırnak, İdil gibi yerlerde raporlama yaptık. Bizim raporlama yaptığımız gün dahi bir patlamaya şahit olduk" bilgisini verdi.
Sempozyumun son oturumunda ise sivil toplum kurumları deneyimlerini aktardı. İlk olarak Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Gündem Çocuk Derneği kurucularından Mehmet Yılmaz söz aldı. Mehmet, Gündem Çocuk Derneği'nin çalışmaları hakkında bilgi verdi. "Çocuklar için daha iyi bir dünya mümkün" şiarı üzerinden ilerlediklerini belirten Mehmet, çocuk haklarının belirgin olarak ortaya çıktığı bir dönemden geçildiğini söyledi. Göç Derneği'nden Zana Kibar da sokağa çıkma yasakları döneminde çocukların neler yaşadığına dair gözlemlerini aktardı.
Konuşmaların ardından sempozyumun bugünkü oturumları sonra ererken, sempozyum yarın tartışmalarla devam edecek.