Melike Aydın 

 

İZMİR - Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2017-2018 eğitim öğretim döneminde de sınıfta kaldığını belirten Eğitim Sen İzmir 5 Nolu Şube Başkanı Şenay Akyol, “Milli Eğitim’in liyakat esaslarına göre atama yapılması konusunda karnesi sıfır, performans sistemi dayatması uygulaması ile de sıfır aldı ancak cinsiyetçilikten 5 aldı" dedi. 

 

2017-2018 yılı eğitim öğretim yılının sona ermesiyle birlikte çocuklara karneleri verilirken, Eğitim Sen’li emekçiler de Milli Eğitim Bakanlığı’na sıfırlarla dolu bir karne verdi. Eğitim Sen İzmir 5 Nolu Şube Başkanı Şenay Akyol, şu an pilot bölgelerde uygulanan “çember sistemi”ni eleştirerek, velileri “Öğrencime Dokunma” adıyla düzenlenen imza kampanyası için duyarlı olmaya ve meydanlara çıkmaya çağırdı.

 

‘Milli Eğitim Bakanı cinsiyetçilikten 5 aldı’

 

4+4+4 sistemi ve sınav sisteminin sürekli değişmesiyle çocukların mağdur edildiğini kaydeden Şenay, “Milli Eğitim’in liyakat esaslarına göre atama yapılması konusunda karnesi sıfır, performans sistemi dayatması uygulaması ile de sıfır aldı ancak cinsiyetçilikten 5 aldı. Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın karnesi bu nedenle sıfır” dedi.

 

Eğitimin cins ve sınıf eşitliği ilkesine dayalı ve laik temellerle verilmesi gerektiğini söyleyen Şenay, bilimsel bilginin verilmesi gerektiğini aktardı. Üniversite yıllarında uygulanacak bir sınav sistemi ile meslek seçiminin yapılması gerektiğini vurgulayan Şenay, “Çocuklar bu yaşlarda mesleklerini seçemezler. Sınav sisteminin de değişiyor olması, son 1 ay kala mantık sorularının sorulması hata” diye konuştu. 

 

‘Çember sistemi eşitsizliği derinleştiriyor’

 

Sınav sorularının çalındığı şaibelerle dolu süreçlerin AKP Hükümeti döneminde çokça yaşandığını belirten Şenay, benzer durumların yine yaşanmasından sürekli kaygı duyduklarını söyledi. Bu tür durumları teşhir etmeye devam edeceklerini üyeler, öğrenciler ve velilerle meydanlarda olacaklarını dile getiren Şenay, sendikanın “Öğrencime Dokunma” kampanyası ile velilerden topladıkları imzaların 14 Haziran’da teslim edileceğini ifade etti. Şenay, “Biz 9 okul içinden 5 okul tercih sınırına tepki gösteriyoruz. Okulların nitelikli ve niteliksiz olarak ayırılmış olması öğrencinin nitelikli ve niteliksiz olarak ayırılmasına neden oluyor. ‘Çember sistemi’ bir adaletsizlik yaratıyor. Aynı zamanda okul türünü maalesef ki Bakanlık tercih ediyor” ifadelerini kullandı. 

 

Bursa’da pilot uygulamanın devam ettiği “çember sistemi”nin eğitimde eşitsizliği daha da derinleştireceğini belirten Şenay, uygulamayla dindar işçilerin amaçlandığını söyledi. Velilere yakın mahalle içerisindeki 5 okulu tercih etmek zorunda bırakan “çember sistemi”nin sınıflaşmayı getirdiğini dile getiren Şenay, şöyle dedi: “Bursa’daki pilot uygulamadan aldığımız bilgilere göre İmam Hatip veya meslek lisesi seçmek zorundalar. Sistem ‘dindar ve işçilikten başka bir hayaliniz olmasın’ diyor çocuklara. O nedenle de çocuklarımızın hepsinin nitelikli olduğunu ve bütün okulların nitelikli hale getirilmesi gerektiğini savunuyoruz” diye konuştu.