İSTANBUL - Bakırköy L Tipi Kapalı Kadın Cezaevi'nden tahliye edildiği gün eşyalarını almaya gittiği sırada kötü muameleye maruz bırakılan Şengül Yüksel, Cezaevi Müdürü Nedim Elbistan ve yardımcısı Mustafa isimli kişi tarafından, “Size gününü göstereceğiz, bundan sonra hak, hukuk bitti. Size burada yaşamayı haram edeceğiz, buraları size dar edeceğiz. Daha yeni başladık, gününüzü göstereceğiz” sözleriyle tehdit edildiklerini söyledi. 

 

Tutuklu bulunduğu Bakırköy L Tipi Kapalı Kadın Cezaevi'nden tahliye edildiği gün eşyalarını almaya gittiği sırada kötü muameleye maruz bırakılan Şengül Yüksel, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde basın açıklaması düzenledi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Hüda Kaya’nın da katıldığı açıklamada, Şengül Yüksel konuştu. Sözlerine, "Düşüncelerinden ötürü şu an cezaevlerinde bulunan insanların sahipsiz olduğunu düşünmesinler. Asla sahipsiz değillerdir" diyerek başlayan Şengül, yaşadıklarını anlattı. 

 

Geçtiğimiz hafta yaşanan olayda, hakkındaki tahliye kararı açıklandıktan sonra eşyalarını alması için cezaevine geri götürüldüğünü söyleyen Şengül, “Koğuşa girer girmez bizi arkadan iterek arama yapmaya başladılar” dedi. 

 

Gardiyanların daha önce gözetmenler eşliğinde aramaya geldiğini söyleyen Şengül, "Bu kez odaları aramaya değil, talan edercesine döküp, dağıtmaya gelmişlerdi. Erkek gardiyan ve jandarmalar kadın tutsakları zor kullanarak aradı. Bazı eşyalarımıza el koydular” dedi. Kendilerine verilen eşyalarla koğuştan çıktıklarını söyleyen Şengül, bu sırada Bakırköy L Tipi Kapalı Kadın Cezaevi Müdürü Nedim Elbistan ve yardımcısı Mustafa isimli kişi tarafından, “Size gününü göstereceğiz, bundan sonra hak, hukuk bitti. Size burada yaşamayı haram edeceğiz, buraları size dar edeceğiz. Daha yeni başladık, gününüzü göstereceğiz” sözleriyle tehdit edildiklerini belirtti. 

 

'Cezaevleri seçim propagandası olarak kullanılıyor' 

 

Yaşanılan bu olayın bir operasyon hazırlığını akla getirdiğini kaydeden Şengül, "Hapishanelerde mahpusların isyan çıkaracağı söylenerek hakları ellerinden alınıyor. Oysa hiçbir şekilde birbirini görmeyen mahpusların birlikte isyan çıkarma durumları fiziki olarak da mümkün değil. Devlet Bahçeli ve iktidarın mahkumları hedef göstererek kendi seçim propagandalarına dönüştürmesi insanlık dışıdır. İktidarın ve Devlet Bahçeli'nin cezaevlerine yönelik iyileştirme, af gibi söylemlerinin tamamen seçim propagandası olduğu ve gerçeklikten uzak olduğu bizim de yaşadığımız olaydan açıkça görülmektedir” dedi. 

 

'Kamuoyunu duyarlılığa çağırıyoruz' 

 

Duyarlılık çağrısı yapan Şengül, konuşmasını şöyle sonlandırdı: "Mahpuslara uygulanacak ceza infazına ilişkin kurallar iç hukukta ve uluslararası hukukta net olarak belirlenmiştir. Bu kuralları hiçe sayarak insan hak ve özgürlüğünden başka ve barış isteminin dışında hiçbir talebi olmayan insanlara yapılan sert, tehdit dolu, onur kırıcı uygulamalardan bir an evvel vazgeçilmesini, demokratik ve hukuki uygulamalara dönülmesini istiyoruz.

 

Bizler toplumdaki her insanın, insan hak ve temelinde bir yaşam sürmesini ve düşüncelerinden dolayı hapsedilmemesini savunanlar olarak, cezaevlerinde çıkabilecek her olayın sorumlusu Devlet Bahçeli ve iktidardır diyoruz. Bu konuda tün kamuoyunu duyarlılığa çağırıyoruz." 

 

'Bu ortamı yaratanlar bir gün yargılanacak' 

 

Şengül'ün ardından konuşan HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, "OHAL kılıfının arkasına sığınarak, iktidarın nefretinden kendine bir pay çıkararak toplumun her alanında ortaya pervasızca bir tutum koyan çevreler içerisinde cezaevleri apayrı bir yer tutuyor" dedi. Cezaevi koşullarının onur kırıcı olduğunu söyleyen Hüda, "Cezaevlerinde yapılan aramalar, cezaevi koşulları onur kırıcı bir durumdur. İnsanlık dışı uygulamalardan yüz alarak suça iştirak eden kim olursa olsun muhakkak bir gün hesap verecekler ve biz de bu olayların takipçisi olacağız. Tutsaklara yönelik işlenen suçlar asla unutulmayacak ve bu ortamın yaratılmasına katkı sağlayan herkes bir gün yargılanacak" diye konuştu. 

 

'Cezaevlerinde tüberküloz hastalığı yaygınlaştı' 

 

Hüda'nın ardından konuşan Şengül ile birlikte tahliye olan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şişli Şube üyesi Fatma Akaltuğ'da, "Hasta tutsakların durumları ağır. Özellikle tüberküloz hastalığı çok yaygın olmaya başladı. Güneş görülmediğinden ve sağlıksız koşullardan kaynaklanan bir ağırlaşma durumu oluyor. C9 koğuşundan Süreyya Bulut yoldaşımız kan kusuyordu ve durumu çok ağırlaşınca tutsakların da baskısıyla hastaneye kaldırıldı. Şu an hastanede tedavi ediliyor fakat durumu hakkında bilgi alamıyoruz" şeklinde konuştu. 

 

OHAL hak ihlallerine gerekçe

 

Fatma son olarak, "Aileler görüşe gittiklerinde çok fazla baskı görüyor, OHAL bahane edilerek çıplak aramaya maruz bırakılıyor. En ufak hak arayışına cezalar veriliyor. Siyasi tutsaklar, adli tutsaklar ile aynı ringlerde hastanelere veya mahkemelere götürülüyorlar. Ve bu süreçte adli tutuklular siyasi tutsaklara hakaret ediyor, saldırıyor. Hastaneye götürülünce kelepçeli bir şekilde muayene olmamızı istiyorlar. İnsan muamelesi görmüyorduk. Siyasi tutsakların muayenesi engelleniyor. Tutsaklar kelepçeli muayeneyi kabul etmedikleri için tedavi olmadan geri dönüyorlar. Bu durum da hastalıklarının ilerlemesine neden oluyor" sözleriyle cezaevlerindeki tutsaklar için kamuoyuna hassasiyet çağrısı yaptı.