
Gülistan Kılıç Koçyiğit: Muhalefet birbirlerinin oylarına sahip çıkmalı
- 09:04 6 Haziran 2018
- Siyaset
MUŞ - HDP Muş milletvekili adayı Gülistan Kılıç Koçyiğit, 24 Haziran seçimlerine ilişkin değerlendirmesinde, sandık güvenliğine işaret ederek, "Muhalefet partileri birbirlerinin oylarına sahip çıkmalı" çağrısında bulundu.
24 Haziran seçimlerine 18 gün kala siyasi partilerin seçim çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. En fazla kadın adayın gösterildiği Halkların Demokratik Partisi (HDP), diğer kentlerde olduğu gibi Muş ve ilçelerinde de seçim çalışmalarını kadın adaylar öncülüğünde yürütüyor. Büro açılışları, esnaf ve köy ziyaretleri eşliğinde yürütülen seçim çalışmalarına halkın yoğun ilgisi dikkat çekerken, HDP Muş milletvekili adayı Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, seçim çalışmalarını ve bölge illerinde sandıkların taşınmasıyla ilgili konuları ajansımıza değerlendirdi.
'Çalışmalar coşkulu ve kararlı'
Muş'taki seçim çalışmaları hakkında bilgi veren Gülistan, "İlk programımız daha çok ilçelerde, dört vekil adayı arkadaşımızın ilçelere gitmesi ve seçim bürolarının açılışı, esnaf ziyaretleri şeklinde gerçekleşti. Bu anlamda da Bulanık, Korkut, Malazgirt ve Varto ilçelerini ziyaret ettik. Çok iyi geçtiğini ifade edebilirim. İlçelerdeki hem esnaf ziyaretleri hem karşılamalar ve seçim bürolarının açılışları oldukça coşkulu ve kararlıydı” dedi.
'Halkın coşkusu seçime yansıyacak'
Halkın 24 Haziran seçimlerine farklı anlamlar yüklediğini söyleyen Gülistan, bunu şu sözlerle dile getirdi: "Bütün yaşadığı bu acıların, bu zulmün sonlanacağı bir seçim gözüyle bakıyorlar. Bu anlamda sadece bir partiye oy vermek, sadece bir partiyi desteklemek meselesi üzerinden ele alınmıyor. Çok daha geniş ve büyük bir mücadelenin eşiği ve parçası olarak bakılıyor. Çalışmalarımızı yürütürken, engellerle karşılaşıyoruz. Buna rağmen halkın ilgisi bunun önüne geçebiliyor. Biz bu engellemeleri bir olumsuzluk olarak adil ve eşit bir seçime gölge düşüren, uygulamalar olarak kaydetmek gerekiyor. Halkın coşkusu, morali seçimde de daha fazla sıçrama yapacağı ve bunun seçime yansıyacağını düşünüyoruz."
'Bu seçimi vekil sayısı üzerinden değerlendiremeyiz'
24 Haziran’ın tarihi bir seçim olacağını söyleyen Gülistan, "AKP ve MHP faşizmini gerilettiğimiz, onları tarihin çöp sepetine attığımız bir seçim olacak. Bu seçim bize zulüm uygulayanlar, şiddet uygulayanlara sözümüzü söylediğimiz ve onlardan hesap sorduğumuz bir seçim olacak. Savaş ve barışın, sindirme politikalarının oylandığı bir seçim olacak. Ve aynı zamanda tekçiliğin ve çoğulculuğun oylandığı bir seçim olacak. Yine kadına karşı politikaların oylanacağı bir seçim olacak. Bütün bunları yan yana koyduğumuz zaman, bu seçimi tek milletvekili seçimi ya da kaç tane milletvekili çıkaracağımız bir seçim olarak asla değerlendiremeyiz” diye konuştu.
'Sur'a söz verdik'
Bu seçimin Kürtler açısından önemine de dikkat çeken Gülistan, "Özellikle Kürdistan için çok özel bir anlamı olduğunu belirtmek istiyorum. Çünkü AKP-MHP'nin Kürdistan üzerinde uyguladığı çöktürme planı ve onun yarattığı sonuçlar var. Cizre, Sur, Gever, Nusaybin var. Bütün bunların her birisi hala aklımızda, canlı. Taybet anaya, Mehmet Tunç’lara, Sur'a verdiğimiz sözü yerine getirmek durumundayız" ifadelerini kullandı.
'Faşist aklın geriletilmesi ve yenilmesi gerekiyor'
Bu süreçte herkesin elini vicdanına koyarak mücadele yürütmesi gerektiğini söyleyen Gülistan, bunun HDP'li olup olmama meselesi üzerinden ele almamak gerektiğini söyledi. Gülistan, "Çünkü yakın bir süreçte Güney Kürdistan'da bir referandum süreci vardı ve 'canım kardeşim Barzani' diyenler çok hızlı bir şekilde 'terörist Barzani' demeye başladılar. Güney Kürdistan'ı bölücülük yapmakla suçladılar. Bütün bunların gösterdiği bir şey var. Sorun HDP, DBP meselesi değildir. Ya da sorun KDP meselesi değildir. Sorun Kürtlerin eşitlik, özgürlük mücadelesine karşı yürütülen tutumdur. Kürtler eşitlik, özgürlük istediklerinde onların karşısında yükselen faşist bir iktidar bloğu var. Faşist bir akıl var. Bu seçimde bu aklın geriletmesi ve yenilmesi gerekmektedir" dedi.
'Türkiye demokrasisi çok ciddi yaralar aldı'
HDP'ye oy vermenin bütün bu politikaların karşısında tutum almak anlamına geldiğini kaydeden Gülistan, bu yüzden HDP'nin yanında yer almak gerektiğinin altını çizdi. Gülistan bu gerekliliği şöyle ifade etti: "HDP'yi Meclis’e göndermek aslında Kürt halkının siyaset içinde var olmasını kendini eşitlik, özgürlük ve barış taleplerini demokratik bir siyasetle ifade etmesini olanağını sağlayacak. Aksi bir durum 20 milyon halkın siyasi tercihlerinin mecliste ifade edilmemesi demektir. Kürt halkını Meclis dışına itmektir. Zaten Türkiye demokrasisi çok ciddi çok yaralar almış ve çok kötü durumda olan parlamentonun da gittikçe gerileyeceği ve yok olacağını anlamına gelecektir."
'Stratejik oy kullanılması gereken bir dönemdeyiz'
Oyların aynı zamanda stratejik bir önemi olduğuna dikkat çeken Gülistan, şu değerlendirmelerde bulundu: "Bütün yurttaşlar ister HDP'ye oy versin ister CHP'ye oy versin, ister başka bir partiye oy versin bugün artık buradan bakmamaları gerekiyor. Bunun çok daha ötesine geçmek, çok daha stratejik oy kullanılması gereken bir dönemdeyiz. HDP'yi güçlü bir şekilde meclise göndermek aslında bu zulme karşı isyan etmektir. HDP'nin listesine baktığımızda bir Türkiye mozaiğini görüyoruz. Hem çoğulculuğu hem de kapsadığı alanlar itibariyle bir Türkiye listesi ve bir Kürdistan listesi olduğunu görebiliyoruz. Bütün bunların mutlaka halkımız tarafından karşılık bulacağına inanıyoruz."
'Baskıcı politikalar hayata geçiriliyor'
Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK), Diyarbakır, Van, Muş, Bitlis ve Kars'ta sandıkların birleştirilmesi konusundaki kararına değinen Gülistan, "CHP bu konuda seçim güvenliğini ihlal eden maddelerin iptal edilmesi ile ilgili başvuruda bulunmuştu. Ama ne yazık ki Anayasa Mahkemesi, bütün bu maddeleri reddetti. Bu birincisiydi. İkincisi ise sandığa kolluk güçlerinin davet edilmesi meselesi. Bu mesele sandık güvenliliğinin en önemli meselelerinden biridir. Kolluk güçleri halk üzerinde, seçmen iradesinin üzerinde baskıcı unsurunu hayata geçiriyor. Onun dışında en şaibeli olan mühürsüz oy pusulalarının geçerliliğinin kabul edilmesi. Bu da resmileşti. Bütün bunlar aslında Anayasa’ya aykırı düzenlemelerdir. Ama çıkarılan bir genelge ve KHK ile bütün bu düzenlemelere geçit verilmiş durumunda" diye belirtti.
'Birbirini yalanlayan uygulamalar ile karşı karşıyayız'
YSK’nin Kürdistan'da 19 ilde sandık taşınması kararına özellikle vurgu yapan Gülistan, bu sandıklarda oy kullanan seçmenlerin yüzde 70'inin HDP'yi desteklediğini söyledi. Sandıkların taşınması kararının "HDP'yi sandıklara gömün" talimatının bir sonucu olduğunu kaydeden Gülistan, "Birbiriyle çelişen açıklamalar var. İçişleri çıkıyor, diyor ki 'Bu ülkede huzuru sağladık, güvenliği sağladık. Bizim iktidarımızda çok huzur ve güven var.' Ama YSK'ye başvurular yapılarak güvenlik gerekçesiyle de sandıklar taşınıyor. Birbirini yalanlayan, boşa düşüren uygulamalar ile karşı karşıyayız" şeklinde konuştu.
'Her parti diğer partinin oylarına sahip çıkmalı'
YSK kararıyla seçmenin sandığa gitmesinin engellenemeyeceğini vurgulayan Gülistan, Muş’ta sandık güvenliği ile ilgili alınan kararlar hakkında da bilgi verdi. Gülistan, "Biz Muş ili itibariyle söylemek istiyoruz. Şuan bütün sandık kurullarımızı belirlemiş durumdayız. Aynı zamanda bütün sandıklarımız için müşahit görevlendirmiş durumdayız. Ayrıca sandıkları korumak ve gözlemek amacıyla da avukat bulundurma noktasında baro ile bir görüşmemiz oldu. Türkiye barolar birliğinin de seçim güvenliği noktasında bütün illerde kriz merkezleri kurulacağı şeklinde bir çalışma yürütüyor. Muhalefet partileriyle beraber merkez düzeyinde yapılan belirli çalışmalar var. Bugün itibariyle muhalefette her bir partinin diğer partinin oylarına sahip çıkması gerektiğinin çok temel bir sorumluluk olduğunu düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
'Uygulamalar AKP-MHP'nin masa başı planı'
Bütün bu uygulamaların AKP ve MHP'nin masa başında seçimi kazanma planı olduğuna dikkat çeken Gülistan, "Bu durum, masa başında hile ve hurdanın yol ve yöntemidir. Her birisi baskıya ve usulsüzlüğe davetiye çıkartıyor. Ama biz bu şaibelere teslim olmayacağız, bütün bu şaibeleri boşa çıkartacak bir örgütlemeyi geliştireceğiz. Sandıkları taşınacak olan köy ve mezralarda halkımıza gereken kolaylığı sağlayacağız. Biz eminiz halkımız yürüyerek de olsa hayvan sırtında da olsa gelip o oyunu kullanacak" dedi.
'Halkımızı HDP'ye bekliyoruz'
HDP olarak Muş'ta 4-0 iddiasında olduklarını vurgulayan Gülistan, son olarak şunları söyledi: “Biz halkımıza inanıyoruz. Buradan 4 vekil alarak Meclis’e gitmek istiyoruz. Bütün çalışma ve programlarımızı da buna göre yapıyoruz. Halkımızın da buna inanmasını istiyoruz. Herkesin il ve ilçelerin seçim bürolarına daha fazla aktif bir şekilde katılmasını, seçimin bire bir öznesi olması gerektiğini söylüyoruz. Herkesin bir aday vekili gibi çalışmalarında yer alması gerekiyor. Bu mücadele sadece parlamentoya gitme mücadelesi değildir. Bütün halkımızı ve özellikle kadınları, gençleri HDP'ye bekliyoruz."