İSTANBUL - Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav, kadınların artık sadece talep edip bekleyen değil,  Türkiye'yi yönetmeye aday olduğunu söyledi. Feminist yazar Handan Koç ise, kadınların seçimleri bir fırsat olarak değerlendirebileceğinin altını çizdi. 

 

24 Haziran seçimlerine 34 gün kala partilerin çalışmaları sürerken, kadın kurum, dernek ve platformları da seçim çalışmalarındaki yerlerini aldı. 24 Haziran seçimlerini, “Aşırı erken bir seçimle karşı karşıyayız” sözleriyle değerlendiren Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) Genel Temsilcisi Gülsüm Kav ile Muhafazakarlığa Karşı Feminizm kitabı yazarı feminist Handan Koç, seçimlere ilişkin konuştu. 

 

'Siyasette kadının rolü değişti' 

 

Kadınların seçimlerde daha fazla engellendiğini söyleyen Gülsüm, "Toplum olarak hiç demokratik olmayan koşullarda bir seçim süreci yaşıyoruz. Buna rağmen demokrasi isteyen kesim elinden geleni yapıyor ve mücadele ediyor" dedi. Siyasette kadına yönelik ayrımcılıktan doğan sorunlar olduğuna işaret eden Gülsüm, bunu birçok sorunun takip ettiğini söyledi. Bunlara rağmen siyasette kadının rolünün artık değiştiğini ifade eden Gülsüm, "Kadınlar artık sadece talepler sunup seçilenden beklentisi olan bir konumda değil" diye konuştu. 

 

'Kadınlar olarak Türkiye'yi yönetmeye adayız' 

 

Kadınların artık siyasette aktif bir özne olarak aday olduklarını söyleyen Gülsüm, "Kadın mücadelesi dinamiği son yıllarda çok kuvvetli. Toplumsallaşmış bir kadın mücadelesi yaşıyoruz. En önemlisi de kadınların artık sadece oy verip talep eden değil, vaatlerde bulunan ve toplumu yönetmeye aday olan konumdalar" dedi. Kadınların özellikle referandumda çok siyasallaştıklarının altını çizen Gülsüm, devamında, "Bu seçimde de ülkeyi yönetme iddiasında bulunan kadınlar var. Desteklenmesi ve daha güçlendirilmesi gereken kadın adaylar var. Yani biz kadınlar olarak Türkiye'yi yönetmeye adayız" ifadelerini kullandı.  

 

'Tamam diyecek ilk toplumsal grup kadınlar'

 

Özellikle sosyal medyada kendine büyük bir yer bulan ve bütün Türkiye'de gerçekleşen “Tamam” eylemini de değerlendiren Gülsüm, Türkiye'de “Tamam” diyecek ilk toplumsal grubun kadın olduğu vurgusu yaptı. Bunun nedeninin kadınların sürekli katledilmesiyle ilgili olduğunu ifade eden Gülsüm, “sürekli işleyen bir savaş” benzetmesi yaptı. Binlerce kadının katledildiğini söyleyen Gülsüm, "Tabi ki kadınların boş yere can vermesine artık tamam diyeceğiz. Kadın hakları bakımından sembolize etmek gerekirse TBMM'de de gördüğümüz gibi kadınlar bütün sahnelerden indirilmek isteniyor. Böyle bir şeyi kadınlar tabi ki kabul etmeyecek" şeklinde konuştu. 

 

'Kadınlar toplumsal hayatın dışına sürülmeye çalışılıyor' 

 

Gülsüm konuşmasına şöyle devam etti: "Kadınlara özel alışveriş merkezi, otobüs, taksi gibi kadınları tecride, toplumsal hayatın dışına sürmeye çalışan bir yaklaşım ve zorlama söz konusu. Ben bunu hiçbir dünya görüşünden kadının kabul etmeyeceğine eminim. Kadınların her türlü sahneden indirilmeye çalışıldığı bir dönemde kadının yok sayılmasına elbette ki tamam diyecek kadınlar. Hayatın bütün sahnelerinde de olmaya devam edeceğiz. Tüm sahnelerde eşit ve müstakil varlıklar olarak biz de varız. Ben bütün kadın kardeşlerimizi kendi hayatımız için aktif seçim mücadelesine davet ediyorum."

 

'Seçim kadınlar için bir fırsat olabilir' 

 

Muhafazakarlığa Karşı Feminizm kitabı yazarı feminist Handan Koç ise,  seçimin halka sorulmadan kararlaştırılmasını eleştirdi. Seçimi kadınlar açısından mevcut iktidar ve yönetime “hayır” demenin bir fırsatı olduğunu söyleyen Handan, "8 Mart ve 25 Kasımlarda bütün yasaklara rağmen sokağa çıkan kadınlar olarak AKP'nin kadınları aileye ve eve kapatmak isteyen, düşük ücretli, düşük statüde çalışmalarını yüce bir gönüllülük gibi gösteren politikalarına karşı çıkmak için seçimleri bir fırsat olarak kullanabiliriz" şeklinde konuştu. Handan 'Tamam' eylemine ilişkin ise "Bizi fütursuzca cesur olmaya sevk eden bir kampanya olduğu için önemli buluyorum" ifadelerini kullandı.