HDP’nin kadın seçim bildirgesi açıklandı: ‘Erdoğan modeli’ erkekliğe set olacağız

  • 12:06 14 Mayıs 2018
  • Siyaset
ANKARA - HDP, kadın seçim bildirgesini açıkladı. Bildirgede, kadınların eşit ve özgür bir ülkeyi yeniden kurmak için erkek egemen iktidara meydan okudukları ve değiştirdikleri belirtilerek, “Tarihler boyunca hep birlikte elde ettiğimiz kazanımlarımızla siyasete ‘reisliği’ hane içlerine ‘Erdoğan modeli’ erkekliği taşıyarak kadınları yok sayan rejime set olacağız” denildi. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP), cumhurbaşkanlığı ve milletvekilli seçimlerine dair bildirgesini Ankara Hilton Otel’de düzenlediği toplantıyla açıkladı. Toplantının yapıldığı salona,  HDP’nin ana sloganı olan “Bir oy Demirtaş’a, bir oy HDP’ye”, “Senle değişir”, “Yurttaş yoldaş arkadaş Demirtaş” ve” Kadınlarla değişir” pankartları asıldı. Toplantıya, HDP üye ve yöneticilerinin yanı sıra kadın örgütleri, sivil toplum örgütleri ve HDP’yi destekleyeceklerini açıklayan siyasi partiler,  milletvekilleri ile çok sayıda kişi katıldı.
 
Bildirge toplantısı, sinevizyon gösterimiyle başladı. Ardından tutuklu bulunan HDP’li 11 milletvekilinin yanı sıra tutuklu Kürt siyasetçilerin isimleri okundu. İsimler salonda büyük bir alkış topladı. 
 
Sinevizyon gösteriminin ardından seçim bildirgesi okundu. HDP'nin kadın seçim bildirgesi şöyle:
 
“Kadınlar değiştirir. Kadınlar sosyal, siyasal, entelektüel alandaki var oluşlarını ortadan kaldıran, kadınları görünmez alanlara iten, yeteneklerini, birikimlerini yok eden, kadınların toplumsal yaşamda var olma hakkını yok sayan bir siyasi iktidar ile karşı karşıyadır. Erkek egemenliği, faşizmin yükselişiyle birlikte kadınlar üzerindeki baskısını sistematik olarak artırmıştır. Kadın cinayetleri, tecavüzler, kadın kazanımları- nın, medeni ve sosyal hakların gaspı, yaşam biçimlerine müdahale, kadın iradesini rehin tutma, evde ve sokakta kadına karşı derinleşen şiddet, iktidarın kadın politikalarının bir sonucudur. Kadınların yer almadığı, sesinin sözünün yansımadığı bir rejim kurulmak isteniyor. Çünkü biliyorlar ki, kadınlar oldukları hiçbir yerde tekçiliği ve erkek egemenliğini yeşertemezler. 
 
En büyük güç kadın ittifakıdır
 
Kadınlar, OHAL şartlarında bile sokakları terk etmiyor ve muktedirlere geçit vermiyor. En büyük güç kadın ittifakıdır. Kadınlar güçlerinin farkındadır ve yan yana yürümeye devam etmektedir. Kadınların tarihin bu evresinde alacağı tutum ve tavır, geleceği doğrudan etkileyecektir. Yaşamın, siyasetin, hakların eşit paylaşı- mı için birlikte, eşit ve özgür bir ülkeyi yeniden kurmak için erkek egemen iktidara meydan okuyorlar ve değiştiriyorlar. 24 Haziran seçimleri ile sadece bir cumhurbaşkanı ve milletvekilleri seçilmeyecek, bir rejim de değiştirilecektir. 16 yıldır adım adım uygulamaya konulan ve açık bir faşizme dönüşen bu tekçi, cinsiyetçi, militarist rejimi kadınlar değiştirir. Kadınlar hayatlarına sahip çıkmak için sokaklarda sandık başlarında olacak. Kadınlar evde, sokakta, sosyal ve siyasal alanda mücadele ederek, kazandıkları eşit temsil eşbaşkanlık sistemini cumhurbaşkanlığına da taşıyacak. Kadınlar Eş Genel Başkanlığı, belediye eş başkanlığına ve tüm yönetim kademelerine eşit temsiliyeti nasıl başardılarsa bunu da başaracaktır.” 
 
Bildirgede HDP'nin kadınlara yönelik politikaları ise şöyle sıralandı: 
 
* Eş Cumhurbaşkanlığı sistemini, halkın ortak yönetimini hedefleyen çoğulcu bir yönetim mekanizmasıyla güçlendirecektir.
 
* Toplumsal barışın tesisinde kadınların inisiyatifi etkin görünür kılınacak. Kadınlar arasında sınırları aşan bir dayanışma büyüteceğiz.
 
* Tüm dünyanın gıptayla izlediği eşbaşkanlık modeliyle kentlerimizi yönetmeye devam edeceğiz. Kayyımların kapattığı tüm kadın destek evlerini tekrardan açıp, kadın dostu kentler inşa etmeye devam edeceğiz.
 
* OHAL bahane edilerek, kapatılan ve kadınların yaşamında hayati bir önem taşıyan tüm kadın derneklerini ve vakıflarını yeniden hep birlikte açacağız.
 
* Kadınların seslerini duyurabilecekleri ‘erkekler ne der diye düşünmeden’ kadın haberciliği yapacak, toplumsal cinsiyet eşitliğini temel alan özgür basın geleneğini güçlü inşa edeceğiz.
 
* Göçmen kadınların, kadın ve göçmen olmaktan kaynaklı yaşadıkları sorunları çözüme kavuşturacağız.
 
* Tarihler boyunca hep birlikte elde ettiğimiz kazanımlarımızla siyasete ‘reisliği’ hane içlerine ‘Erdoğan modeli’ erkekliği taşıyarak kadınları yok sayan rejime set olacağız. Ne giyeceğimize, nasıl yaşayacağımıza, nereye gideceğimize kendimiz karar vereceğiz.
 
* Güven içinde neşeyle, coşkuyla, umutla yaşayacağız. Bedenimize, emeğimize ve kimliğimize hiçbir erkek ve iktidar dokunamayacak.
 
* Biz’ler, kadınlarla ilgili sorunlara doğrudan kadınların ve kadın kurumlarının çözüm geliştirdiği Kadın Bakanlığı’nı kuracağız.
 
* Bizleri evlilik, giyim, savaş siyaseti üzerinden bölmelerine, makbul/makul olmayan diye ayırmalarına izin vermeyeceğiz. Farklılıklarımızla, özgürlüğümüzle ve inşa edeceğimiz barışla buluşacağız.
 
* Kendi erkek egemen çıkarlarını meşrulaştırmak için dini inançları araçsallaştıran iktidara karşı; kadın haklarına saygılı inanç özgürlüğünü savunacağız.
 
* Başörtümüze de etek boyumuza da kendimiz karar vereceğiz.
 
* Engelli kadınlarla birlikte engelsiz bir yaşamı birlikte inşa edeceğiz.
 
* Kadınların uluslararası birlikteliğinin kutlaması 8 Mart’ı kadınlar için resmi tatil ilan edeceğiz.
 
* Üç çocuk-beş çocuk doğurma baskısına karşı, doğurmak istemiyorsak doğurmayacak, istediğimiz kadar çocuk dünyaya getireceğiz.
 
* Erkeklerin de ebeveynlik sorumluluğunu üstlenmelerini, ev emeğini paylaşmalarını teşvik edeceğiz. Devredilemez babalık izni getireceğiz.
 
* Ulaşılabilir, ücretsiz kaliteli mahalle ve işyeri kreşleri açacağız.
 
* Ortak yaşam alanlarında ev içi emeğin de çocuk, yaşlı ve hasta bakımının da ortaklaştırılması için politikalar üreteceğiz. Ücretli ya da ücretsiz bakımın, kadınların işi olmaktan çıkması için hasta, yaşlı bakım evleri açacağız.
 
* Evleri, işyerlerini, sokakları ve geceleri kadınlar için güvenli hale getireceğiz. Yaşadığımız alanlarda şiddet, taciz korkusu olmadan özgürce dolaşabileceğiz.
 
* Cezaevlerinde muhalifler, seçilmiş milletvekilleri, belediye eşbaşkanları değil, isimleri  şiddetle, tecavüzle, yolsuzlukla, istismarla anılanlar olacak. İstanbul Sözleşmesi’ne uygun nitelikte ve yeterli sayıda sığınak ve tecavüz kriz merkezi kuracağız.
 
* Kadın cinayetleri davalarında erkeklik indirimi halini almış ‘iyi hal’ ve ‘tahrik’ indirimlerine karşı faillerin caydırıcı ve adil cezalar almasını sağlayacağız.
 
* Adalet artık ertelenmeyecek, kamu vicdanında bir yara olarak cezasızlık ortadan kalkacak.
 
* Türkiye’de çalışmak istediği halde işsiz, milyonlarca kadın var. Hiçbir kadın yoksullukla, işsizlikle mücadele etmek zorunda kalmayacak.
 
* Esnek, güvencesiz, yarı zamanlı değil, güvenli, eşdeğer işe eşit ücret ödenen insanca işlerde çalışacağız.
 
* Tüm KHK’ler iptal edilecek; işinden edilmiş on binlerce kadın, zorlukla edindikleri mesleklerine geri dönecek.
 
* Hem evde hem işte çalışan çifte mesai yapan biz kadınlara erken emeklilik getireceğiz.
 
* Kadınlara, babadan ve kocadan bağımsız sağlık sigortası güvencesi, işsizlik ödeneği ve yurttaşlık geliri vereceğiz.
 
* Mevsimlik- gezici tüm işçilere bulundukları yerde iş olanakları sağlayacağız. Mevsimlik kadın işçilerin gittikleri yerlerde her türlü sömürü ve ayrımcılığa uğramalarına, traktör, kamyon kasalarında yaşamlarından kopartılmasına son vereceğiz.
 
* Erkek işi sayılan işlere, yönetim kademelerine kadın kotası getireceğiz.
 
* Eğitim de ayrımcılığa ve cinsiyetçiliğe son vereceğiz; okuyacağımız işleri de biz seçeceğiz.
 
* Ormanların, derelerin, havanın suyun, taşın, toprağın, ağacın, kurdun, kuşun, böceğin, tüm yaşamın haklarını koruyacak, yaşamın bilgisini savunacağız.
 
* Toplumsal, kültürel ve siyasal alanda LGBTİ+’lere karşı başta nefret cinayetleri olmak üzere, her türlü eşitsizliğin ve ayrımcılığın ortadan kaldırılmasını sağlayacak adımları atıp, eşit, özgür ve onurlu bir yaşam sürdürebilecekleri koşulları oluşturacağız. Cinsiyet kimliğine saygı kültürünü geliştireceğiz. 
 
* LGBTİ+’ler için istihdam seçeneklerini artıracağız. 
 
* Yalnızca kadına yönelik şiddetin ortaya çıkardığı sonuçları değil, şiddetin kendisini ortadan kaldırmayı hedefleyeceğiz. Önleyici politikalarımızla, şiddetin asıl nedeni olan erkek egemenliğiyle mücadele edeceğiz.