
Tutsak Eşbaşkan: Osmaniye'de işkence ve insanlık suçu işleniyor
- 09:02 13 Mayıs 2018
- Güncel
OSMANİYE - Tutuklu Kulp Belediye Eşbaşkanı Sadiye Süer Baran, Osmaniye Cezaevi'nde maruz kaldıkları işkenceyi anlattı. Sadiye, avukatların dahi cezaevine gitmediğini ve yalnız bırakıldıklarını belirterek, "Sahip çıkılmazsa daha kötü olacak. Burada insanlık onuru ayaklar altına alınmaya çalışılıyor" dedi.
Türkiye ve Kürdistan'da cezaevlerinde bulunan siyasi tutsaklar üzerindeki baskılar gün geçtikçe artıyor. Özellikle Elazığ, Osmaniye, Şakran, Rize, Tarsus, Bayburt cezaevlerinde kadın tutsaklara psikolojik baskı, çıplak arama işkencesi, Kürtçe konuşmama baskıları yapılıyor. Osmaniye Cezaevi'nde tutsak edilen Kulp Belediye Eşbaşkanı Sadiye Süer Baran, JINNEWS aracılığı ile cezaevinde yaşanan sorunları aktardı.
Cezaevi girişinde işkence
20 Nisan'da Hilvan'dan apar topar bir şekilde Osmaniye'ye getirildiğini, Hilvan'da koğuştan çıkarıldığında ve araca bindirilene kadar kadın ve erkek gardiyanların sözlü tacizine maruz kaldığını belirten Sadiye, yaşadıklarını şu şekilde aktardı: "Kadın gardiyanların, 'Osmaniye'ye git sana gösterirler' sözleriyle araca bindirildim. Osmaniye'ye geldiğimde girişte küçük bir odaya alındım. Köşeye sıkıştırılıp soyunmam istendi. Karşı çıkmamla daha da öfkeli bir şekilde üstüme geldiler. Ben de 'beni öldürseniz de soyunmayacağım' dedim. Yoğun bir tartışmadan sonra kapıda bekleyen erkek gardiyanlar çağrıldı. 'Soyunmuyor başkan ne yapalım' dediler. 'Soyunacak başka yolu yok' demeleri ile kadın gardiyanlar daha hırçın bir şekilde üzerime yürüyüp soyunmaya mecbur bıraktılar.
Soyunduktan sonra, 'kalk otur, kalk otur' diyerek tekrarlamamı istediler. Karşı çıktım bu sefer de doktorla tehdit ettiler. 'Doktor çağırın gelip muayene etsin' dediler. Eşyalarım, iç çamaşırlarım tek tek erkek gardiyanların gözetiminde arandı. Karşı çıkmamla erkekler yüzünü çevirdi. Bu işlemlerden sonra erkek gardiyan, 'Sana birkaç soru soracağız. Bizimle sohbet etmek ister misin' demesine karşılık 'Hayır istemiyorum birbirimizi tanımıyoruz' dememle koğuşa alındım.
'İstisnasız her gün saldırılara uğruyoruz'
Koğuşta günde üç kere sayım yapıldıktan sonra kollarımızdan tutup zorla havalandırmaya çıkarılıyoruz. Sabah saat 08.00, akşam 18.00 ve 19.00 olmak üzere sayım yapılıyor. Koğuşta 4 arkadaşız. Erkek ve kadın gardiyanın hışmı, sözlü ve fiziki saldırılarıyla istisnasız her gün karşı karşıyayız. Erkekler bir tek bizim koğuşa geliyor. Havalandırmaya çıkarıldığımızda da yüzümüzün erkeklere dönük ve sayıma geldiklerinde de onlar gidene kadar ayakta kalmamız gerektiği söyleniyor. Bunlara karşı çıktığımızda hücre cezası veriliyor, aile görüşü, iletişim, telefon hakkı gibi haklar elimizden alınıyor. Şu anda 11 günlük hücre cezam var. Bir ay aile görüşü, bir ay iletişim, bir ay da etkinlik cezası var.
'Türkün gücünü göreceksiniz, öç alacağız' tehdidi!
Yanımda bulunan Sur dosyasından Helin Yapıcı arkadaşın bir yıl görüş yasağı, 57 gün hücre cezası var. Nusaybin dosyasından Melis Teksan arkadaş 1 yıldır ailesi ile görüşmüyor ve bir yıl daha cezası var. Leyla Elmas'a ise bir yıl görüş ve aynı şekilde hücre cezaları verildi. Birçok mektuba da soruşturma açılıp gelen mektuplar verilmiyor. İletişimin önünü kapatıyorlar. Adalet Bakanlığına, Cumhuriyet Savcısına, cezaevi müdürüne yaşadığım duruma ilişkin suç duyurum oldu. Müdür görüşüne çıktım müdürün söylemi, 'burada kurallar var, uymak zorundasınız' oldu. Buradaki arkadaşlara ben gelmeden önce, 'Sizleri burada görmek istemiyoruz. Türkün gücünü göreceksiniz. Sizden öç alacağız' demişler.
'Avukatlar zahmet edip gelmiyorlar'
Açık söylemem gerekirse artık yalnız koğuştan çıkmak istemiyoruz. Revire beraber yazılıyoruz. Geldiğim gün erkek gardiyanlar yüksek sesle bağırıp, 'bir PKK'lı geldi' diyerek adeta linç zemini sundular. Bütün bu durumlara karşı buradaki arkadaşlar yalnız bırakılmış, avukatları dahi gelip sormuyor. Tekrarlıyorum buradaki durumumuz bizlere sahip çıkılmazsa iyi değil ve iyi olmayacak. 24 Nisan'da ki duruşmamda belirttim. Avukatlar dahi zahmette bulunup gelmediler. Burada insanlık onuru ayaklar altına alınmaya çalışıyor."