DİYARBAKIR - İHD ve kayıp yakınlarının “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” sloganıyla düzenlediği oturma eyleminin 481’inci haftasında 1994 yılında gözaltına alınan ve bir daha kendisinden haber alınamayan Kadri Yılmaz’ın akıbeti soruldu. 

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” şiarıyla her hafta düzenledikleri oturma eyleminin 481’incisi gerçekleştirdi. Diyarbakır Valiliği tarafından Koşuyolu Parkı’ndaki İnsan Hakları Anıtı önünde gerçekleştirilmesine izin verilmeyen eylem, geçmiş haftalarda olduğu gibi İHD Diyarbakır Şube binasında gerçekleştirildi. Kayıpların fotoğraflarının taşındığı eyleme, İHD Diyarbakır Şubesi yönetici ve üyeleri, kayıp yakınları ve insan hakları aktivistleri katıldı. Bu haftaki eylemde 94 yılında gözaltına alınan ve bir daha haber alınamayan Kadri Yılmaz’ın akıbeti soruldu.

 

‘Herkes bu mücadelenin içinde yer almalıdır’

 

Açıklama Raci Bilici’nin konuşmasıyla başladı. Raci, her hafta İHD şubesinde toplandıklarını ve sürekli olarak aynı şeyi tekrarladıklarına vurgu yaparak, tek isteklerinin adalet olduğunun altını çizdi. Kaybettirilen kişilerin planlı bir şekilde ortadan kaldırıldığını aktaran Raci, bu uygulamanın devletin bir stratejisi olduğunu söyledi. Raci, tüm kesimlerin kayıplar için mücadele içerisinde yer alması gerektiğine değinerek, kayıpların gelecekleri olduğunu ve unutulmaması gerektiğini kaydetti. Raci son olarak, “Dünya'nın her yerinde kayıpların bulunması için bir mücadele veriliyor ve bu mücadele sonuna kadar da devam edecek. Anneler gerçeklerin ortaya çıkması için büyük bir umutla yola çıktılar. Ve umutlarını hiç yitirmediler. Bizde onların umutlarının yanındayız ve mücadeleye devam edeceğiz” dedi. 

 

Kadri Yılmaz’ın akıbeti soruldu 

 

Raci’nin ardından 1994 yılında Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde yaşayan ve bir düğünde gözaltına alınarak kaybettirilen Kadri Yılmaz’ın hikayesi okundu. İHD kayıp komisyonu üyesi Hasan Yalçın tarafından okunan hikaye şu şekilde: 

 

“Ailenin anlatım ve beyanlarına göre; Kadri Yılmaz, Diyarbakır’da ikamet etmekteydi. 1994 yılının Nisan ayında bir akrabasının düğününe katılmıştı. Bağlar semtinde yapılan bu düğüne polisler baskın yaparak Kadri’yi, kardeşini ve düğün alayından 3 kişiyi gözaltına alır. Bir gün sonra, Kadri’nin kardeşi dâhil 4 kişi serbest bırakılır. Aile, yüzlerce kişinin gözü önünde gözaltına alınıp bırakılmayan Kadri Yılmaz için resmi kurumlara başvurularda bulunur ama herhangi sonuç alamaz. Kendilerine sürekli Kadri Yılmaz’ın serbest bırakıldığı söylenir. 

 

Olaydan 8 gün sonra aile, Lice’de oturan tanıdıkları aracılığı ile askerler tarafından 3 cenazenin camiye getirildiğini, askeri kışla olarak kullanılan Yatılı İlköğretim Bölge Okulu önündeki alanda açılan bir çukura gömüldüklerini öğrenirler. Aile Camideki cenazelere ait elbise parçalarından birinin Kadri’ye ait olduğunu teşhis ederler ancak, cenaze aileye verilmez. Aradan 24 yıl geçmesine rağmen Kadri Yılmaz hala kayıp ve cenazesine ulaşılmış değil.”

 

Açıklama 5 dakikalık oturma eyleminin ardından sona erdi.