AKP-MHP ittifakının aldığı 24 Haziran erken seçim kararı gündemdeki sıcaklığını korurken, diğer yandan 7'nci kez uzatılan Olağanüstü Hâl (OHAL) nedeniyle seçimlerde yaşanacak olası durumlar kaygı ve endişeleri de beraberinde getiriyor. Kayyım atanan DBP'li Edremit Belediye Eşbaşkanı Sevil Rojbin Çetin, OHAL ortamında gerçekleşecek bir seçimin demokratik olmayacağını vurguladı. 

 

OHAL koşullarında gerçekleşecek bir seçimin olumlu ya da olumsuz açıdan doğuracağı etkilere işaret eden Rojbin,  bu seçimin kamuoyu ve halklar açısından dezavantajlı bir duruma evrilebilme tehlikesine değindi. Rojbin, "OHAL koşullarında yürütülecek siyasi faaliyetlere yönelik birçok engellemeler olacaktır. Ama ben şuna inanıyorum; son 16 yıldır yürütülen bir siyasi geleneğin mevcut durumuyla demokrasinin işlemediği, işletilemediği aksine darbeyi aşan bir düzeyde gerçekleştiği ve sonuç itibariyle siyaseten bitişi nedeniyle bu seçimi getirdikleri açıktır" dedi.

 

'Kendi sistemleri dışında hiç bir şeyi önemsemediler'

 

En şaşırtıcı olanın ise Yükseköğrenim Kurumlar Sınavı'nın (YKS) gerçekleştirileceği tarihte seçim kararının alınması olduğunu söyleyen Rojbin, bu kararla öğrencilerin geleceğinin önemsenmediğinin ortaya konduğuna işaret etti. Rojbin, "Kendi sistemlerinin Türkiye'de vuku bulması için diğer hiçbir gelişmenin önem arz etmediğinin de bir göstergesidir. Aynı zamanda ekonomik, siyasal, dış siyaset itibariyle üç yıldır yürüttüğü başkanlık sisteminin her şeyi nasıl etkilediğinin göstergesidir" diye konuştu. 

 

'Üç yıldır canlı tanığız'

 

Türkiye'de ekonomik ve siyasal açıdan bir çöküntü söz konusu olduğunu kaydeden Rojbin, "Bunlardan en önemlisi de kadın ve çocuk düşmanlığının yasal olarak tescillenmesi.  Yasal mevzuatlardan tutun da şiddet ve istismarın yüzde bin dört yüz arttığını görüyoruz. Çünkü son üç yıldır hepimiz canlı tanığız" ifadelerini kullandı. 

 

'Bu seçim bir fırsattır'

 

Edremit Belediye Eşbaşkanlığı'na büyük bir oy oranıyla geldiğini fakat mevcut iktidar tarafından yerine kayyım atanarak görevine son verildiğini anımsatan Rojbin, şöyle dedi: "İktidar, kadına dair her türlü politikayı geliştirirken, hiçbir neden olmaksızın bu kazanımlara el koymaktadır. Kadının elde ettiği tüm kazanımları bu şekilde gasp edilmeye çalışıldı. Toplumun her kesimi başta kadınlar olmak üzere mevcut iktidarın yarattığı bu handikapla, siyasal çöküntüyü kendisine dönük olarak seçimi de bir fırsat olarak ele almaktadır." 

 

'24 Haziran demokrasinin yeniden doğuşu olacak'

 

Bu seçimin aynı zamanda toplumsal ve siyasal baskılardan bir kurtuluş olarak görülmesi gerektiğini söyleyen Rojbin, "Biz Türkiye'nin tüm mekanizmalarının mevcut iktidarın tıkandığını biliyoruz. Bu noktalarda halklar gerçek demokrasiyi hayata geçirme noktasında da 24 Haziran'ı demokrasinin yeniden doğuşu olarak ele almalı" dedi. 

 

'Sandıklara sahip çıkacağız'

 

Tüm kadınları emeğinin gasp edilmesine karşı kazanımlarına sahip çıkma adına kadına yönelik şiddet ve çocuk istismarına “hayır” demek için mücadelenin gerekliliği üzerinde duran Rojbin, "Kadın sesiyle, kadın rengiyle, belki alanları dolduramayacağız, ama coşkumuzla, rengimizle biz o sandıklara sahip çıkacağız. Gasp edilen kazanımlarımızı geri almak için 24 Haziran'ı kadın iradesi ve kadın gücüne dönüştürmeye davet ediyorum" diye belirtti.