Pervin Buldan: Kürtler birlik ve beraberliğini ortaya koyacak

  • 13:44 17 Nisan 2018
  • Siyaset
ANKARA - HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Güney Kürdistan'da gerçekleştirdikleri temaslara değinerek, "Ben umut ediyor ve diliyorum ki bundan sonra Kürt halkına yapılacak olan en ufak bir müdahalede, Kürt halkına yönelik zulümler karşısında Kürtler birlik ve beraberliğini ortaya koyacaklardır” dedi. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin erken seçim çıkışına partisinin grup toplantısında yanıt verdi. Yoğun katılımın olduğu toplantıya, tüm HDP il eşbaşkanları ve çeşitli kentlerden partililer de katıldı.
 
‘Erken seçime herkes hazırlıklı olsun’
 
Pervin, konuya dair şu ifadeleri kullandı: “Ben 2 hafta önce burada ne demiştim. AKP-MHP koalisyonu 2019’u bekleyemez demiştim. Bugün Bahçeli’nin açıklamasını da kendi açıklaması olarak kimse görmesin. Devlet Bahçeli bağımsız olarak söylemedi bu sözü. Devlet Bahçeli Erdoğan’dan habersiz böyle bir kararı açıklamaz, açıklayamaz. Erdoğan ‘seçimler zamanında yapılacak’ diyordu. Tükürdüğünü yalamak istemiyor ve kendisinin yapmak istemediği şeyleri kankası Devlet Bahçeli’ye söyletiyor, yaptırıyor. Bugün yine buna tanıklık ettik. Devlet Bahçeli bir erken seçimden bahsetti. Peki OHAL devam ederken bir seçim sürecini bu ülke nasıl kaldıracak? Çıkardığınız antidemokratik yasalar, seçim yasaları varken bu ülke demokratik bir şekilde nasıl seçime gidecek? Ancak bir karar aldıysanız bu kararda HDP olarak size hodri meydan diyoruz. Biz seçime de varız. İşte il eşbaşkanlarımız burada, hepsine çağrı yapıyoruz. Biz seçime de varız. İşte il eşbaşkanlarımız burada. Bütün il eş başkanlarımıza çağrı yapıyorum. Erken seçime herkes hazırlıklı olsun. Demokrasi güçlerine kadınlara sol ve sosyalist kesimlere çağrı yapıyorum. Bu ülkede AKP’yi def etmenin, AKP’yi iktidardan devirmenin zamanı gelmiştir. O da yapılacak olan erken seçimlerdir."
 
HDP heyeti olarak Güney Kürdistan’a gerçekleştirdikleri ziyarete değinen Pervin, temaslarında siyasi parti ve sivil toplum örgütleriyle bir araya geldiklerini söyledi. Temaslarının çok önemli bir dönemde gerçekleştiğine işaret eden Pervin, “Kürt halkının tasfiye edilmek istendiği, siyasetin dışına atılmak istendiği bir dönemde bu ziyaretin çok önemli olduğunu ifade etmek isterim. Yaptığımız her ziyarette, bizimle görüşenler, karşılayanlar Kürt halkının birlik ve beraberliğinin bu dönemde tarihsel anlam ve önemine dikkat çektiler. Bu dönemde birlik ve beraberliğe ne kadar ihtiyaç olduğunu ve Kürtlerin her türlü katliam karşısında sözünü dile getirmesi gerektiğini ifade ettik. Ben umut ediyor ve diliyorum ki bundan sonra Kürt halkına yapılacak olan en ufak bir müdahalede, Kürt halkına yönelik zulümler karşısında Kürtler birlik ve beraberliğini ortaya koyacaklardır” diye konuştu.
 
'Kürtler güç birliği içinde olmalı'
 
Kürt halkının bugün Ortadoğu’da tarihi kültürü mücadelesiyle önemli bir stratejik güç olduğunu ifade eden Pervin, “Kürtler bu dönem açısından güç birliği içinde olmalıdır. Çünkü Kerkük ile başlayan Efrin ile devam eden tehlikeler karşısında bu risk ve tehlikelerin devam edeceğini hepimizin bilmesi ve anlaması gerekiyor. Dolayısıyla Kürt halkının kendi arasındaki ulusal birliği de tarihsel bir sorumluluk olarak önümüzde durmaktadır. Bugün Efrin ve Suriye konusunda savaş ve işgal politikalarının çözüm olmadığını ifade etmemize rağmen savaş ve işgal ile çözüm aranmaya çalışılıyor” dedi.
 
'Suriye iç savaşı devletlerin çıkar savaşına döndü'
 
Suriye’de son yaşanan gelişmelere de değinen Pervin, şöyle devam etti:  “Savaşa karşı çıkanları vatan hainliği ile suçlarken, kendileri ne hikmetse savaş karşıtlığına soyundu. Oysa uluslararası güçlerin Suriye’ye yönelik savaş politikası başta Ortadoğu olmak üzere Türkiye açısından da istikrarsızlığın göstergesi olacaktır. Biz, elbette ki Suriye’ye yapılan tüm müdahaleler karşısında, sorunların savaşla değil barışla çözüleceğine olan inanımızı ifade ettik, bugün de aynı noktayız. En son ABD, Fransa ve İngiltere’nin Suriye’ye füze atmasından etkilenen, zarar gören Suriye halklarıdır. Bugün yine bu noktada olduğumuzu belirtiyoruz. Çünkü oraya atılan her bir bombanın atılan her bir füzenin Suriye halklarının iradesine atılmış bir bomba olarak görüyoruz. Dolayısıyla, bu çıkmazdan bir an önce çıkılması gerektiğini, bir masa etrafında toplanarak siyasi çözümleri ortaya koymak ve çözüm aramak gerekmektedir. 2011 yılından bu yana Suriye’de dış müdahaleler devam ederken orada yaşanan iç savaş bugün devletlerarası çıkar savaşına dönüşmüştür. Türkiye de atılan her bir bombanın her bir füzenin arkasında durmuştur. Biz kimyasal silahların elbette ki kullanılmasından yana değiliz. Ve bunun bir insanlık suçu olduğunu her zaman ifade ediyoruz. Ancak bağımsız heyetlerle ortaya çıkarmak ve bu silahları kullananları yargı önüne çıkarmak, onları cezalandırmaktır çözüm. Yoksa atılan bomba ve füzeler Suriye halklarının topraklarına, halklara, insanların yüreğine atıldığını ifade etmek isteriz. Suriye savaşının derinleşmesinde son derece olumsuz bir rol oynayan ve çözümsüzlüğü derinleştirerek büyüten AKP-MHP koalisyonu izlediği yayılmacı politikayı derhal sonlandırmalıdır.”
 
‘Halkımız sizlere dersini verecek’
 
Tutuklu milletvekilleri ve belediye başkanlarının durumuna da dikkat çeken Pervin, “Buradan sevgili Demirtaş ve diğer milletvekili arkadaşlarımıza sesleniyoruz. Siz oraya girerken başınız dik girdiniz, AKP’ye boyun eğmediniz. Oradan çıkarken de başı dik çıkacaksınız. Bizler sizi halaylarla karşılayacağız. Esas içeriye girmesi gerekenler sizin yerinize o cezaevlerine girecek. Dünya devrandır. Bu böyle gitmeyecek. AKP-MHP koalisyonu, bugün işlediği suçların hesabını verecek, cezasını çekecek. Dün AKP Sözcüsü Mahir Ünal, Figen Yüksekdağ’ı CHP’nin çıkardığı bir aday olarak ifşa etti. CHP ile ne alakası var? Figen Yüksekdağ bizim onurumuzdur, onurumuz. Figen Yüksekdağ bizim vekilimizdir, Van halkının iradesidir, kadınların ‘irademdir’ dediği siyasetçidir. Hiç kimsenin bu konu üzerinde söz söylemeye hakkı yoktur, haddi de olmamalıdır. Hiçbir milletvekili arkadaşımızın şiddete bulaştığını kimse iddia edemez. Dosyaları bomboş. Dosyalarda yüz kızartıcı ya da onları suçlu gösterecek herhangi bir şey yok. Usulen planlanmış, siyasi bir karar verilmiş. ‘HDP’li milletvekilleri tutuklanacak’ denmiş. Belediye eşbaşkanlarımız Gültan Kışanak, Bekir Kaya, Tuncer Bakırhan hangi suçu işlediler? Ama yerel seçimler geliyor. Sizin onların yerine atadığınız kayyımlara karşı halkımız bunu bir namus meselesi olarak görüyor. Gültan Kışanak, Bekir Kaya, Tuncer Bakırhan belediye başkanlığı koltuğuna oturacak. Seçimle alamadığını kayyımlarla elimizden almaya çalıştı. Halkımız sizlere dersini verecek. Sizi o seçimlerde sandığın dibine gömecek” ifadelerini kullandı.
 
‘Doları bu hale getiren AKP-MHP lobisidir’
 
Ekonomide yaşanan krize işaret eden Pervin, “Özellikle doların 4 liranın üzerinde olması ve Erdoğan’ın ‘dövizle bize operasyon yapılıyor’ demesini esefle karşılıyoruz. Doların 4 liranın üzerine çıkmasının tek sebebi sizin MHP ile kurduğunuz koalisyon ve Suriye’ye dönük savaş politikasıdır. Efrin öncesinde dolar kuru 3,50 idi. Bugün 4’ün üzerinde ve gittikçe de artan, biraz önce Bahçeli’nin seçim tarihini açıklamasının ardından doların fırladığını hepimiz gördük. Daha önce ne diyorlardı? Gezi lobisi, döviz lobisi. Şimdi doları bu hale getiren AKP-MHP ve OHAL lobisidir. Bu üç lobi üzerinden ekonominin geldiği nokta ortadadır. Demokrasi dibe vurdukça ekonomik kriz ülkenin gündeminde olmaya devam edecektir. Siz demokrasiye, insan haklarına, hukuka adalete, yargıya bu kadar müdahale ederseniz ekonomi hep böyle olacaktır” dedi.
 
Pervin, Aydın’da atanamadığı için intihar eden Merve Çavdar’ın ailesine de başsağlığı dileyerek, “Elbette ki bu öğretmen arkadaşımız intihara götüren hükümetinin politikalarıdır. Örgülü ödenekten 3 milyar harcayacaksınız ama bir kardeşimizin atamasını yapmayacaksınız ve ölümüne sebep olacaksınız” dedi. 
 
‘Efrin’e giderken söylediğiniz türküler boğazınıza takılacak’
 
“Onlar Efrin türküleri söylemeye devam etsinler” diyen Pervin, şöyle dedi: “Efrin’e giderken ‘Osmanlı tokadı atacağız’ dediler ya şimdi onlara buradan cevap veriyoruz; Seçimlerde Kürt tokatı yemeye hazır olun. Öyle bir tokat yiyeceksiniz, Efrin’e giderken söylediğiniz türküler boğazınıza takılacak. Kürtler size seçimlerde tokat atmaya hazırlanıyor. Kürtlerin tokadı feleğinizi şaşırtacak. Bunun için halkınızı, il, ilçe yöneticilerimizi tüm halkımızı demokrasinin etrafında kilitlenmeye ve özgürlük mücadelesi vermeye çağırıyoruz.”