Cumartesi Anneleri: Faillerinin cezalandırılması için ısrar edeceğiz

  • 12:54 14 Nisan 2018
  • Güncel
İSTANBUL - Cumartesi Anneleri'nin 681'inci haftasında faillerinden hesap sorulması istenilen Nurettin Yedigöl'ün ailesi adına konuşan Sevim Yedigöl, "Bizim bu ülkeden alacağımız var, evladımızın kemiklerini istiyoruz" diye seslendi.
 
Cumartesi Anneleri, gözaltında katledilen yakınlarının akıbetinin açıklanması ve faillerinden hesap sorulması için 681'nci kez Galatasaray Lisesi önünde bir araya geldi. Cumartesi Anneleri bu hafta 10 Nisan 1981'de İstanbul'da gözaltında kaybedilen Nurettin Yedigöl'ün faillerinin hesap vermesi çağrısı yaptı. "Failler belli kayıplar nerede?" pankartı ve karanfilleri ile oturma eylemi yapan Cumartesi Anneleri ve Cumartesi İnsanlarına bu haftaki eylemde, İHD İstanbul Şubesi avukat Gülseren Yoleri ve CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da destek verdi.  Bu haftaki eylemde pankartın üstüne, bir bardak çay ve simit konulması da dikkat çekti.
 
‘Mücadelemiz sürecek’
 
Eylemde ilk olarak gözaltında kaybedilenlerin avukatı ve CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu konuştu. Sezgin, "Annemiz Zeycan ve bu meydan Nurettin'i unutmadı. Bizim hafızamızda yer etmeye devam ediyor. Yanı başımızda 7 yıldır devam eden bir savaş var. Hükümet demiş ki 'İnsanlığa karşı işlenen suçlar cezasız kalmamalı'. Bu topraklarda sizin işlediğiniz suçlarda cezasız kalmayacak zaman aşımına uğramayacak. Bizler OHAL'e karşı demokrasiyi barışı savunmaya devam edeceğiz. Bu meydan burada durdukça mücadelemiz sürecek" dedi.
 
Ardından Muzaffer Yedigöl, "Özgürlüğün hakim olduğu bir dünyada yaşamak umudu ile herkese hoş geldiniz" diyerek konuşmasına başladı.  Muzaffer, "Nurettin ağabeyimi tanımanızı isterdim. Ağabeyim yardımlaşmayı, eğitime çok önem verirdi. Biz kolektif yaşamayı ve yardımlaşmayı onun sayesinde öğrendik. O kendi gibi düşünen düşünmeyen herkese yardıma koşan insanlar için kendisini hizmete adamış bir insandı. Ağabeyimi kelimelerle anlatmak çok zor. Biz anlata anlata yorulduk. Artık sesimiz titriyor" diye belirtti. 
 
'Bizim bu ülkeden alacağımız var'
 
12 Eylül darbesi döneminde yaşanan hak ihlallerine değinen Muzaffer, "Buradan üzülerek haykırıyorum siz 15 Temmuz'u yargıladığınız gibi 28 Şubat'ı yargıladığınız gibi neden 12 Eylül'ü gerçekleştirenleri yargılamadınız?" diye sordu. Muzaffer şöyle konuştu: "Bizim bu ülkeden alacağımız var. Biz makam iş para değil ağabeyimin kemiklerini istiyoruz. Biz, mezar istiyoruz. Babam kabrinde rahat uyusun. 96 yaşındaki annem Zeycan Yedigöl'ün oğluna yaktığı ağıtlar son bulsun. Devletten çok şey mi istiyoruz. 37 yıldır kemiklerimizi arıyoruz. Aradığımız bir mezar taşımız olsun kemiklerimizi koyalım diyoruz. Bu ölüme neden olan insanlar yargılansın diyoruz. 37 yıldır ne bayramımız ne düğünümüz ne de güzel bir günümüz oldu. Biz mezarın üstüne çiçek bile koyamıyoruz. Ağabeyimi nerede öldürdünüz, yeri belli. Bunları anlatabilirsiniz. Ağabeyimin kafasına çiviler çakıldığı halde biz onun kemiklerini istiyoruz." 
 
Sevim Yedigöl: Bizim çektiğimiz acının bin katını çeksinler
 
Daha sonra annesi Zeycan Yedigöl adına konuşan Sevim Yedigöl, "Ben annem adına konuşuyorum. Annem halen o acı ile O'nu sayıklıyor. 'Nurettin gelmeden ben ölmek istemiyorum. Ben o gelmeden ölmek istemiyorum' diyor. 'Benim oğlumun ne suçu vardı? Hırsızlık mı yaptı. Benimki ne yaptı? Suçu ne? Benim oğlumun suçu varsa, hapse koysalardı. Ben bunlara hakkımı helal etmiyorum' diyor.  Şimdi kötülerin dünyası olmuş. Adalet hukuk istiyoruz. Bizim çektiğimiz acının bin katını çeksin, daha bir şey demiyorum" dedi. 
 
Ümit Efe: Biz bu suçu işleyenlerin kim olduğunu biliyoruz
 
Ardından Muzaffer Yedigöl'ün gözaltındayken işkence sırasında yanında olan ve duruma tanık olan İHD üyesi Ümit Efe konuştu. Ümit, Nurettin'in yoğun olarak işkenceye maruz kaldığını gördüklerini belirterek, "Hepimizden daha fazla işkence gören arkadaşımız Nurettin'i özellikle takip ediyorduk. 4 gün içinde kaybedildi. Biz biliyoruz ki O'na işkence eden polisler O'nun ölümünden sorumlu. Biz onun nerede olduğunu sorduğumuzda bize komik yanıtlar verildi. Biz o günden beri Nurettin'i arıyoruz. O suçu işleyenlerin kim olduğunu biliyoruz" diye konuştu. 
 
'Faillerinin cezalandırılması için ısrar edeceğiz'
 
Haftanın açıklamasını ise Cumartesi Anneleri'nden Gönül Sonbahar okudu. Gönül, Nurettin'in en ağır işkencelere maruz kaldığını dile getirerek, şunları söyledi: "En son koğuş arkadaşları tarafından görüldüğünde kanlar içindeydi bilinci yerinde değildi. O günden sonra kendisini gören olmadı. Babası mücadele etti, Kenan Evren'e kadar gitti ancak gözaltında olduğu kabul edilmedi. 'Devlet öyle bir şey yapmaz' dendi. Gözaltına alınanlar o dönemde kendilerini duvara vurdu böyle yaptı diye söylediler. Oysa durum öyle değildi" dedi. 
 
İHD avukatlarının tüm başvurularının cevapsız kaldığını belirten Gönül, "Son olarak AİHM'e yapılan başvuru ile Nurettin'e dair yeterli derecede soruşturma yapılmadığı belirtildi. Türkiye'de hukuk yok diye yılgınlığa alışmayacağız. Nurettin'i kaybedenleri gizli bir affa tabi tutulduğunu unutmayacağız. O'nun faillerinin cezalandırılması için ısrar edeceğiz" diye ekledi.    
 
Açıklamanın ardından kitle sessizce alandan ayrıldı.