ADANA - Adana Kadın Platformu, Meclis lokantasında staj yapan kız çocuklarının uğradığı istismarı protesto ederek, sorumluların yargılanmasını ve İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesi çağrısı yaptı.

 

Adana Kadın Platformu, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) lokantasında staj yapan çocuklarının Meclis personeli tarafından sistematik tacize uğramasını protesto etti. . Açıklamada basın metnini platform üyesi Nazan Eroğlu okudu. Basına yansıyan ve Meclis Genel Sekreterliği tarafından da doğrulanan tacize tepki gösteren Nazan Eroğlu, ülkenin “en güvenli” olması gereken kurumlarından biri olan Meclis’te dahi çocukların korunamadığı vurguladı.

 

‘Meclis’te çocukları istismar eden failleri güçlendirmektedir’

 

Meclis’te yaşanan çocuk tacizinin tesadüf olmadığı belirten Nazan Eroğlu, “Bu olay, çocukları korumayan, erkek şiddetini aklayan ve cezasızlığı kurumsallaştıran devlet politikalarının bir sonucudur. Sorumlu yalnızca failler değil, bu düzeni kuran ve sürdürenlerdir” ifadelerini kullandı.  AKP-MHP iktidarının torba yasalarla çocuk istismarı faillerine cesaret verdiğini ifade eden Nazan Eroğlu, "Kadın katilleri ve çocuk istismarı failleri için af tartışmaları yapılırken, son 11 ayda yüzlerce kadın katledilmiş, çocuklar MESEM’lerde yaşamını yitirmiştir. Bu yasalar, Meclis’te çocukları istismar eden failleri güçlendirmektedir” dedi. 

 

'İstanbul Sözleşmesi'ne dönülsün' çağrısı

 

Geçmişte çıkarılan infaz ve yargı paketleri hatırlatan Nazan Eroğlu, şunları kaydetti: "2023’te infaz düzenlemesiyle çocuk istismarı failleri serbest bırakıldı. 4. Yargı Paketi cezasızlığı derinleştirdi. Cinsel istismar verileri kamuoyundan gizlendi. Çocuk yaşta evliliklerin önünü açan düzenlemeler yapılmak istendi. Bunların hiçbirini unutmadık. Meclis’teki istismardan sorumlu olan Meclis yönetimi hesap vermeli, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş istifa etmelidir. İstismarın tüm failleri ve sorumluları yargılanmalıdır. Üstünü örten, geciktiren ve gizleyen herkes hakkında işlem yapılmalıdır. Çocuk istismarı failleri hiçbir infaz düzenlemesinden yararlandırılmamalıdır. İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmelidir."