PİA Sözcüsü: Barışın yanındayız

  • 09:03 20 Kasım 2025
  • Güncel
 
Öznur Değer
 
WAN- “Barış ve Demokratik Toplum” sürecine dair konuşan PİA Sözcüsü Menice Rümeysa Gülmez, barıştan yana olduklarını belirterek, “Artık gençlerimizin ölmesi değil daha yaşanılabilir bir coğrafyada yaşaması gerekiyor. Bunun sağlıklı yürümesi için de Kürt halkının temel taleplerinin yerine getirilmesi gerekiyor. Kürtçenin eğitim dili olması, resmiyetinin tanınması ve tüm siyasi tutsakların serbest bırakılması gerekiyor” dedi.
 
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat çağrısıyla başlattığı “Barış ve Demokratik Toplum” süreci ayları geride bıraktı. Bu süre zarfında Kürt Özgürlük Hareketi, çağrı ekseninde silah yakma töreni ve tüm askeri gücünü Kuzey Kürdistan’dan çekme gibi tarihi adımlar atarken, gözler “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi” komisyonunun Meclis’e sunacağı rapor ile devletin atacağı siyasi ve hukuki adımlarda. Kürtler, başlatılan süreç çerçevesinde en temelde “Önderi” olarak tanımladığı Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü ile tüm siyasi tutsakların serbest bırakılmasını talep ederken, Kürtçeye statü tanınmasını da barışın ilk koşunu olarak dile getiriyor. 
 
İnsan ve Özgürlük Partisi (PİA) Sözcüsü Menice Rümeysa Gülmez, süreç kapsamında değerlendirmelerde bulundu.  
 
Mevcut sürecin 40 yıllık mücadelenin sonucunda geliştiğini kaydeden Menice Rümeysa Gülmez, Abdullah Öcalan’ın çağrısının ardından sürecin farklı bir aşamaya evrildiğini belirtti. Demokratik bir siyaset ile sürecin devam etmesi yönünde irade beyanı olduğunun altını çizen Menice Rümeysa Gülmez, Kürtlerin bu durumdan hoşnut olduğunu belirterek, “Kürtler hiçbir zaman kavga, savaş, çatışma istemedi ve her zaman barış istedi. Kürtler demokratik bir ortamda ortak yaşamı istedi. Ancak karşımızdaki güçlerin siyasi rant çıkarları ve farklı çıkarları göz önünde bulundurduğumuzda sürecin silahlı olarak sürdürülmesi Türkiye hükümetinin her zaman işine geliyordu.  Fakat Orta Doğu’da gelinen aşamada şartların değişmesi gerektiği noktasında Türkiye’yi de bazı şeyleri düşünmeye mecbur bıraktı. Bunların en önemlisi de Kürt Sorunuydu. Çünkü Kürt sorunu Türkiye’nin zararınaydı ve artısını, eksinini düşününce Türkiye bu noktada bazı adımlar atmaya başladı” şeklinde konuştu. 
 
‘Abdullah Öcalan sürecin en büyük aktörü’
 
En önemli ilk adımın Abdullah Öcalan’ın çağrı olduğunu dile getiren Menice Rümeysa Gülmez, Abdullah Öcalan’ın sürecin en büyük aktörü olduğunu vurguladı. Akabinde Devlet Bahçeli’nin tutumunu değerlendiren Menice Rümeysa Gülmez, “Devlet Bahçeli’nin devletin eli rolü ile DEM Parti’ye uzattığı el de sürecin bir parçası oldu. Bu süreç zarfında Kürt tarafı çok büyük adımlar attı. Bunlardan en önemlisi silahı teslim etmek yerine silahları ortadan kaldıran, yakan bir anlayışı çok tarihi bir adımdı. Bundan daha büyük bir adım olamazdı. Fakat bu kadar büyük bir adıma rağmen devlet tarafından Kürtlerin beklentisini karşılayacak bir adım atılmadı. Kürtler henüz uzatılan elin veya atılan adımın karşılığını alamadı. Ne siyasi tutsaklar noktasında ne anadile statü tanınması noktasında bir karşılık alamadı” ifadelerine yer verdi. 
 
‘Tüm partilerin elini taşın altına koyması gerekiyor’
 
Sürecin yalnızca DEM Parti, AKP, MHP sorunu değil tüm toplumun sorunu olduğunun altını çizen Menice Rümeysa Gülmez, Kürt sorununun çözümünün tüm kesimleri tüm Kürt partilerini ilgilendiren bir sorun olduğunu kaydetti. Tüm yapıların sürece dahil olması gerektiğini söyleyen Menice Rümeysa Gülmez, bu sorunun evrensel bir sorun olduğunu belirtti. Menice Rümeysa Gülmez, “Sorunun çözülebilmesi için dini, inancı, düşüncesi ne olursa olsun tüm partilerin elini taşın altına koyması gerekiyor” dedi. 
 
‘PİA olarak her zaman barıştan yana olduk’
 
PİA olarak her zaman barıştan yana olduklarını dile getiren Menice Rümeysa Gülmez, sorunun çözülmesini, akan kanın durmasını, barış ve demokratik bir sürecin başlamasını desteklediklerini ifade etti. Sürecin ana aktörlerinin kadın hareketleri ve tüm siyasi yapılarla bir araya gelerek görüşlerini almaları gerektiğini kaydeden Menice Rümeysa Gülmez sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz PİA olarak her zaman Kürt halkının menfaati için demokratik bir yaşam istiyoruz. Bu süreç hepimizin menfaatine olan bir süreçtir. Hepimizin barışa ihtiyacı var. 83 milyon insan birlikte yaşıyoruz ve Kürt halkı da yıllardır baskı ve sömürü altında. Yüz binlerce insanımız cezaevinde, binlerce insanımızın hala mezarı yok, yüz binlerce gencimiz ölümle burun buruna geldi ve böyle bir sürecin sonunda biz bu aşamaya geldik. Artık gençlerimizin ölmesi değil daha yaşanılabilir bir coğrafyada yaşaması gerekir. Bunun sağlıklı yürümesi için de Kürt halkının temel taleplerinin yerine getirilmesi gerekiyor. Kürtçenin eğitim dili olması, resmiyetinin tanınması ve tüm siyasi tutsakların serbest bırakılması gerekiyor.”