
Mûş Ovası'nda yaşam...
- 09:06 1 Temmuz 2025
- Emek/Ekonomi
Neslihan Kardaş
MÛŞ - Amed’den Mûş’a her ilkbahar umutla yola çıkan kadınlar, gün doğmadan başlayıp gün batana kadar kavurucu güneşin altında çalışıyor, ama aylarca süren bu alın terinin karşılığını bir türlü alamadıklarını dile getiriyorlar.
Kürdistan’ın bereketli topraklarından Mûş Ovası, geniş arazileri ve iklimiyle bölgenin en önemli tarım merkezlerinden biri. Binlerce dönümlük arazide buğday, arpa, şeker pancarı ve ayçiçeği yetişiyor; yüzlerce aile geçimini bu topraklardan sağlıyor. Ancak Mûş Ovası’nın üretim yükünü omuzlayan görünmeyen kahramanlar kadınlar. Kadınlar, her mevsim gün doğmadan tarlaya iniyor, akşam karanlığına kadar güneşin altında alın teri döküyor. Onlar için tarla yalnızca ekmek kapısı değil, aynı zamanda çocuklarının geleceği için verdikleri sessiz bir mücadele.
Düşük ücretlere rağmen toprak işleniyor
Amed’den Mûş Ovası’na mevsimlik işçi olarak gelen kadınlar, sezon boyunca kurdukları çadırlarda yaşıyor. Göçebe bir yaşamın zorluklarına, tozlu yollar ve çamurlu araziler eşlik ediyor. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte tarlalara dağılan kadınlar, kavurucu sıcağa, yetersiz barınma koşullarına ve düşük ücretlere rağmen toprağı işlemeyi bırakmıyor.
Mûş Ovası’nda mevsimlik işçi olarak çalışan kadınlar, yaşadıkları zorluklara rağmen umutla toprağa tutunmaya devam ediyor. Onların hikâyesi, hem emeğin hem direncin adı oluyor.
‘Çok zorluk yaşıyoruz’
İlk olarak mikrofonumuza konuşan Çiğdem Kahraman, Amed’den Mûş’a tarım işçisi olarak geldiklerini söyleyerek, tarlada çapa yapmak, meyve sebze ekmek gibi işler yaptıklarını anlattı. Mûş’a ilkbaharda gelip, sonbahar olunca gittiklerini ifade eden Çiğdem Kahraman, “Yaptığımız işin zorluğu çok fazla. Sabah beşte çalışmaya başlıyoruz akşam altıya kadar. İş çok yorucu olduğu için biz de çok yoruluyoruz. Çocuklarımız da var. Bazıları bizimle tarlaya gelip güneş altında bekliyor bazıları ise çadırda bizi bekliyor. Biz kadınlar olarak çok zorluk yaşıyoruz. Erkekler bizim gibi yorulmuyor. Buradan memleketimize geri döndüğümüzde orada çalışmıyoruz. Orada iş yok bu sebepten gelip buralarda tarım işçisi oluyoruz” dedi.
‘Emeğimizin karşılığını da alamıyoruz’
Özlem Karadağ ise ilkbaharda buraya gelip sonbaharda giden tarım işçileri olduklarını belirterek, “Tarlalarda çalışıyoruz. Geçimimiz gerçekten çok zor. Bu sebepten biz de artık rahat bir yaşam istiyoruz. Erkekler çalışmıyor, bizler de mevsimlik işçiyiz. Kendi memleketimizde iş olmadığı için mecburen buraya geliyoruz. Burada çok sorun yaşıyoruz. Doğru dürüst banyo yok, yıkanabileceğimiz bir yer yok. Bizler buraya gelip 4-5 ay çalışıyoruz kışın ise bu kazandığımızı yiyoruz. Emeğimizin karşılığını da alamıyoruz. Yevmiyeler çok az veriliyor” diye konuştu.