Kadın katliamlarına karşı alanlara aktılar
- 18:55 25 Haziran 2025
- Güncel
HABER MERKEZİ - Kadın katliamları ve Silopiya'da katledilen Gülizar Yıldız için alanlara çıkan kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesi ve 6284 sayılı yasanın etkin bir şekilde uygulanması için çağrı yaptı.
Kurdistan ve Türkiye kenlerinde kadınlar, kadın katliamlarına ve Şirnex'in Silopiya ilçesinde çalıştığı iş yerinde Remzi isimli bir erkek tarafından katledilen Gülizar Yıldız için alanlara çıktı. Wan'da Star Kadın Derneği, "Kadın Cinayetlerine Karşı Ses Çıkarıyoruz" şiarı ile Sanat Sokağında basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya kentte bulunan birçok sivil toplum kuruluşları ve birçok kadın katıldı. Açıklamada “Kadın cinayetleri politiktir” pankartı açıldı.
Açıklamada basın metnini Star Kadın Derneği'nden Meryama Aslan okudu.
‘Kadınlar bölgesel dinamiklerin yükü altında yaşam mücadelesi vermektedir’
Kürdistan bölgesinde kadın cinayetleri, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yanı sıra bölgenin sosyo-ekonomik koşulları ve kültürel baskılarla derinleştiğine dikkat çeken Meryama Aslan, “Kadınlar, hem patriyarkal sistemin hem de bölgesel dinamiklerin çifte yükü altında yaşam mücadelesi vermektedir. Medyanın, bu cinayetleri sansasyonel bir şekilde ele alması veya görmezden gelmesi ise şiddeti normalleştiren bir başka etkendir. 2025’in ‘aile yılı’ ilan edilmesi, kadın cinayetlerini azaltmak yerine, devletin kadınları aile içine hapseden politikalarını güçlendirmiştir. Kadınların bireysel özgürlüklerini ve eşitlik haklarını yok sayan bu yaklaşım, şiddetin artmasına zemin hazırlamaktadır. Devletin kadınlar üzerindeki baskıcı politikaları, cinayetlerin önünü açan bir başka unsurdur” dedi.
‘İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmeli’
Meryama Aslan, “Gülizar Yıldız’ı katleden failin en ağır cezayı alması için hukuki sürecin takipçisi olacağız. Kadın cinayetlerinde cezasızlık sona ermeli, failler ‘iyi hal’ veya ‘haksız tahrik’ gibi indirimlerle kadına yönelik şiddetle mücadelede uluslararası bir taahhüt olan İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmeli, 6284 sayılı yasa etkin bir şekilde uygulanmalı” çağrısı yaptı.
‘Adalet arayışımız sürecek’
Meryama Aslan, kadınların yaşam hakkını savunmaktan vazgeçmeyeceklerini vurgulayarak, “Gülizar Yıldız ve katledilen tüm kadınlar için adalet arayışımız sürecek. Erkek egemen zihniyete, cezasızlığa ve kadın düşmanı politikalara karşı isyanımız büyüyor. Kadın cinayetlerini durdurana kadar susmayacağız, mücadele edeceğiz” diye konuştu.
Açıklamanın ardından kadınlar oturma eylemi yaptı. Eylem, “Jin,Jîyan, azadî”, “Kadın cinayetleri politiktir” sloganları ile son buldu.
Mersin
Şirnex’in Silopya ilçesinde çalıştığı restoranda erkek şiddetiyle katledilen Gülizar Yıldız için Mersin Kadın platformu öncülüğünde Pozcu Koton önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Yapılan açıklamada kadınlar sık sık, “Kadın cinayetleri politiktir”, “Erkek vuruyor devlet koruyor” sloganları attı. “Erkek-devlet şiddetine karşı sokaktayız" pankartının açıldığı açıklamada, “El Mara el Hurriya”, “Haklarımıza hayatlarımıza sahip çıkıyoruz” dövizleri taşındı.
‘Gülizar Yıldız cezasızlık politikaları içinde öldürüldü’
Basın metnini okuyan platform üyesi Çiğdem Göksoy, “Silopi’de bir kadın daha erkek şiddetiyle katledildi. Türkiye’nin dört bir yanında olduğu gibi, bir kadın daha tanıdığı bir erkek tarafından hayattan koparıldı. Bu sadece bireysel bir trajedi değil, sistematik ve politik bir cinayettir. Kadınların her gün öldürüldüğü bir ülkede, hiçbir kadın güvende değil. Gülizar Yıldız, erkek şiddeti sonucu yaşamını kaybetti. Bir kadın daha, sistemin göz göre göre yürüttüğü cezasızlık politikaları içinde öldürüldü. Gülizar’ın adı, her gün öldürülen onlarca kadının arasına yazıldı. Ama biz onu sadece bir istatistik olarak görmüyoruz. Gülizar Yıldız bir isimdir, bir yaşamdır, bir kadın mücadelesidir. Katledilişi, yalnızca bireysel bir öfkenin değil, erkek egemen sistemin sonucudur” dedi.
‘Devletin kurumsal körlüğü kadınları ölüme itiyor’
Türkiye’de her gün en az bir kadının yakınındaki erkek tarafından katledildiğini söyleyen Çiğdem Göksoy, “Kadınlar defalarca yardım istiyor, korunma talep ediyor ama duyulmuyor. Devletin kurumsal körlüğü, adalet sisteminin erkek lehine işleyen dili ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği kadınları ölüme itiyor. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilen siyasi irade, kadınların yaşam hakkını yok sayıyor. 6284 sayılı yasanın uygulanmaması, kadınların adalet kapılarında sürünmesine neden oluyor. Ama şiddet yalnızca sınırlarımız içinde değil. Kadınlar yalnızca evde, sokakta, işte değil; savaş alanlarında, göç yollarında, mülteci kamplarında da öldürülüyor” diye belirtti.
Kadına yönelik şiddet erkek egemen zihniyetin ürünü
Savaşın erkek şiddetinin örgütlü biçimi olduğunu vurgulayan Çiğdem Göksoy şunları kaydetti: “Erkeklik, sadece bireysel düzeyde değil, politik, askeri ve kültürel iktidarlar eliyle yeniden üretiliyor. Kadınlara yönelik şiddet, barış zamanında da savaş zamanında da aynı erkek egemen zihniyetin ürünüdür. Bizler biliyoruz: Silopi’de öldürülen kadınla, Rakka’da tecavüze uğrayan kadın, İdlib’de bomba altında can veren kadın, İstanbul’da sokak ortasında katledilen kadın aynı şiddetin hedefindedir. Bu şiddetin failini sadece bireylerde değil; patriyarkal devlette, militarist politikada, sessiz kalan toplumda arıyoruz. Kadınlar olarak sınır tanımıyoruz. Türkiye’de, Suriye’de, Filistin’de, İran’da ve dünyanın dört bir yanında erkek şiddetine karşı ses çıkaran tüm kadınlarla dayanışma içindeyiz.”
Açıklama, “Jin, jiyan, azadΔ sloganlarıyla son buldu.
İstanbul
Kadın Zamanı Derneği, "Artık yeter! Kadın cinayetleri politiktir" şiarıyla Şirnex'in Silipiya ilçesinde katledilen Gülizar Yıldız için Beyoğlu'ndaki Çukur Mahallesi’nde bulunan Çınralatı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Çok sayıda kadının katıldığı basın açıklamasında, “Kadın cinayetleri ve erkek şiddetine karşı özgür yaşamı savunuyoruz” pankart açılırken, “Yaşasın Kadın mücadelesi” ,”Kadın cinayetleri politiktir”, “ Gülistan Doku burada”, “İpek Er burada”, “Gülizar Yıldız burada” dövizleri taşıdı. Kadınlar sık sık, “Biji Tekışina Jinan”, “Bağır herk duysun erkek şiddeti son bulsun”, “Jin Jiyan Azadi” sloganları attı. Açıklamada basın metnin Kadın Zamanı Derneği’nden Şükran Demir okudu.
‘Sistem kadınları korumadı’
Kadın Zamanı Derneği olarak büyük bir öfke ve derin bir üzüntü yaşadıklarını belirten Şükran Demir, “Silopi’de Gülizar Yıldız, aynı iş yerinde çalıştığı erkek tarafından katledilmiştir. Bu cinayet, erkek şiddetinin ve buna karşı alınmayan önlemlerin yeni bir örneğidir. Gülizar Yıldız, yaşamak istiyordu. Tıpkı her sabah işe giden, emek veren, hayalleri olan milyonlarca kadın gibi… Ancak sistem bir kez daha kadınları korumadı” dedi.
Yetkililere çağrı
Güvencesiz iş ortamlarında, hayatlarını idame ettirmek için kölelik şartlarında çalışmak zorunda kanların sistemin içerisinde her türlü mobbinge maruz kaldıklarını ifade eden Şükran Demir, “Bunların önlenmesi, daha güvenilir ve insani şartlarda çalışabilmemiz için gerekli adımların atılması için bütün mercileri göreve çağırıyoruz. Kadınlar olarak biliyoruz ki bu topraklarda kadın bedeni, emeği ve kimliği sürekli olarak sömürülüyor. Devletin güvenlik politikaları, savaş ve erkek yargı eliyle kadınların yaşam alanları daraltılıyor. Ama biz yaşamı örgütlü direnişle büyütüyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Mücadelemizi sürdüreceğiz’
Kadın katliamlarının münferit değil, sistematik bir sorun olduğunu vurgulayan Şükran Demir, “Devletin en temel sorumluluğu olan yaşam hakkını koruma görevi, kadınlar söz konusu olduğunda ihmal edilmekte, şiddet failleri ise cezasızlıkla cesaretlendirilmektedir. Gülizar’ın yaşamı, yalnızca bir erkek tarafından elinden alınmadı; yıllardır uygulamaya geçirilmemiş politikaların, görmezden gelinen şiddet başvurularının ve yok sayılan kadın beyanlarının sonucunda elinden alındı. Kadın Zamanı Derneği olarak, bu ülkede bir kadının daha toprağa düşmesine sessiz kalmayacağız. Gülizar’ın adı bu ülkedeki adaletsizliğin simgelerinden biri olmasın diye mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz” diye belirtti.
Kadınların talepleri
Kadın Zamanı Derneği olarak kadın cinayetlerine karşı susmayacaklarını belirten Şükran Demi taleplerini şöyle sıraladı:
*Gülizar Yıldız’ın katili ve tüm kadın katilleri en ağır şekilde yargılansın, cezasızlığa son verilsin.
*Kadınların kamusal ve özel yaşamda güven içinde yaşayabileceği önlemler derhal alınsın
*İstanbul Sözleşmesi’ne yeniden dönülsün ve eksiksiz uygulansın
*Kadın beyanı esas alınsın ve korunma talebinde bulunan her kadının yaşam hakkı güvence altına alınsın
*Kadın emeğini sömüren güvencesiz çalışma koşullarına karşı gerçek önlemler alınsın.
*Gülizar Yıldız’ı unutmayacağız.Adalet yerini bulana kadar mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. Bir kişi daha eksilmeyeceğiz”