Melek Avcı- Dilan Babat 

 

AMED - Yıllardır Newroz’ları izlemeye gelen heyette yer alan Suzana Dyhr, “Her şey giderek daha fazla savaşa sürükleniyor ve böyle bir ortamda Sayın Öcalan bu adımı atıyor. Bence yaptığı gerçekten bir sembol” dedi. 

 

Amed Newrozu’nu izlemek üzere bugün Fransa, Katalonya, İspanya, İrlanda, Belçika, Almanya, İtalya, Kenya, Çekya, Hindistan, Mısır, İran, Lübnan, Irak, Libya, Tunus ve Güney Kürdistan’dan birçok siyasetçi, sendikacı ve sivil toplum örgütü alanda bulunacak. 

 

Newroz’u izlemeye Berlin’den gelen Nükleer Savaşın Önlenmesi İçin Uluslararası Hekimler (IPPNW) delegasyonundan  Suzana Dyhr değerlendirmelerde bulundu.

 

‘Bu yıl özel bir yıl’

 

Suzana Dyhr, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrısı nedeni ile Amed Newroz’unun daha da bir önem kazandığını söyledi. Suzana Dyhr, “Abdullah Öcalan'ın deklarasyonu nedeniyle bu yıl özel bir yıl. Atmosferde bunu hissedebiliyorum. Bir yandan da Kürt halkının diğer yıllara kıyasla oldukça yorgun olduğunu da hissedebiliyorum. Ama aynı zamanda umut da görüyorum” dedi. 

 

‘O bir sembol’

 

Asrın çağrısını değerlendiren Suzana Dyhr, “Bu barışa doğru atılmış cesur bir adım” dedi. Suzana Dyhr, “Bence barışa gerçekten ihtiyaç var, özellikle de bu zamanlarda. Özellikle de genel olarak dünyaya baktığımızda, örneğin biz Almanya'dan geliyoruz ve orada da silahlanmaya ve her şeye giderek daha fazla yatırım yapıyorlar. Her şey giderek daha fazla savaşa sürükleniyor ve böyle bir ortamda Sayın Öcalan bu adımı atıyor. Bence yaptığı gerçekten bir sembol ve dünyadaki diğer bölgeler için de yol gösterici bir adım. Umarım diğer yerlerde örnek alarak daha fazla silahsızlanır ve savaşı durdururuz” sözlerini kullandı. 

 

‘Kürt tarafın attığı adım cesurca’

 

Türkiye’nin günler geçmesine rağmen adım atmamasını eleştiren Suzana Dyhr, sessizliğin rahatsız edici olduğunu ifade etti. Suzana Dyhr, “Bu çok rahatsız edici. Türkiye’nin kapılar ardında görüşmeler yaptığına dair söylemler var, eğer böyleyse bu pek şeffaf değil.  Bu yüzden böyle bir durumda güven duymanın gerçekten zor olduğunu düşünüyorum. Bana göre böylesine gergin bir ortamda Kürt tarafının bu adımı atması çok cesurca” dedi.

 

‘Saldırıyla güven inşa edilmez’

 

Barış çabalarına rağmen Rojava’ya dönük saldırıların barış ortamını zedelediğini söyleyen Suzana Dyhr, şöyle devam etti: “Bu tür saldırılar yaparak ve aynı zamanda barıştan bahsederek gerçekten güven inşa edemezsiniz. Bu şekilde olmaz bu değil, Kobanê'ye saldırmak barışa giden bir yol değildir.  Eğer çatışma durumunu durdurmazsanız bu bir sorundur. Bu son derece rahatsız edici. Bölgede gerçekten barış olmasını umuyorum, böylece insanlar şehirlerini inşa edebilir, barış ve demokrasi içinde yaşayabilirler.”

 

‘Özgürlük barış isteğini gösterecek’

 

Barışa ve demokrasiye dönük adım atmak için öncelikle Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması gerektiğini söyleyen Suzana Dyhr, adım atmak için başlayacak çok alan olduğunu belirtti. Suzana Dyhr, “Basitçe başlayabileceğiniz pek çok yer var ama şu anda gerçekten harekete geçmiyorlar. Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü, bu barış müzakerelerine başlamaya gerçekten istekli olduğunuzu göstermek için önemli bir adım olacaktır. Bu önemli bir adım olacaktır. Ama aynı zamanda başka şeylerin de olduğunu görüyorum ve çok fazla şey oluyor. Bence toplum içinde de şu anda atılandan çok daha fazla adım atılabilir” diye konuştu.