KESK ve SES’li kadınlar: 2025 yılı ‘aile’ yılı değil kadın yılı

  • 13:48 7 Mart 2025
  • Güncel
 
İSTANBUL - 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında açıklama yapan KESK Kadın Meclisleri ve SES, Kadın Bakanlığı kurulması konusundaki ısrarlarını yenilediklerini belirtti. Açıklamada, “Aile yılı değil kadın yılı diyoruz" şeklinde konuştu. 
 
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Kadın Meclisleri ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Fatih’te bulunan İstanbul Tıp Fakültesi’nde 8 Mart için eylem gerçekleştirdi. “Haklarımız ve hayatlarımızdan, Eşitlik ve özgürlük mücadelemizden vazgeçmiyoruz” pankartının açıldığı eylemde “Aile değil kadınız, kadınlar isyandayız”, “Yaşasın 8 Mart, yaşasın kadın mücadelemiz” sloganları atıldı.
 
Açıklamada basın metnini İşyeri Temsilcisi Güldane Çelik okudu.
 
‘Aile yılı değil kadın yılı diyoruz’
 
Kadınların her 8 Mart'ta emek sömürüsüne, savaşlara, yoksulluğa, kadınları yok sayanlara karşı meydanlarda olduğunu belirten Güldane Çelik, “Bizler de bu yıl 8 Mart'ı bugünün sağ, muhafazakâr ve gerici iktidarlarının yoksulluk, istikrarsızlık, şiddet; daha çok kriz getiren ırkçı patriarkal kapitalizmine, savaşlarına ve nefret söylemlerine karşı isyanımız ve öfkemizle mücadeleyi yükselterek, aynı kararlılıkla geleceğe taşıyoruz. ‘İş ve aile yaşamını uyumlulaştırması’ adı altında güvencesiz, kısmi, uzaktan, esnek çalışmayı esas alan istihdam politikalarıyla kadınların bağımsızlıklarını kısıtlamayı hedeflemesine; şiddete maruz kaldığımızda ‘aile birliğini koruma adı altında sessiz kalmamızın beklenmesine karşı çıkıyoruz. Esnek ve güvencesiz istihdam değil güvenceli istihdam, güvenli iş yerleri istiyoruz. Çocuk bakımının kadının değil, ebeveyn sorumluluğu olduğunu, her mahalleye ücretsiz, nitelikli, kreş açılmasının gerekli olduğunu hatırlatıyoruz. ‘Kadın Bakanlığı’ kurulması konusundaki ısrarımızı yineliyor, 2025 aile yılı değil kadın yılı diyoruz’ şeklinde konuştu. 
 
‘Düzenlemeler yapılsın’
 
Dünya genelinde her 3 kadından 1'inin fiziksel veya cinsel şiddete maruz bırakıldığına dikkat çeken Güldane Çelik, “Kadınların aileleri içinde, evde, sokakta ve işyerlerinde güvende olması için İstanbul Sözleşmesi’ne dönülsün ve kadını şiddet ve istismardan, ayrımcılıktan koruyacak uluslararası standartlar hayata geçirilsin, ulusal mevzuat buna göre düzenlensin istiyoruz. İşyerinde şiddet ve tacizin önlenmesini düzenleyen ILO'nun 190 Sayılı Sözleşmesi'ne taraf olunsun ve sözleşmeyle ilgili düzenlemeler yapılarak uygulamaya konulsun diyoruz” ifadelerini kullandı.
 
‘Kadınlar örgütlendiğinde dünya değişir’
 
Kadın emeğini görünmez kılan, savaşlarla yoksullaştıran, yaşam hakkını elinden alan, otoriter politikaları kabul etmediklerini vurgulayan Güldane Çelik, sözlerine şu şekilde devam etti: “KESK olarak, kadınların uğradıkları eşitsizlik, ayrımcılık ve sömürüye karşı seslerini daha fazla yükseltebilmeleri, taleplerini alanlarda dillendirebilmeleri için 8 Mart'ın Türkiye'de tüm kadınlar için resmi tatil ilan edilmesini talep ediyoruz. Geçmişten bugüne mücadele ederek, örgütlenerek, direnerek ve dayanışarak dünyayı değiştiriyoruz. Bizi evle, savaşla, yoksullukla ve baskıyla kuşatmaya çalışan erkek egemen sistemin getirdiği eşitsizliğe, baskıya ve bizi susturmaya, haklarımıza gasp etmeye çalışanlara karşı birleşelim, mücadeleyi büyütelim. Kadınlar örgütlendiğinde, birlikte mücadele verdiğinde dünya değişir.”
 
Açıkamanın ardından eylem, sloganlarla son buldu.