AMED- 6-8 Ekim olaylarının yıl dönümüne ilişkin açıklama yapan siyasi partiler, kadınların DAİŞ karşısında büyük bir direniş sergilediği belirtilerek direnme mesajı verildi. 

 

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi(DEM Parti) 6-8 Ekim olayların yıl dönümüne ilişkin DBP Amed İl binası önünde basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya DEM Parti Şirnex Milletvekili Mehmet Zeki İrmez, Amed Milletvekili Mehmet Kamaş, DEM Parti ve DBP il ve ilçe yöneticileri ile Barış Anneleri, Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybedenlere Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MEBYADER) de katılım sağladı. "DAİŞ düştü onu sahiplenenler de düşecek" pankartı açılan açıklamada ilk olarak DBP Amed İl Eşbaşkanı Sultan Yaray kısa bir konuşma yaptı. Ardından açıklama metnini DEM Parti Amed İl Eşbaşkanı Abbas Şahin okudu.

 

‘Her zaman birbirimize sahip çıkacağız’

 

İlk olarak konuşan Sultan Yaray, “Kürt halkı topraklarında haklarından yoksun bırakılmıştır. Kürt halkı hakları için direndiğinde ise başlarına gelmeyen kalmıyor. Sizler de hatırlarsınız DAİŞ, Kobane’de saldırılar yapmıştı. O yüzden 6-7-8 Ekim’de DAİŞ’e karşı memnuniyetsizliklerini dile getirenler, seslerini çıkaranlar şu anda cezaevlerinde. Bizler de şunu gördük kadın öncülüğünde vahşi DAİŞ karşısında büyük bir direniş sergilendi. Bu topraklara barış gelip, Kürt halkı haklarını alana kadar direnmeye devam edeceğiz. Her zaman alanlarda olup, birbirimize sahip çıkacağız” diye belirtti. 

 

13 Ekim mitingine çağrı: Özgürlük halayını çekelim

 

Sultan ardından, 13 Ekim mitingine çağrıda bulunarak, “Bu miting sadece Kürt halkının mitingi değil, bu miting barış isteyen herkesin mitingidir. Bu miting bu topraklarda artık kan dökülmesini istemeyenlerin mitingidir. 13 Ekim’de İstasyon Meydanı’na gelin beraber özgürlük halayını çekelim” dedi.

 

'Bu zafer Orta Doğu'daki dengeleri değiştirmiştir'

 

İlk olarak Kobanê'de yaşanan olayların kamuoyunda dikkat çektiğini vurgulayan Abbas Şahin, “Orta Doğu İŞİD barbarlığıyla yeniden dizayn edilmeye çalışılırken, Kürt halkına karşı yürütülen imha politikaları da uluslararası kamuoyunda büyük tepkilere neden olmuştur. Dünyanın birçok yerinde bu haklı tepkilerle Kürt halkına yönelik saldırılara karşı protestolar düzenlenmiş ve Kobanê'de yaşanan insanlık dramına dikkat çekilmiştir. IŞİD barbarlarına ve onları destekleyen güçlere karşı oluşan bu tepkiler, bölgede yeni bir sürecin kapısını aralamış, ‘Kobanê düştü düşecek’ diyenlere inat kadın ve halkların direnişi ile  IŞİD barbarlığı Orta Doğu’da son bulmaya başlamıştır. Bu zafer ile Orta Doğu'daki dengeler değiştirilmiştir. Ancak, bu başarıyı hazmedemeyen bazı çevreler, militarist güçleri devreye sokarak halk üzerinde baskı kurmaya çalışmış ve demokratik tepkiler sırasında bu çeteler halkımızdan onlarca insanımız katletmiştir. Daha sonra demokratik talepleri bastırmak amacıyla hukuki süreçleri kullanarak algı operasyonları yürütülmüştür" sözlerini kullandı.

 

'Mücadelemiz sürecektir’

 

 Abbas ardından, halkın tepkilerini kriminalize edildiğinin altı çizilerek, birçok siyasetçi ve yurttaşın yargılandığına işaret etti. Abbas, " Bu operasyonlar çerçevesinde eş genel başkanlarımız, vekillerimiz, belediye eşbaşkanlarımız hatta ve hatta protestoların yapıldığı ortamda olmadığı net bir şekilde görüntülerle ispatlanan Mazlum İçli ömür boyu ceza verilerek bir hukuk ve insan hakları trajedisi yaşanmıştır.  Bizler, bu cezalandırma sürecini, IŞİD'in başaramadığını hukuk üzerinden başarma çabası olarak görüyoruz. Orta Doğu'da IŞİD'in mağlup olduğu gibi, bu hukuksuz uygulamaların da eninde sonunda sona ereceğine inanıyoruz. Bizler her zaman, halkların bir arada, barış içinde ve kendi statüleriyle yaşama hakkını savunduk ve savunmaya devam edeceğiz. İnsan hakları ihlalleri ve hukuksuzluk sona erene kadar bu mücadelemiz sürecektir" ifadelerine yer verdi.

 

Açıklama, “Bijî berxwedana Kobanê” sloganları ile sona erdi.