
Mêrdîn'de katledilen kadın için açıklama: Mücadelemizi sürdüreceğiz
- 16:41 22 Ocak 2024
- Güncel
MÊRDÎN - Artuklu'da katledilen Vetfa Ecevit için yapılan açıklamada konuşan Avukat Dilan Koç, “Etkin soruşturma yürütülmesi için hukuki sürecin takipçisi olacağımızı, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, kadına yönelik şiddetin önlenmesi mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyuna bir kez daha duyururuz” dedi.
Mêrdîn'in Artuklu ilçesine bağlı Dara (Oğuz) kırsal mahallesinde akşam saatlerinde evli olduğu Mehmet Uyanık (Şiyar) Ecevit tarafından katledilen Vetfa Ecevit (25) Dara mezarlığında defnedildi. Olayla ilgili başlatılan soruşturmada fail Mehmet Ecevit çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken, Mêrdîn Barosu Kadın Hakları Merkezi ile Şahmaran Kadın Platformu, Mardin Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
Mêrdîn Baro Başkanı ile Kadın Hakları Merkezi Başkanının yanı sıra çok sayıda avukat ile Şahmaran Kadın Platformu’ndan kadınların katıldığı açıklamada “Kadın cinayetleri politiktir”, “Bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz yok”, “Önlenemeyen şiddet” yazılı dövizler taşındı.
‘Mücadele etmeye devam edeceğiz’
Şahmaran Kadın Platformu adına söz alan Gülizar İpek, her güne yeni bir kadın katliamıyla uyandıklarının altını çizerek, “Bunun nedeni sistemin dili ve cezasızlık politikasıdır. Buna karşı direnmeye ve mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
İstanbul Sözleşmesi’ne vurgu yapıldı
Ardından basın metnini okuyan Avukat Dilan Koç, gece yaşanan olayı hatırlatarak, “Maktulün üç gün önce doğum yapmış olması, canavarca hisle katledilmesi ve olayın 3 yaşındaki kızının gözleri önünde işlenmesi olayın vahametini katbekat arttırmaktadır. Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri her gün artan, temelinde cinsiyet ayrımcılığına dayanan politik bir sorundur. Kadına karşı her türlü ayrımcılığı ortadan kaldırmak ve kadınların şiddetten korunması devletin temel görevlerinden olmasına rağmen, siyasi iktidar tarafından kadının insan hakları mücadelesi kazanımı olan İstanbul Sözleşmesi’nin getirdiği koruma mekanizmalarından bir gecede vazgeçilmiş olmasının kendisi bizzat kadınların şiddetin, katliamların süjesi haline gelmesinin sebebi olmuştur” dedi.
‘Kadın cinayetlerinin sebebi ataerkil sistem’
Devletin, yaşam hakkının korunması ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi kapsamında Anayasa ile 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW), İstanbul Sözleşmesi ile bağlı olduğu yükümlülükleri bir an önce yerine getirmesi gerektiğine vurgu yapan Dilan, “İlgililer tarafından etkin soruşturma yükümlülüğünün ihlal edilmesi, kadın cinayetlerine yönelik olarak yürütülen cezasızlık politikaları ve gerek günlük gerekse de siyasi arenada sarf edilen cinsiyetçi söylemler ataerkil zihniyeti beslemekte ve kadın cinayetlerinin esas sebebi olarak karşımıza çıkmaktadır” ifadelerini kullandı.
Bir ayda iki kadın katledildi
Kadın Hakları Merkezi’ne Mêrdîn’de sadece bir ay içerisinde iki kadın katliamının işlendiği haberinin ulaştığını belirten Dilan şöyle konuştu: “Merkezimize intikal eden bu vahim olaylar haricinde intikal etmeyen pek çok kadına yönelik şiddet olayının yaşandığını biliyoruz. Lakin şunu da önemle belirtmemiz gerekiyor ki katledilen, şiddete uğrayan hiçbir kadın birer sayıdan ibaret değildir. Onlar bağırdılar fakat duymadınız. Katliam geliyorum dedi fakat görmediniz. Görüyorsunuz duyuyorsunuz ve biliyorsunuz! Ama hareket etmiyorsunuz. Bu kadın cinayetlerinin önlenmesi için herhangi bir politika uygulamıyorsunuz. Katliamlar işlendikten sonra gelen adalet eksik bir adalettir. Artık bu şiddet ve cinayetleri besleyen ana damarlarının kökten kesilmesi gereklidir. Önleyici politikalar acilen geliştirilmeli beslenmeli ve uygulanmalıdır. Biz kadınlar üzgünüz öfkeliyiz ve mücadelede kararlıyız. Vetfa’nın katledilmesinin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Baro emektarımız Celal Kaya, kederli ailesine ve tüm kadınlarımıza başsağlığı diliyor, etkin soruşturma yürütülmesi için hukuki sürecin takipçisi olacağımızı, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, kadına yönelik şiddetin önlenmesi mücadelemizi her bir kadının yasalarla güvence altına alınan haklarından eşit yararlanma olanağını buluncaya kadar sürdüreceğimizi kamuoyuna bir kez daha duyururuz.”
Açıklamanın ardından kitle, “Jin jiyan azadî” sloganları eşliğinde Mêrdîn Barosu’na doğru yürüyüşe geçti.