AMED - Türkiye'nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarına ilişkin yazılı açıklama yapan NADA, “Türk işgal devleti, bölgenin demografisini değiştirmek ve istikrarsızlaştırmak için öncelikli hedefin, bölge halkını kendi topraklarından sürmek olduğu açıktır. Uluslararası toplumu ve insan hakları kuruluşlarını, gerek Kuzeydoğu Suriye'de gerekse Filistin'de, barbarca saldırılara son verilmesi, tüm işgalci güçlerin geri çektirilmesi ve nerede olursa olsun savaş suçlularının hesap vermesi için gereğini yapmak üzere göreve çağırıyoruz" dedi

 

Türkiye’nin, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıları devam ediyor. 5 Ekim’den itibaren devam eden saldırılara ilişkin Ortadoğu ve Kuzey Afrika Kadın İttifakı (NADA), bu saldırılara ilişkin yazılı açıklama yayınladı. Türkiye’nin, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarının amacının oradaki insanları yok etmek olduğu belirtilirken, bunun yanında da Filistin’e saldırı gerçekleştirenleri kınayarak Filistin halkının yanında olduğuna yer verildi.

 

Rojava halkı kendi topraklarından süründürülmek isteniyor

 

“Türk işgal devleti, Suriye krizinin başlangıcından bu yana kasıtlı olarak altyapıyı hedef alarak insanları, taşları ve ağaçları yok etmek için yakıp yıkma politikası izledi. Geçtiğimiz yılın Kasım ayında Suriye'nin kuzeydoğusundaki insani yardım tesislerini, hastaneleri, hizmet ve eğitim tesisleri ile petrol sahalarını hedef aldı” denilen açıklamada, “Türk işgali, 4 Ekim 2023'ten bu yana Kuzeydoğu Suriye'nin çeşitli bölgelerine insansız hava araçları, savaş uçakları, top ve havan mermileri kullanarak yaptığı saldırılarda, yine hastaneler, su ve elektrik istasyonları da dâhil olmak üzere altyapıyı, yaşam alanlarını ve sivil tesisleri hedef alıyor. Hedef alınan bölge sayısı şu anda 145'e ulaştı ve saldırılar devam ediyor. Bölgenin demografisini değiştirmek ve istikrarsızlaştırmak için öncelikli hedefin, bölge halkını kendi topraklarından sürmek olduğu açıktır. Dikkat çeken husus, devam eden tüm bu ihlallerin her zamanki gibi tüm dünyanın gözü önünde gerçekleşmesi ve ilgili uluslararası insan hakları ve insani yardım kuruluşlarının sessiz kalmaya devam etmesidir” ifadelerine yer verildi.

 

'Filistin halkının tepkileri meşru'

 

Filistin halkının direnişi ve mücadelesi de selamlanan açıklamada, halkların özgürlüklerini ve onurlarını savunmalarının meşru olduğu belirtilerek, yapılan tüm ihlallerin karşısında oldukları kaydedildi.

 

Saldırıların durdurulması için çağrı

 

Açıklamada, NADA'nın Türkiye ve silahlı çetelerinin, Kuzey ve Doğu Suriye’de çocuklara ve sivillere yönelik yaptığı katliam ve ihlalleri de mahkûm ettikleri vurgulandı. Saldırıların savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar diye tanımlanması çağrısı yapılan açıklamanın devamında şöyle denildi:  “Uluslararası toplumu ve insan hakları kuruluşlarını, gerek Kuzeydoğu Suriye'de gerekse Filistin'de, barbarca saldırılara son verilmesi, tüm işgalci güçlerin geri çektirilmesi ve nerede olursa olsun savaş suçlularının hesap vermesi için gereğini yapmak üzere göreve çağırıyoruz. Ayrıca Sudan'da, Yemen'de, Batı Sahra'da ve bölgedeki diğer ülkelerde özelde kadınlara ve çocuklara, genel olarak ise ezilen ve mazlum halklara yönelik baskı, zulüm ve sömürü mekanizmalarının durdurulması için çağrı yapıyoruz."