Emek ve Demokrasi Güçleri: Tecrit barışın önündeki en büyük engeldir
- 18:02 1 Eylül 2023
- Güncel
ANKARA- 1 Eylül Dünya Barış Günü’ne ilişkin açıklama yapan Emek ve Demokrasi Güçleri, “İmralı’daki tecrit olmak üzere toplumun tüm kesimleri genel bir tecrit altına alınarak nefessiz ve hareketsiz bırakılmıştır. Tecrit ülkemizde ve bölgemizde toplumsal barışın ve bölgesel barışın önündeki en büyük engeldir” dedi.
Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri 1 Dünya Barış Gününe ilişkin Ankara Şube binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada, Kürtçe ve Türkçe, “Savaş ve saldırganlık politikalarına sona barış halkların mücadelesi ile gelecek” pankartı açıldı. Açıklamayı İHD Ankara Şube Eşbaşkanı Ömer Faruk Yazmacı okudu.
‘Kadınlar ve çocuklar zarar görüyor’
Dünya çapında çatışmaların ve savaşların önlenmesi amacıyla 1 Eylül Dünya Barış günü olarak kutlandığını ve savaşsız ve barış içinde bir arada yaşama istediği ile bir araya geldiklerini söyleyen Ömer Faruk, barış hakkının bir insan hakkı olduğunu kaydetti. Ömer Faruk, “Dünyada bölgesel, yerel savaşlar ve çatışmalar devam etmekte ve insanlık için trajik sonuçlar doğmaktadır. Çatışma ve savaş ortamı devlet şiddetinin öne çıkmasına, nefret dilinin yayılmasına ve halkların yaşam haklarının ihlal edilmesine yol açmaktadır. Savaş ve çatışma koşullarından en fazla kadınlar ve çocuklar zarar görüyor. Suriye iç savaşında binlerce insan yerlerinden edildi, Êzidi kadınlar ve çocuklar kaçırıldı, hala binlercesi bulunabilmiş değil. Savaşlardan kaynaklı olarak göç etmek zorunda kalan binlerce insan göç yollarında yaşamlarını kaybediyor” diye belirtti.
‘Toplum tecritle nefessiz bırakılmıştır’
Kürt sorunundaki çözümsüzlüğün Türkiye’de otoriter bir rejim anlayışı yarattığına dikkat çeken Ömer Faruk şöyle ekledi: “Bunun sonucu olarak binlerce Kürt siyasetçi tutuklanmış, çözümsüzlük ve savaş genel bir politika haline getirilmiştir. Kürt karşıtlığı üzerinden geliştirilen bu politika ile Kürtlere yönelik nefret söylemi ve saldırılar giderek artmaktadır. Başta İmralı’daki tecrit olmak üzere toplumun tüm kesimleri genel bir tecrit altına alınarak nefessiz ve hareketsiz bırakılmıştır. Tecrit ülkemizde ve bölgemizde toplumsal barışın ve bölgesel barışın önündeki en büyük engeldir. Tecridin biran önce kaldırılması hem ekonomik hem sosyal sorunların çözümünün önünü açacaktır.”
‘Kadınlar kazanımlardan vazgeçmeyecektir’
Barışın aynı zamanda kadınların güvenliği ve eşit haklara sahip olması anlamına geldiğine işaret eden Ömer Faruk, savaşın, çatışmaların, sömürünün, yoksulluğun arttığı dönemde eril anlayışın hayatın her alanında daha da derinleşerek sürdüğünü kaydetti. Ömer Faruk, “Savaş ve çatışmaların sonucundan en çok etkilenen kadınlardır. Savaşları ve çatışmaları durdurabilecek en önemli güç kadınların evrensel barış mücadelesidir. AKP-MHP ittifakı döneminde kadına yönelik şiddet, kadın cinayetleri, yaşam biçimine ve kılık kıyafetine müdahale ve tarihsel kazanımlarına yönelik saldırılar son hızla devam etmektedir. Kadınlar, İstanbul Sözleşmesi başta olmak üzere yüzyıllardır elde ettiği kazanımlardan da mücadelesinden de vazgeçmeyecektir” şeklinde konuştu.