1 Eylül Dünya Barış Günü Barış Anneleri’ne armağan edildi

  • 15:46 1 Eylül 2023
  • Güncel
 
 
WAN/COLEMÊRG - 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Colemêrg ve Wan’da  yapılan açıklamalarda, bu gün, barış için mücadele eden ve hayatlarını kaybeden Barış Anneleri’ne armağan edildi.  
 
Wan Emek ve Demokrasi Platformu, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya sivil toplum kuruluşları, siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda yurttaşın yanı sıra Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Wan milletvekilleri ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Pervin Buldan da katıldı.  
 
Açıklamada “En kötü barış, en haklı savaştan daha iyidir. Yaşasın barış” yazılı pankart taşınırken sık sık “Savaşa hayır barış hemen şimdi”, “Biji aşiti yaşasın barış”, ve “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları atıldı. Basın metnini kitle adına İnsan Hakları Derneği (İHD) Wan Şubesi başkanı Fırat Durmaz okudu. Açıklamada Türkiye’nin tecrit politikasından vazgeçmesi gerektiği belirtilirken bu seneki 1 Eylül Barış Günü Barış Annelerine armağan edildi.
 
‘Türkiye Kürt meselesinde aşırı güvenlikçi politikalarda ısrar ediyor’
 
1 Eylül Barış Günü’nün savaşa karşı olan milyonlarca insan tarafından Dünya Barış Günü olarak kutlandığını hatırlatılan açıklamada, bu günün tarihçesine değinilirken, barış talebinin medeni ve siyasi haklarla ilişkisinin bulunduğu vurgulandı. Barış gününün kutlandığı bugün de dünyanın birçok yerinde bölgesel ve yerel savaşların devam ettiği kaydedilen açıklamada, “Rusya’nın Ukrayna işgali ile devam eden savaş büyük acılar üretmeye, Libya ve Suriye iç savaşı yüz binlerce insanın yerinden edilmesine, Türkiye’nin Kürt Meselesini aşırı güvenlikçi politikalarla çözme ısrarı her yıl yüzlerce insanın yaşamını yitirmesine neden olmaktadır” diye belirtildi. 
 
‘Kurdistan coğrafyasında çatışma ortamı devam ediyor’
 
Türkiye’nin toplumsal barışı tesis edemediğinin vurgulandığı açıklamada, “Özelikle Kürt meselesinin demokratik yol ve yöntemler ile çözülememesinin bir sonucu olarak yaklaşık 40 yıldır devam eden çatışmalı süreçte başta yaşam hakkı olmak üzere en temel insan hakları sürekli ve sistematik olarak ihlal edilmiştir. Devlet, toplumdan gelen temel hak ve özgürlüklerin tanınması talebine karşı aşırı güvenlikçi politikalarla cevap vererek meselenin çözümünden uzaklaşmış, bu durum Türkiye toplumunun kutuplaşmasına neden olmuştur. Bu kutuplaşmanın sonucu olarak bugün hala Kürdistan coğrafyasında bir çatışma ortamı devam ediyor” şeklinde konuştu.
 
‘Siyasi iktidar çözümsüzlükteki tavrını devam ettiriyor’
 
Emek ve Demokrasi Platformu olarak son yıllarda herkesin yaşamını doğrudan etkileyen çatışma ortamına karşı barışçıl çözümler üretildiği paylaşılan açıklamada, siyasi iktidarın çözümsüzlükteki tavrını devam ettirdiğine  dikkat çekildi. Dün saat 16.00 sıralarında Qelqelî’de yaşanan olayın hatırlatıldığı açıklamada, “Özalp’ın Çamurlu köyünde bir ev; kadınların, çocukların, tüm köy halkının gözü önünde askeri araçlar ve helikopterlerle bombalanmıştır. Kimliği henüz belirlenemeyen iki kişi yaşamını yitirmiş ve gözaltılar olmuştur. 1 Eylül’de barışı umut ederken, aynı gün bu soğuk savaş sahnelerini görmek, elbette üzücüdür. Bu bölgede yaşayan insanların, yaşayacağı travma ve mağduriyetler düşünülmeden, askeri operasyonlar yapılmaktadır. Maalesef ki devletin sürekli öne sürdüğü çatışma, çözümsüzlük ve savaş ortamı toplum üzerindeki baskıyı da beraberinde getiriyor” sözlerine yer verildi. 
 
‘Türkiye tecrit politikasından vazgeçsin’
 
1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle bir kez daha barış isteğinin yinelendiği açıklamada, “Topluma dayatılan tekçilik, ırkçılık, milliyetçilik, ötekileştirmenin ve nefret dilinin son bulması için iktidarı insan haklarına dayalı barışçıl politikaları uygulamaya ve Türkiye’nin toplumsal barışına uyguladığı tecrit politikasından vazgeçmeye çağırıyoruz. İnsan hakları savunucuları olarak barışın tesis edileceği ana kadar mücadele etmeye devam edeceğimizi tüm kamuoyuna duyuruyoruz” ifadeleri kullanıldı. 1 Eylül Dünya Barış Günü’nün Barış Anneleri’ne armağan edildiği belirtilen açıklamada son olarak şunlar kaydedildi: “Bu yıl yaptığımız 1 Eylül Dünya Barış Günü etkinliğimizi tüm barış annelerine, Xemê anneye, Yüksekova’da yaşamını yitiren Adalet ve Perişan anneye armağan ediyoruz.” 
 
Colemêrg
 
Colemêrg Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında (İHD) Gever Temsilciliği önünde basın açıklaması düzenledi. Düzenlenen açıklamaya Yeşil Sol Parti Colemêrg milletvekilleri Vezir Parlak ve Onur Düşünmez, İHD, ÖHD, KESK, DİSK ve TMMOB Colemêrg şubesi üyeleri, HDP, DBP, Yeşil Sol Parti ve Barış Anneleri Meclisi üyeleri ve yüzlerce kişi katıldı. Açıklamada sık sık, “Bijî Aşitî” ve “Savaşa hayır barış hemen şimdi” sloganı atıldı. 
 
'Barış için mücadele'
 
Zagros iş merkezi önünde yapılan basın açıklaması metnini okuyan İHD Colemêrg Şube Yöneticisi Pınar Şen, 22 Ağustos’ta haklarında yürütülen bir soruşturma kapsamında ifade vermeye giden Barış Anneleri’nin geçirdiği trafik kazasına değinerek, “Barış Anneleri’ne yönelik yapılan hukuk dışı muamele olayın daha trajik bir sonuca kavuşmasıyla sonuçlanmıştır. Barış için mücadele eden ve hayatlarını kaybeden Barış Anneleri’ne adadığımız 1 Eylül Dünya Barış gününde inadına barış, inadına mücadele diyoruz” dedi. 
 
'Mücadele etmeye devam edeceğiz'
 
Toplumun büyük bir kesiminin açlık sınırının altında yaşamlarını devam ettirmeye çalıştığını belirten Pınar, şunları dile getirdi: “Savaş politikalarına milyarlarca dolarlar harcanmaktadır. Türkiye’de uzun bir süredir devam eden ekonomik krizin en önemli etkilerinden olan güvenlik ve savaş harcamalarının yurttaşların ihtiyaçları doğrultusunda harcanması, toplumun refah seviyesini yükselteceği şüphesizdir. Topluma dayatılan tekçilik, ırkçılık, milliyetçilik, ötekileştirmenin ve nefret dilinin son bulması için iktidarı insan haklarına dayalı barışçıl politikaları uygulamaya ve Türkiye’nin toplumsal barışına uyguladığı tecrit politikasından vazgeçmeye çağırıyoruz. İnsan Hakları Savunucuları olarak barışın tesis edileceği ana kadar mücadele etmeye devam edeceğimizi tüm kamuoyuna duyuruyoruz.”
 
Yapılan açıklamanın ardından STÖ ve siyasi parti temsilcileri, yaşamını yitiren Barış anneleri Perişan Akçelik ve Adalet Safalı'nın ailelerini ziyaret etti.