AMED - Kayıp yakınları, eylemlerinin 734’üncü haftasında, 1994’te gözaltına alındıktan sonra cenazesi bulunan Ahmet Sanır’ın dosyasının faili meçhul olarak kaldığına dikkat çekti. 

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” sloganıyla gerçekleştirdikleri eylemin 734’üncüsünü Rezan (Bağlar) ilçesinde bulunan Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirdi. Pankartların açıldığı eylemde, kayıpların fotoğrafları taşıdı. Eylemde, Şirnex’in  (Şırnak) merkeze bağlı  Ara köyünde 1994’de gözaltına alınan ve bir daha kendisinden haber alınamayan Ahmet Sanır’ın hikayesine yer verildi. 

 

‘Melike ablamızı kaybettik’

 

Eylemde konuşan İHD Amed Şubesi Sekreteri Yakup Güven, yaşanan deprem felaketinden sonra 3 hafta boyunca eylemlerini online sürdürdüklerini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı: “Yaşanan depremde çok sayıda insanımızı kaybettik. Her hafta bizimle beraber burada kayıpların akıbetin soran, her hafta faillerin açığa çıkarılmasını isteyen yağmurlu havalarda, karda en son koşullarda adaleti haykıran, adaleti ortaya çıkarılmasını isteyen Melike ablamızı kaybettik.”

 

‘O tarihten günümüze faili meçhul olarak kalır’

 

Gözaltına alınan ve daha sonra cenazesi bulunan Ahmet Sanır'ın hikayesini anlatan Amed İHD Yönetim Kurulu üyesi Fırat Akdeniz, Şirnex’e bağlı Ara köyünde ikamet eden Ahmet’in, Mart 1994’te köye gelen Beyaz Toros marka bir araçtan inen silahlı sivil üç kişi tarafından kardeşi Ömer Sanır'ın gözleri önünde işkence yapılarak gözaltına alındığını söyledi. Karakollara ve savcılığa başvurularda Ahmet’in gözaltına alınmadığının iddia edildiğini kaydeden  Fırat, “Ahmet Sanır kaybedildikten iki gün sonra, Silopi ilçesine bağlı bir köyde yaşayan köylüler, 'Bir kişinin Beyaz Toros marka bir araçla Sinan Lokantası'na getirildi, sürüklenerek lokantanın içine götürüldü ve iki-üç dakika sonra içeriden silah sesleri geldi’ dedi. Köylülerin anlattığına göre daha sonra aynı kişiler geldikleri araca binerek oradan uzaklaştı. Bunun üzerine köylüler Sinan Lokantası'na girer ve orada bir kişinin cansız bedeniyle karşılaşır. Köylüler, cesedi alarak köy mezarlığına defnederler. Bu olayı duyan Sanır’ın ailesi köye gelir. Köylülerin aileye gösterdikleri elbiselerden gömülen kişinin Sanır olduğunu teşhis eder. Sanır’ın, dosyası o tarihten günümüze faili meçhul olarak kalır” ifadelerine yer verildi.