Osmandede köyünde yılların emeği enkaz altında bekliyor

  • 14:06 19 Şubat 2023
  • Güncel
 
Nişmiye Güler-Dilan Babat
 
MEREŞ - Osmandede köyünde yıllarca emek verip yaptıkları evleri enkaza dönen ve geçim kaynakları enkaz altında kalan kadınlar, 14 gündür yetkililerden bir teselli dahi alamadıklarını kaydediyor.  
 
Kurdistan’ın 11 kentini vuran deprem felaketinin merkez üssü olan Mereş’te arama kurtarma çalışmaları kent merkezinde azami düzeyde yapılırken, köylerde ise neredeyse hiçbir kurtarma çalışması yok. Deprem gününden bu yana geçen iki haftada hala birçok köye yardımlar ulaşmış değil. Kentte depremzedelere yardımlar ise sivil toplum örgütlerinin oluşturduğu koordinasyon tarafından ulaştırılıyor.
 
Emekleri enkaz altında
 
Mereş’in Bazarcix ilçesine bağlı 60 hanelik Osmandede köyünde deprem sonucu ikisi Suriyeli çocuk toplamda 5 kişi yaşamını yitirdi. Köyde sadece 5 ev ayakta. Köylüler sık sık yaşanan artçı sarsıntılardan dolayı bu evlere giremiyor. Aradan geçen 14 günde henüz köyde enkaz kaldırma çalışması da başlatılmış değil.  Köylülere ait birçok tarım aracı enkaz altında bekliyor. Geçimlerini çiftçilik ve toprak ekimi ve biçimi ile sağlayan yurttaşlar, 60 yıllık emeklerinin enkaz altında olduğunu belirtiyor.
 
Muhtar yardımları akrabalarına veriyor!
 
Köye gelen yardımların koordinasyonunu ise aynı aileden olan kadınlar kolektif biçimde yapıyor. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı  (AFAD) tarafından köye gönderilen yardımların muhtarın öncelikli olarak akrabalarına vermesinden yakınan kadınlar, gönüllüler tarafından getirilen yardımların anca kendilerine ulaştığını ifade ediyor.
 
Eşini kendi imkanları ile kurtardı
 
Köy sakinlerinden depremzede Selver Uzungün, evinin yıkıldığını, eşinin de enkaz altında kaldığını belirterek, iki saat sonra kendi imkanları ile çıkardıklarını aktarıyor. İki gün boyunca kendilerine hiçbir yetkilinin ulaşmadığını ve yardımların da gelmediğini söyleyen Selver, “Soğukta brandaların altında kaldık. Hiçbir yardımdan etkilenmiyoruz. Muhtar geliyor ama bize hiç uğramıyor. Geçmiş olsun bile demedi. Daha yeni yeni yardımlar gelmeye başladı. O da kendi tanıdıklarımız, çevre köyler ve gönüllülerden yardımlar geliyor” diyor.
 
Temel temizlik malzemelerine ihtiyaç duyduklarını paylaşan Selver, yardım getirecek olan ekiplere bu konuda çağrıda bulunuyor.
 
‘Bir teselli bile verilmedi’
 
Dilek Uzungün de enkaz altında kaldığını ve komşuları tarafından enkazdan kurtarıldığını ifade ediyor. Dilek devamında da yetkililerden hiçbir teselli almadıklarını kaydederek, muhtarın da gelen yardımları geri çevirdiğini belirtiyor. Dilek, “Senin belki ihtiyacın yok ama köyde yaşayanlar, cenazesi olanlar var. Onların ihtiyacı olup olmadığını bilemezsin” sözleri ile tepkisini dile getiriyor. Devletin topladığı yardım paralarını kendilerine harcayacağına olan inancının olmadığını belirten Dilek, Elezîz ve Wan depremlerini örnek gösteriyor ve “Devlet tarafından gelen bir şey yok açıkçası” diye de ekliyor.
 
Kanser hastası ilaca ulaşamıyor
 
Enkaz altında kalan ve kızı tarafından enkazdan çıkarılan 67 yaşındaki Lütfiye Uzungün’ün başında 12 dikiş bulunuyor. Tüm tarım araçlarının enkaz altında kaldığını söyleyen Lütfiye, 60 yıldır emek vererek inşa ettiklerinin şimdi enkaza döndüğünü kaydediyor. Kolon kanseri 65 yaşındaki Songül Uzungün de tedavisi için ilaç ihtiyacı olduğu, bunu yetkililere bildirdikleri halde henüz bir yardımın kendilerine ulaşmadığı bilgisini veriyor.  
 
Çocuklarının cenazelerini elleri ile çıkardı
 
Almanya’dan misafir olarak gelen ve burada depreme yakalanan Gülay Uzungün de dama kaçtıklarını ve bu sayede kurtulduklarını aktarıyor. Suriyeli olan iki çocuğun babaları tarafından cenazelerinin çıkarıldığını söyleyen Gülay, “Çocuklarının cenazesini poşetlere koyup beklemişti. Ailen nasıl diye sorduğumda poşetleri gösterip ‘işte oradalar’ yanıtını verdi. Kendi çocuklarını elleri ile çıkarmış öylece bekliyordu. Acı verici bir şeydi aslında. Ne kadar anlatmaya çalışırsak çalışalım ifade edemeyiz o anları” sözleri ile yaşanan durumu özetliyor.