Melike Aydın 

 

İZMİR - Depremzede kadınların temel hijyen ürünlerini istemekte zorlandıklarını belirten Mor Dayanışma aktivisti Didar Gül, kadın ve çocuklar için “kadın dayanışma çadırı” kurduklarını söyleyerek, “Bu enkazın altında kadınlar değil sorumlular kalacak” dedi.

 

Mereş merkezli yaşanan depremin ardından arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Depremden etkilen 10 kente ise sivil toplum örgütleri (STÖ), çeşitli kurum ve kuruluşlar, dernekler yardım kampanyaları yürütüyor. Yaşanan iki büyük depremin hemen ardından yardım çağrısında bulunan Mor Dayanışma, topladığı kadın ve çocuk hijyen ürünleri için Antakya’da “kadın dayanışma çadırı” kurdu. 

 

‘Salgın hastalıklar yayılabilir’

 

Depremin ilk anından itibaren Mor Dayanışma’nın hem merkezi hem de yerellerde herkesi kapsayan çağrılarda bulunarak kadın hijyen ürünleri ve çocuklar için temel ihtiyaçların sağlanması için çalıştıklarını belirten Didar, birçok Mor Dayanışma aktivistinin farklı illerden Antakya’ya giderek burada çadır kurduğunu dile getirdi.  Kadınların orada ped ve hijyen ürünlerine ulaşmasının çok zor olduğunu ifade eden Didar, “Yardımların geç gitmesi nedeniyle ihtiyaçlar ortaya çıkmaya başladı. Bu çadırı da daha rahat erişebilmeleri için kurduk. Şu anki çabamız seyyar tuvaletleri kurmak. Sağlıkçılar hijyensiz koşullar nedeniyle kadınların hastalanabileceğini, salgın hastalıkların yayılabileceğini söylüyor. Bunun önüne geçilmesi için çabalıyoruz” dedi.

 

‘Bu enkazı yaratanları biliyoruz’

 

Kadınların yardım merkezlerine gittiklerinde taleplerini rahatlıkla dile getiremediğini kaydeden Didar, kadınlar için rahat bir alan yaratma çabasıyla deprem bölgesinde olduklarını söyledi. Didar,  “Kadınların orada olması hem kadın dayanışmasını büyütmek için hem de o kadınları daha güvende ve rahat hissetmesi için önemli. Kadınlar olarak kadın dayanışmasıyla depremzedelerin yaralarını sarmaya çağırıyoruz. Tüm kadınları feminist dayanışmayı büyütmeye ve enkazın altında bu dayanışma ile çıkmayı düşünüyoruz. Bu enkazı yaratanları biliyoruz ve yargılanacaklarını da biliyoruz. Bu enkazın altında kadınlar değil sorumlular kalacak.”