Denetimsizlik, İmar Affı ve ilk elden yıkılan yollar

  • 14:10 13 Şubat 2023
  • Güncel
Melek Avcı
 
ANKARA - Depremde büyük yıkımın yaşanmasının 4 nedeni olduğunu vurgulanırken, imar affı, şehir planlaması, denetimsizlik ve kamu bina ve yolların sağlam inşa edilmemesine dikkat çekildi. 
 
Mereş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler enkaz kaldırma çalışmaları sürüyor. AFAD’ın kayıt altına alınan son verilerine göre, depremde yaşamını yitirenlerin sayısının 31 bin 643’e yükseldi. Bölgeye yardımları iktidar tarafından ulaştırılmaması ve birçok gönüllünün yıkılan duble yollar ve havaalanı nedeniyle illere ulaşmakta gecikmesi deprem felaketinin oluşturduğu yıkımın boyutunu arttırmıştır.
 
Enerji, Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası (KESK ESM) Genel Sekreteri Serkar Ertuğrul, fay hattının geçtiği bu illerde büyük yıkımın oluşmasının iktidar tarafından defalarca sunulan imar affı, denetimsiz yapılar ve inceleme ve doğal afet planlamasından uzak şehirleşmenin neden olduğunu kaydetti.  Serkar ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.
 
‘Pazarcık fay hattının aktif olması sürpriz değildi’
 
Yaşanan 7.7 şiddetindeki ilk depremin kimse için sürpriz olmadığını söyleyen Serkar, Türkiye’deki tüm fay hatlarının bilindiğini ifade etti. Bazı gözlemlenemeyen fay hatları olmasına karşın Türkiye’deki tüm fay hatların haritalanmış ve bilindiğini belirten Serkar, her deprem sonrası kendini belli eden oluşumlar olduğuna işaret etti. Serkar, “Maraş’taki ikinci depremde, yani Elbistan’da yer alan fay hattının çıkardığı enerji çok beklenen bir durum değildi ancak ilk deprem ise, Pazarcık’taki fay hattının aktifleşmesi bilinen bir durumdu. Kimse açısından sürpriz değildi. Bu nedenle tüm illerin, özellikle deprem bölgesinin fay haritalarının güncellenmesi ve bu fay hatlarına göre imar planlarının çıkartılması gereklidir” diye konuştu.
 
‘Ulaşım hasar aldığında büyük bir yıkım yaşanır’
 
Yaşanan depremde önce havaalanları ve yolların yıkıldığı gözlemlendi. Deprem vergilerinin aktarıldığı duble yolların yıkılması 10 ile özellikle Hatay’a gönüllü ekiplerin ulaşmasının önüne geçen nedenlerden biri oldu. Doğal afet durumlarında yol ve ulaşımın hayati öneme sahip olduğuna dikkat çeken Serkar, “Bu imar planları çıkarıldıktan sonra öncelik yol, havalimanları gibi yerlerin sağlam inşa edilmesine verilmelidir. Örneğin çok uzun 40-50 kilometrelik bir yol yaptığınızda onun depremden etkilenmesini önleyemeyebilirsiniz ama yolun üzerindeki köprünün, viyadüğün planlamasını bu fay hatlarına göre yapabilirsiniz. Aynı şekilde deprem gibi doğal afetlerde ilk ihtiyaç olan şeyler; barınma, ulaşım ve sağlıktır. Bir hastane yapılırken o kadar sağlam inşa etmeniz gerekir ki çünkü depremden sonra hastane sizin kurtarma ve yardım ulaştırma bölgeniz olacaktır. Aynı şekilde Hatay havaalanında ortaya çıkan sonuç korkunç. Havaalanları bölgeye en hızlı yardımın ulaşabileceği ulaşım şeklidir ama havaalanı hasar gördüğü zaman sizin şehirdeki insanları kurtarma şansınız varsa bile oraya ulaşamadığınız için bir yıkımla karşı karşıya kalırsınız” ifadelerini kullandı.
 
‘Sayısını hatırlamadığımız kadar imar affı çıktı’
 
Sayısını dahi hatırlayamadıkları kadar imar affının AKP döneminde ortaya çıktığını aktaran Serkar, Erdoğan’ın Hatay’a 43 bin imar affı verdiğini söylediği açıklamasını hatırlattı. Serkar, “Son yıllarda özellikle AKP zamanında sayısını dahi hatırlamadığımız kadar imar affı ortaya çıktı. Diyelim ki siz bir bina yaptınız iki katlı ve bütün planlamayı bu iki kata göre yaptınız. Fakat sonra siz binanızın üzerine 3 kat daha çıkarak 2 katlı binayı 5 kata çıkarıyorsunuz ama siz zemininizi, mühendisliğini ve malzemelerini 2 katlı binaya göre yapmıştınız. Her şey 2 katlı binaya göre planlamışken siz fazladan 3 kat yük koyuyorsunuz ve devlet sonradan çıkıp o 3 katı da yasal sınırlar içinde kabul edip kayıt belgesi veriyor. Bu kaçak yapıları da denetleyemiyorsunuz, Hatay, Maraş’daki sorun da buydu. Erdoğan’ın yaptığı açıklamalar var, “Hatay’da 43 bin aileye imar affından kolaylık sağladık” dedi. Bu şu demek, 2 katlı evini sen 5 katlı yaptın ve depremde yıkıldı” diye belirtti.
 
Bakanlığın denetimsizlik hamleleri
 
Yapı arsalarının bakanlık tarafından denetlenmediğini söyleyen Serkar, TMOB gibi bağımsız denetçilerin onayından geçmek zorunda olan plan ve projelerin artık denetimsizlik kıskacında olduğunu vurguladı. Bağımsız denetçilerin tekrar yetkililerinin sunulması gerektiğini belirten Serkar şöyle konuştu: “Birincisi fay hatlarına göre imar planının çıkarılması ikincisi ise bu imar aflarının kesinlikle ortadan kaldırılması ve üçüncü olarak havaalanı, hastane gibi yerlerin normal depremin 8-9 şiddetindeki bir büyüklüğe kadar önlem alınıp yapılmasıdır çünkü ilk koşulacak yerler burasıdır. Dördüncü olarak bunların bağımsız kurumlar eliyle denetlenmesi gerekmektedir. Şöyle söyleyeyim eskiden jeoloji mühendisleri olarak yapıların zemin etüdünü (Arsaların inşaat öncesinde analizini yapmak) yaptığımız zaman bunu TMOB’a onaylatmak zorundaydık. Ancak bu yetki TMOB’un elinden alındı. Ben bir yerde binanın zemin etüdünü yaptığım zaman direkt gidip bakanlığa onaylatabiliyorum çünkü bakanlık bunu kontrol etmiyor. Bu nedenle bu yapılan iş, mühendislik, proje ve planlamaların bağımsız denetçiler tarafından denetlenmesi gerekiyor. Özellikle Güneydoğu ve Akdeniz olanaklarını ele aldığımızda her şey çok net. Bundan sonrası için o bölge ile ilgili ne yapılabilir diye baktığımızda çok büyük bir sosyo ekonomik sorun ortaya çıkmış durumda ve bunun üzerinden kim nasıl kalkacak çok büyük soru işareti.”