
Muazzez Orhan: Tecrit politikalarıyla Kürt sorununu çözemezsiniz
- 13:17 2 Şubat 2023
- Güncel
ANKARA - Meclis önünde devam eden Adalet Nöbeti’nin 31’inci gününde konuşan HDP Wan Milletvekili Muazzez Orhan, “Tecrit politikalarıyla savaşla, inkâr ve imha politikasıyla bu ülkenin temel sorunu olan Kürt sorununu çözemezsiniz” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekillerinin PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın avukatları ve ailesiyle görüştürülmesi talebiyle Meclis önünde Adalet Bakanlığı'na ve hükümete seslendikleri Adalet Nöbeti, 31'inci gününde devam etti. Nöbete milletvekilleri Fatma Kurtulan, Kemal Peköz, Muazzez Orhan, Şevin Coşkun, Abdullah Koç, Kemal Bülbül, Serpil Kemalbay, Sait Dede, Hasan Özgüneş, Ayşe Sürücü ve Nuran İmir katıldı. Nöbette Muazzez Orhan söz aldı.
‘Milyonlarca insan Sayın Öcalan için siyasi irademdir beyanında bulundu’
Milyonlarca insanın tecrit altında tutulan Abdullah Öcalan için “siyasi irademdir” beyanında bulunduğunu söyleyen Muazzez, “Tecrit sadece İmralı’da değil bugün Türkiye’deki bütün cezaevlerine sirayet etmiş ve hatta ötesinde tüm toplum üzerinde uygulanmaya başlanmıştır. Bugün cezaevlerinde uygulanan hukuksuzlar, ihlaller işkence yöntemlerine karşı açlık grevleri devam etmektedir. Tecrit politikasıyla toplum sindirilmeye susturulmaya çalışılmaktadır. Bu tecrit politikasını uygulayan iktidarın temel hedefi kendi saltanatını ve iktidarını korumak Türkiye halklarını bu politika ile ses çıkaramaz hale getirmeye çalışıyorlar. Milyonlarca insan Sayın Öcalan için ‘siyasi irademdir’ beyanında bulundu. Bakın 2005 yılında 3 milyon 243 bin kişinin imzasıyla yine 2012 yılında 10 milyon 328 bin imzayla milyonlar Sayın Abdullah Öcalan’ı siyasi iradesi olduğunu beyan etti. Bu imzaları TBMM’ye AYM’ye, CPT’ye ve AİHM’e gönderdi. Bu süreçten bir yıl sonra bu ülke umudu yaşadı, bir barış sürecini yaşadı. O süreçte tek bir can kaybı olmadı, annelerin gözyaşları akmadı, gençler yaşamını yitirmedi. Ama her ne hikmetse iktidarını kaybetme kaygısıyla bugünkü iktidar yine saltanatını sürdürebilmek için bu ülkenin temel sorunu olan Kürt sorununun yine inkâr imha politikalarıyla çözebileceği algısıyla savaşı derinleştirmiş, İmralı başta olmak üzere tüm cezaevleri ve toplum üzerinde tecrit politikaları uygulamaktadır” dedi.
‘Çözüm diyalog ve müzakerededir’
İktidarın ömrünü uzatmak için bu politikayı sürdürdüğünü kaydeden Muazzez, “Biz buradan bir kez daha söylüyoruz; gözünü kulağını sesimize kapatmış olan Türkiye halklarına emekçisine ve kadına kapatmış olan iktidardan bir beklentimiz yoktur. Biliyoruz ki iktidar ömrünü uzatmak için bu politikalarını sürdürecektir. Ama iktidarın bekası için yürüttüğü savaş politikalarının bedelini Türkiye halkları ödüyor. Kadınlar, gençler ve emekçiler ödüyor. Bugün ülkenin içerisinde olduğu ekonomik siyasi ve toplumsal tüm krizlerin temel nedeni Kürt sorununun çözümsüzlüğünde ısrar etmek, savaş politikalarını derinleştirmek, tecrit politikalarını derinleştirmektir. Bu çözüm değildir, çözüm iktidardan gelmeyecektir. O yüzden biz buradan tüm Türkiye halklarına emekçilerine kadınlarına sesleniyoruz. Tecrit bizim yaşamımızı etkiliyor. İktidarların çıkmaz politikaları yaşamlarımızı etkiliyor. Bu toplum yoksulluğa, açlığa, köleliğe mahkum edilmek isteniyor” ifadelerini kullandı.
‘Nihayet gelinecek yer müzakere masasıdır’
İktidarın baskı politikaları ile itiraz edenleri susturmaya çalıştığına işaret eden Muazzez, sözlerini şöyle bitirdi: “Cezaevlerinde son 2 yılda 141 cenaze çıktı. 600’ü ağır hasta olmak üzere 1500’ün üzerinde hasta tutsak var. Cezaevleri sesini duyurmak için açlık grevinde. Biz burada bu çığlıklara ses olabilmek için 31 gündür tecrit politikasının yaşamımızı nasıl etkilediğini söylüyoruz. Bir kez daha söylüyoruz; tecrit politikalarıyla, savaşla, inkâr ve imha politikasıyla, bu ülkenin temel sorunu olan Kürt sorununu çözemezsiniz. Sorunun çözümü diyalogdur, müzakeredir. Nihayet gelinecek yer müzakere masasıdır. Çok geç olmadan bu süreç başlatılmalı İmralı’daki tecrit sonlandırılmalıdır. Türkiye halklarına, yaşamımıza, emeğimize, geleceğimize sahip çıkmaya çağırıyoruz. Tecrit insanlık suçudur. Bu tecrit sona erinceye kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.“