
Kobanê Davası’nda 20 yıl önceki dava dosyası soruldu
- 15:50 18 Ekim 2021
- Güncel
ANKARA - Kobanê davasında savunma yapan önceki dönem HDP MYK üyesi Meryem Adıbelli’ye 20 yıl önceki dava dosyası soruldu.
DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014’te yaşanan protestolar nedeniyle Halkların Demokratik Partisi (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri ve yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 108 isim hakkında açılan Kobanê Davası’nın 5’nci duruşması Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görüldü.
Verilen aranın ardından geçici mahkeme başkanı, “Başkan bey ameliyat olmuş 1 ya da 2 ay duruşmalara gelemeyecek, biz devam edeceğiz” dedi.
Tanıklara nasıl ulaşıldığına dair bir kayıt yok
Ardından söz alan avukat Kenan Maçoğlu, dosyaya sunulan evraklara ilişkin konuştu. Kenan, “Önceki duruşmalarda bazı beyanlarda bulunmuştuk. Ama bazıları karara bağlanmadı, karara bağlananlara dair de herhangi bir dönüş olmadı. Bu evraklara dair ara karar kurmanızı bekliyoruz. Temel 3 talebimiz var. En başından beri soruşturmada kumpasvari işlemler gerçekleştirildi. Bu dosyada HDP ile 6-8 Ekim olaylarını ilişkilendiren Ulaş ve Mahir isimli gizli tanık ile Kemal Gökalp isimli açık tanık olmak üzere 3 tanık var. Ama ne iddianamede ne de soruşturma fezlekelerinin hiçbirinde bu tanıklara ne şekilde ulaşıldığına dair bir kayıt yok. Biz bu talepte bulunmuştuk ama yerine getirilmedi tekrardan gizli tanık Ulaş, Mahir ve Kerem Gökalp’in ne şekilde dosyaya dahil edildiklerinin araştırılmasını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Tanık Kemal’ in 6-8 Ekim olaylarına dair ifadesi yok
Kobanê davasında tanık Kerem Gökalp’in soruşturmada yansımayan ikinci ifadesinin HDP’ye açılan kapatma iddianamesine konulduğuna dikkat çeken Kenan, şöyle devam etti: “Geçen duruşmada da bahsettik ama henüz bu dosyada yok. Bu ifadenin dosyaya girilmesi gerekiyor. Kapatma iddianamesine girmeyen ama savcı Ahmet Altun’un aldığı bir ifadesi de var. Bu ifadenin de doğrudan Savcı Altun’dan istenilmesini talep ediyoruz. Kerem Gökalp’in bir iddianamesi daha var. İlk teslim olduğunda Şırnak TEM’de verdiği ifade var. Teslim olduğunda itirafçı olmuş ve 16 sayfalık bir ifadesi var ancak bu ifadesinde 6-8 Ekim olaylarına dair bir ifade yer almıyor. Soruşturma savcısının delil yaratmaya çalıştığını söylemiştik. Tutuklu olduğu bir aylık süreçte biri yanına gitmiş olacak ki gelip ifade veriyor. Kerem Gökalp’in tüm dosyasının celbini talep ediyoruz. Cezaevinde Gökalp’i kimlerin ziyaret ettiğinin sorulmasını talep ediyoruz.”
‘Adalet er ya da geç yerini bulacak’
Ardından arada avukatlarıyla yaptığı görüşme üzerine savunma yapmaya karar veren HDP geçmiş dönem MYK üyesi Meryem Adıbelli söz alarak savunmasını Kürtçe yaptı. Yaklaşık 10 aydır cezaevinde olduğunu ve tarafına iletilen iddianameyi her gün okuduğunu söyleyen Meryem,hakkında yalnızca gizli tanık beyanları olduğunu kaydetti. Meryem, “HDP, resmi bir partidir ve Meclis’te grubu var. Ben de bu partinin bir üyesiyim. HDP, demokrasi, barıştır. Parti bu esaslar üzerine kurulan bir parti ve ben de bu esaslar üzerine bu partide yer alıyorum. HDP yürüttüğü halk siyasetiyle alternatif bir siyaset. Bunlardan en büyük sorun Kürt ve kadın sorunudur. Bunun karşısında yürüttüğü siyaset de her anlamıyla şeffaf bir siyaset. Adalet ve hukuka inancı olan biriyim ve er ya da geç adalet ve hukukun yerini bulacağına inanıyorum. Temsil ettiğiniz yer gereği tarafınızı belli etmemeniz gerekiyor. Hukuk, adalet ve vicdanın ön planda olması gerekiyor. Bunun dışında siyasi fikirlerini söylemek herkesin hakkıdır” şeklinde konuştu.
‘Politik görüşü ve duruşu olan kadınlar hedef alınıyor’
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle feshedilen İstanbul Sözleşmesi’ne değinen Meryem, “Sözleşme, kadına yönelik şiddete karşı kadınların ve diğer kesimlerin haklarını savunuyor. Sözleşme kadınların güvencesiydi. Ama iktidar bir gecede sözleşmeden çekildi. Buna karşı binlerce kadın tepki gösterdi. Politik görüşü ve duruşu olan biz kadınlara ya dava açılıyor ya da tutuklanıp cezaevine konuluyoruz. Benim de siyasi görüş ve tavrım olduğundan bugün buradayım. Bu zihniyetin hedefi kadın varlığı ve kimliğidir. Eril zihniyet kendini bu düşünceyle var ediyor. Ben de kadına yönelik her türlü şiddet karşısında mücadele verdi” diye belirtti.
Meryem, iddianamede belirtildiği gibi hiçbir illegal faaliyette yer almadığını belirterek, tanıkların hakkında verdiği bilgilerin yalan olduğunu söyledi.
20 yıl önceki dosya soruldu
Meryem’in savunmasının ardından çapraz sorguya geçildi. Geçici mahkeme başkanı Meryem’e 20 yıl önce yargılandığı dava dosyasını sordu. Gizli ve açık tanıkların beyanlarını soran mahkeme başkanına Meryem, “Ben içeriğini dahi bilmiyorum. 20 yıldır kadın çalışması yürütüyorum. Yaptığım tüm çalışmalarım kadınlara yönelikti” cevabını verdi.
‘Yargı kırık camları bulsun’
Meryem’in savunmasının ardından söz alan avukat Mustafa Kemal Baran, “Kırık cam” teorisinden bahsetti. Kemal, “Sedat Peker gibi bir mafya liderinin sözlerini okuyacağımızı, ondan bahsedeceğimizi düşünmezdim onu da yaşadık. Bu ülkede kırık cam aranıyorsa birkaç tanesinden bahsedeyim. Vakıflarla ülkeye müdahale etmek kırık camdır. Yargı bunlarla ilgilensin bulsun. Buna rağmen HDP’liler siyasetçiler yargılanacak ve HDP her şeye rağmen kapatılacaksa, bu çabalar beyhudedir” diyen Kemal, müvekkili hakkında tahliye talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti yapılan savunmaların ardından duruşmayı erteledi. Yarın10.00’dan sonra mahkemeye devam edilecek.
‘HDP halktır halk burada’
Duruşmaya verilen aranın ardından duruşma salonunda bulunan siyasetçi ve avukatlar tutsak siyasetçilerle konuştu. Salonda bulunan çok sayıda izleyici de “HDP halktır halk burada” sloganları ve alkışlar eşliğinde salondan ayrıldı.