
İl eşbaşkanının Bakırköy’den çıkması yasak: Siyasetten uzaklaştırılıyoruz
- 09:06 18 Şubat 2021
- Güncel
İSTANBUL - Gözaltına alındıktan sonra Bakırköy ilçe dışına çıkamama cezası verilen ve ayağına elektronik kelepçe takılan HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Elif Bulut, “8 Mart sürecini kadınlara ev hapsiyle geçirtiyorlar. Bu kelepçe şiddete uğrayan kadınları korumak amacıyla geliştirildi. Ama şimdi kadınları siyasetten alıkoymak için kullanılıyor” diyerek karara tepki gösterdi.
Türkiye’de son dönemde yargının, gözaltına alınan muhalifler, siyasetçiler hakkında verdiği ev hapsi kararları dikkat çekiyor. Özellikle siyasetçi ve direnen kadınlara ilişkin verilen bu karar ile adeta siyaset alanı kadınlara kapatılmak isteniyor. Yargının adli kontrol çerçevesinde “ev hapsi ve belirlenen sınırların dışına çıkamama” cezası verdiği kadınlara ayrıca, kadınları şiddete karşı korumak adına faillere takılan elektronik kelepçe dayatması da yapılıyor. 4 Şubat’ta Birleşik Mücadele Güçleri’nin İstanbul Kadıköy’deki deklarasyon açıklamasına katıldığı için gözaltına alınan Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Eşbaşkanı Elif Bulut’a Bakırköy ilçe sınırları dışına çıkamama cezası verilerek ayak bileklerine elektronik kelepçe takıldı. Yargının bu kararını ve amacını Elif’ten dinledik.
‘Faşizmin en çok korktuğu örgütlü mücadelenin güçlenmesi’
Gözaltına alınmalarına gerekçe olarak gösterilen 4 Şubat günü yapılmak istenen açıklamanın herkese açık bir çağrı olduğunu hatırlatan Elif, “Birleşik Mücadele Güçleri faşizme karşı yeni mücadele deklarasyonunu açıklayacaktı. Dolayısıyla biz de HDP olarak katılacaktık. Tabi ki faşizmin en çok korktuğu ortak mücadele hattının güçlenmesi. HDP zaten bu hattı güçlendiren bir parti. Bir de HDP’nin bileşenlerinin de içinde olduğu ve beraberinde başka yapıların da içinde olduğu ortak mücadeleyi yükseltmek için bir deklarasyon açıklayacak olması ve bu kadar muhalefetin sokakta çok sesini çıkardığı, sözünü söylediği bir dönemde yapılacak olması onları başka türlü endişelendiriyor” diye belirtti.
‘Gözaltında kadın arkadaşlarımız taciz edildi’
Açıklamanın yapıldığı gün kitle ile buluşmadan gözaltına alındıklarını söyleyen Elif, kalabalık bir grup olarak Vatan Emniyeti’ne götürüldüklerini ve 5 saate yakın bir zaman diliminde elleri kelepçeli olarak gözaltı araçlarında bekletildiklerini ifade etti. Elif, 2911 sayılı yasaya muhalefetten gözaltına alındıklarını hatırlatarak, emniyette yaşadıklarını şöyle anlattı: “65 kişiydik ve pandemi olmasına rağmen hijyen noktasında sağlıklı bir ortamda değildik. Birçok arkadaşımız darp edilmişti. Vücutlarında morarma olmasına rağmen doktorlar darp raporu vermedi. Birkaç kadın arkadaşımız lavaboya gittikleri sırada elleri kelepçeli olarak bırakılıyor ve pantolonlarını kendileri indiriyor. Bu kimden geliyorsa gelsin tacizdir. Yine ifade alınacak diye sohbete götürmeye çalıştılar. Ama hiçbir arkadaşımız bunu kabul etmedi.”
‘Türkiye Avrupa standartları için yeni konsept deniyor’
Yasada 2911’den tutuklama kararının çıkmadığını ve verilen cezanın da para cezasına dönüştürüldüğünü hatırlatan Elif, fakat bu suçtan kendisi de dahil birçok arkadaşına ev hapsi ve ilçe dışına çıkamama hapsi verildiğini dile getirdi. Elif, ev hapsi ile Türkiye’nin Avrupa standartları için yeni bir konsept denediğini ve böylelikle de siyaseten tutuklu sayısının artmadığını kaydederek, “Cezaevlerinde açlık grevleri var. Seni o ortama sokmuyorlar. Cezaevinde ağır pandemi koşulları var, evdesin sana bakmak zorunda değiller. Ev hapsi cezandan düşmüyor, bir tazmin hakkın doğmuyor. İnsanlar işlerinden oluyor. Hayatla bağını kesiyorlar. Yalnız yaşıyorsan kapının önüne bile çıkamıyorsun. İhtiyaçlarını kim görecek? Bütün sosyal ve siyasal alandan bağını kesiyor” dedi.
‘Kadınları siyasetten alıkoymak istiyorlar’
Kendisine verilen ilçe sınırına çıkamama cezasına dikkat çeken Elif, şunları ifade etti: “Bir ilçede il eşbaşkanlığı yapamazsın. Dolayısıyla fiili olarak siyaset yasağı uygulamış oluyor. Bu senin aktif siyaset yapmanın önüne engel olan bir şey. Örneğin 8 Mart geliyor. 8 Mart sürecini kadınlara ev hapsiyle geçirtiyorlar. Kadınlar için acı olan şu; bu kelepçe şiddete uğrayan kadınları korumak amacıyla geliştirildi. Ama şimdi kadınları siyasetten alıkoymak için kullanılıyor. Biz erkek şiddetine karşı mücadele eden kadınlara, erkek şiddeti için getirilen bu prangaları takıyorlar. Önemli bir kısmı kadın, bu ev hapsi alanların ve sürekli de arayarak taciz ediyorlar. Ankara merkezden arayıp İstanbul’dan birilerini kapına gönderiyorlar. Sana sembolik bir mesaj da veriyorlar. ‘HDP’ye siyaset yaptırmamanın türlü türlü yollarını bulurum.’ Bu yollardan biri de seni ilçeye hapsetmek. Bir yandan da insanlara şu mesaj veriliyor: Açıklamalara gelirsen seni tutuklamam ama ev hapsine gönderirim. Göz korkutma tamamıyla ama biz bu mesajları tersine çevirmenin yolunu da buluruz elbet.”
‘Kadınlar için adalet diyeceğiz’
“Ev hapsindeyiz diye oturacak halimiz yok” diyen Elif, kadın mücadelesini büyütmek ve yeni üretimler yapmak için yoğunlaşacaklarını kaydetti. Ev hapsine topyekun ses çıkarılması gerektiğinin altını çizen Elif, karşı çıkışın örgütleneceğini sözlerine ekledi. Elif, partisinin yeni başlattığı “Herkes için Adalet” ve “Kadınlar için Adalet” kampanyalarına dikkat çekerek, “Bu ülkenin en çok eksikliği olan nokta adalet. Adalet duygusunun eksikliğinden kaynaklı birçok sorun yaşıyoruz ve toplumsal sorunlara dönüşüyor bunlar. ‘Herkes için adalet’ derken sadece HDP ve onu temsil ettikleri için adalet istemedik. Bu ülkede ekolojik yıkım yaşanıyor, kadın cinayetleri var, cezaevlerinde hak ihlali yaşayan bir çok siyasi tutsak var, çıplak arama dayatması var. Burada bir adalet kavramı. Yine pandemiyle beraber kadın yoksulluğu, ilk kadınlar işten çıkarılıyor ve bu yoksullaşmayla kadınlar daha çok eve kapanıyor, kadınları yükü daha çok artıyor dolayısıyla ‘kadınlar için adalet’ diyeceğiz” şeklinde konuştu.
‘Kadınlar 8 Mart’ta alanlarda olsun’
Elif son olarak da iktidarın örgütlü mücadelenin karşısında duramayacağını vurgulayarak, kadınların 8 Mart’ta alanlara çıkıp örgütlenmesi, kadın özgürlüğü için ve ayrımcı tüm politikalara karşı ses çıkarması gerektiğini istedi.