ANKARA - İHD, Özgür Gündem davasında Eş Genel Başkanları Eren Keskin’e verilen hapis cezasına ilişkin yaptığı açıklamada, “Özgür Gündem Ana Davasının 15 Şubat gibi Kürt tarihinde çok önemli bir güne denk getirilmesi tesadüf değildir. Adalet mücadelemiz sürecektir” dedi.

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi, Eş Genel Başkan Eren Keskin’e Özgür Gündem davasında verilen hapis cezasına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, Eren Keskin’in Kürt özgür basın geleneğinin sürdürücülerinden olan ve 29 Ekim 2016 tarihli 675 sayılı OHAL KHK’siyle kapatılan Özgür Gündem gazetesinin 2014-2015 yıllarında Genel Yayın Yönetmenliğini yaptığı için 2016 yılında hakkında soruşturma açıldığı hatırlatıldı. Kendisiyle birlikte toplam 9 aydın, yazar, gazeteci ve insan hakları savunucusuna aynı soruşturma kapsamında açılan Özgür Gündem ana davasının 15 Şubat’ta İstanbul 23’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından karara bağlandığı ifade edilen açıklamada, “Gazetenin sorumlu yazı işleri müdürü İnan Kızılkaya, gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Emire Eren Keskin’e ve gazetenin imtiyaz sahibi Kemal Sancılı’ya ayrı ayrı yasa dışı silahlı örgüt üyeliğinden 6 yıl 3’er ay hapis cezası vermiştir. Gazetenin diğer genel yayın yönetmeni Bilir Kaya’ya ise yasa dışı silahlı örgüt propagandası yapmaktan dolayı 1 yıl 3 ay hapis cezası verilmiştir” denildi.

 

‘Türkiye’deki ifade özgürlüğü cezalandırılıyor’

 

Açıklamada, Özgür Gündem gazetesine yönelik başlatılan soruşturma dolayısıyla aydın, gazeteci ve yazarların başlattığı nöbetçi genel yayın yönetmenliği kampanyasına katılan 56 kişiden 49’una soruşturma açıldığı ifade edildi. Özgür Gündem gazetesi ile dayanışmanın suç sayıldığına değinilen açıklamada, “Türkiye’nin yüz akı aydınlar yargı baskısına maruz bırakılmış, hapiste tutulmuş ve halen yargı baskısı altında tutulmaya devam etmektedirler. Özgür Gündem Gazetesi’ne yönelik barış ve çözüm sürecinde açılmayan soruşturma ve davalar bu süreç sona erdikten sonra 2016 yılı ile birlikte açılmış ve adeta Türkiye’deki ifade özgürlüğünün nasıl cezalandırıldığının sembolü olmuştur” diye belirtildi.

 

Açıklama şunlar kaydedildi:

 

“Avrupa Konseyi Venedik Komisyonu’nun 13 Mart 2017 tarihli son dönemde çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerde yer alan medya özgürlüğüne ilişkin tedbirler hakkında görüş raporunda Türkiye’de TMK ve TCK 220 ve 314.maddelerin gazetecilere, insan hakları savunucuları ve siyasi muhaliflere yönelik çok sık kullanılmasının açık bir ifade özgürlüğü ihlali olduğu değerlendirme ve tespiti bulunmaktadır. Türkiye bu konudaki yargısal pratiğini değiştirmemiştir. AİHM’in Selahattin Demirtaş Büyük Daire kararında Türkiye’deki ifade özgürlüğünün ne şekilde cezalandırıldığı etraflıca anlatılmaktadır.

 

 Davanın 15 Şubat’ta görülmesi tesadüf değil

 

Özgür Gündem Ana Davasının 15 Şubat gibi Kürt tarihinde çok önemli bir güne denk getirilmesi tesadüf değildir. Siyasi iktidar yargı yolu ile Kürtlerin sivil demokratik ve ifade özgürlüğü alanındaki faaliyetlerine de izin vermeyeceğini, Kürtlerin hakları için mücadele eden insan hakları savunucularını bile gerekirse cezalandıracağını göstererek resmi ideolojisini yaşatmaya devam edeceğini göstermiştir. Bu durum oldukça vahim ve tehlikelidir.

 

Adalet mücadelemiz sürecektir

 

Uluslararası toplumun Türkiye’nin geldiği otoriter rejimi görmesi ve Türkiye’yi yeniden demokrasi ve insan hakları değerlerine bağlı olduğu bir rejime evrilme noktasında üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. Sonuç olarak, Emire Eren Keskin, Türkiye ve dünyada tanınan ve bilinen bir insan hakları savunucusudur. Dayanışma amaçlı olarak ifade özgürlüğü hakkını kullanmıştır. Ceza verilen diğer kişiler gazetecidir. İnsan hakları savunuculuğu ve gazetecilik suç değildir. Arkadaşlarımıza verilen cezanın istinaf veya temyiz aşamasında bozulması için adalet mücadelemiz sürecektir.”