Nefret söylemlerine karşı ‘birlik olma’ mesajı

  • 14:54 12 Şubat 2021
  • Güncel
 
İSTANBUL - Yaptığı açıklama ile LGBTİ+’lara dönük nefret söylemine tepki gösteren HDK LGBTİ+ Meclis Girişimi, "Sınırsız, sınıfsız, cinsiyetsiz bir dünya için birlik olmaya devam edeceğiz" dedi.
 
İstanbul’da Halkların Demokratik Kongresi (HDK) LGBTİ+ Meclis Girişimi, son dönemde LGBTİ+'lara yönelik artan nefret söylemleri ve saldırılara ilişkin Beyoğlu'nda bulunan İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nde toplantı düzenledi. Salona Türkçe ve Kürtçe "Gözaltında işkenceye ve nefrete son" pankartı asıldı. 
 
‘Vur emri ile işkence gördük’
 
Açıklamada ilk olarak konuşan Meclis aktivisti Havin Özcan, gözaltı sürecinde maruz kaldığı işkenceyi anlatarak, "Halkı kışkırttığım gerekçesiyle gözaltına alandım. Gözaltında 'vur emri' ile işkence gördük. Ters kelepçe uygulaması vardı. LGBTİ+ bir birey olarak bu işkencede cinsiyetçi homofobik söylemlere maruz kaldım. Tecavüz söylemleri ve tehditleri savruldu. Polisler her yerde beni işaret edip gülüyordu. Ama biz yılmıyoruz. Karşımızdaki faşist rejime karşı örgütlü mücadelemiz onları korkutuyor" dedi.
 
'Bunları utanmazlık olarak görüyoruz'
 
Ardından konuşan Boğaziçi Dayanışması BÜLGBTİ+ kulübü üyesi Ömer Demir de gözaltındaki psikolojik ve fiziksel şiddete dikkat çekerek, işkenceler hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını aktardı. Boğaziçi Üniversitesi'ne atanan kayyım rektör Melih Bulu'nun, sosyal medya hesabından LGBTİ+'lara dönük nefret suçu ile iktidarı destekleyen söylemlerde bulunduğunu kaydeden Ömer, "Paylaşıma gelen yoğun tepkilerden sonra 'ben de LGBTİ+'ları destekliyorum' dedi ama nafile. Biz bunu utanmazlık olarak görüyoruz" diye konuştu.
 
Yeni Demokrat Kadın aktivisti Sinem Özkan ise "Bu süreçte LGBTİ+'lar yaşam mücadelesi veriyorlar ve bu mücadeleden kaynaklı daha fazla baskılanıyorlar" ifadelerini kullanırken, baskılara karşı birlikte mücadele çağrısında bulundu. 
 
‘Hedef göstermenin amacı nefreti örgütlemektir’
 
Son olarak, girişim adına basın açıklamasını yapan HDK LGBTİ+ Meclis Girişimi aktivisti Hejar Çiya, Boğaziçi Üniversitesi'nde başlayan direniş birlikte toplumsal muhalefetin baskılandığına vurgu yaptı. Sokak yasaklamaları ile halkın susturulmaya çalıştığını söyleyen Hejar, "İktidar toplumsal önyargılara dayanarak oluşturduğu nefret atmosferiyle LGBTİ+’ları daha açık bir biçimde hedef haline getirdi. Bu açık hedef göstermenin amacı, sadece devlet şiddetini LGBTİ+’lara yöneltmek değil aynı zamanda toplumda hali hazırda olduğu varsayılan önyargıları nefret olarak yeniden örgütlemektir" diye vurguladı.
 
‘Sınırsız, sınıfsız, cinsiyetsiz bir dünya’
 
Kürt halkına dönük asimilasyon politikalarına dikkat çeken Hejar, "Sadece varoluşlarından dolayı Kürtlere yapılan bu yaftalama yöntemi bugün LGBTI+’Iar özelinde de kullanılmaya başlanmıştır. Bu uygulamalar ile mücadeleden vazgeçmeyeceğiz” dedi. Boğaziçi direnişinin ilk eyleminde ve 4 Şubat’ta Kadıköy'deki eylemde gözaltına alınanların ilk andan serbest kaldıkları ana kadar etnik, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliklerinden dolayı şiddete maruz kaldıklarına işaret eden Hejar, "Biz LGBTİ+’lar olarak, iktidarın ve nefret otoritelerinin ürettiği söylemleri, uyguladığı şiddeti ve varoluşumuzun yok sayılmasını reddediyoruz. Bedenimize de belediyelerimize de, üniversitelerimize de yapılan atamaları kabul etmiyoruz. Sınırsız, sınıfsız, cinsiyetsiz bir dünya için yaşamaya ve yaşatmaya, dayanışmayı beraber örmeye herkesi davet ediyoruz" şeklinde konuştu.