‘Kadınlar gücümüze güç, sesimize ses kattı’

  • 09:02 12 Şubat 2021
  • Güncel
HABER MERKEZİ - “Diktatörün Yargılanması için 100 Neden” kampanyasında gelinen aşamaya ilişkin bilgi veren TJK-E aktivisti Zeynep Dersim, “Adalet arayışımıza ve diktatörden hesap sorma mücadelemize birçok insanı ortak ettik” dedi.
 
Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E), Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü olan 25 Kasım’da “Diktatörün Yargılanması için 100 Neden” kampanyasının startını vermişti. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne kadar sürecek olan kampanya boyunca TJK- E dünyanın dört bir yanında eylem ve etkinlikler düzenleyecek. TJK-E ayrıca kampanya kapsamında 100 bin imza toplanmayı da hedefliyor. Toplanan imzalarla Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer uluslararası kurumlara başvurulacak. 
 
TJK-E aktivisti Zeynep Dersim, kampanyanın düzenlenme nedenlerinin yanı sıra hedefine ve gelinen aşamasına ilişkin bilgi verdi.
 
‘Kadın katliamları kırım düzeyine ulaştı’
 
Kadın katliamlarının kırım düzeyine ulaştığına dikkat çeken Zeynep, “Diktatörün Yargılanması İçin 100 Neden” kampanyasının hem “kadın kırımının uluslararası alanda suç olarak kabul edilmesi” hem de “Tayyip Erdoğan’ın yargılanmasını hedeflemesi“ açısından önemli olduğunu ifade etti.  Zeynep, tarihsel olarak bakıldığında da tüm savaş ve çatışma süreçlerinde başta kadın ve çocuklara yönelik olmak üzere sayısız suç işlendiğinin altını çizdi. Ancak bunların uluslararası hukuk bağlamında  cezalandırılmadığını söyleyen Zeynep, “Oysa böylesi süreçlerde yaşananlar oldukça bilinçli ve sistematik bir saldırının sonucu olarak gelişmektedir. Ve bu kendisiyle büyük trajedilerin doğmasına sebep olmakta. Böylesi süreçlerde milliyetçi söylemlerle cinsiyetçi söylemlerin iç içe geçmesi, kitlesel kadın kırım politikalarının hayata geçmesini beraberinde getirmiştir. Dolayısıyla faşist iktidar ve liderlerin ilk hedefi kadınlardır. Bu bakımdan ‘Diktatörün Yargılanması İçin 100 Neden’ kampanyası kadınlara yönelik bu sistematik saldırıların kadın soykırımı düzeyine geldiğine dikkat çekmesi açısından uluslararası alanda da karşılığını bulmaktadır” dedi.
 
‘Kampanya ile Erdoğan’ın yargılanması talep edilmekte’
 
Kampanyanın bir diğer önemli yanının ise “Kürdistan’da süren savaş ve bunun baş aktörü Tayyip Erdoğan’ın diktatörlüğünde işlenmiş suçlar” olduğunu söyleyen Zeynep,  işkence, taciz, tecavüz ve katliamların “siyasi bir içerik barındırması nedeniyle  kadın kırım politikalarının bir sonucu”  olarak değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti. Zeynep, “Bu politikalar ve saldırılar sonucunda yüzlerce kadın hayatını kaybetmiş, binlercesi tutuklanmış, işkence görmüş, siyasetten menedilmiş ya da tehdit altında yaşamaktadır. Cinsiyetçi ve ırkçı bir zihniyetin sonucu olarak belli bir kesim hedeflenmekte, en vahşi saldırılarla kadınlar ve toplum üzerinde bir korku hakimiyeti kurularak bu toplumsal kesimler teslim alınmak istenmektedir. Bizzat Erdoğan’ın 2006’da ‘çocuk da olsa, kadın da olsa güvenlik güçlerimiz gereğini yapacaktır’ sözlerini hatırlarsak, AKP yönetiminin Kürt katliamı yapmakta sınır tanımadığı oldukça net görülür. Dolayısıyla kampanyamız ile tüm bu vahşi politikaların merkezinde olan Erdoğan’ın yargılanması talep edilmektedir” ifadelerini kullandı.
 
‘Hukuka karşı gerçek adalet arayışını da ifade ediyor’
 
DAİŞ’in Şengal, Kuzey ve Doğu Suriye olmak üzere Türkiye ve Ortadoğu’da kadınlara dönük gerçekleştirdiği kaçırma, satma, köleleştirme, işkence, tecavüz saldırılarına vurgu yapan Zeynep,  “Efrîn’de şu an tüm dünyanın gözleri önünde bir kadın kırımı yaşanmaktadır. Efrîn’i işgal eden ve şu an orada bu vahşete neden olan çetelerin Erdoğan’a bağlı olduğu bilinmektedir. Yine farklı isimlerle örgütlenmiş birçok aşırı İslamcı, cihadist çetelerin göbekten bağlı olduğu yer Erdoğan’dır. Ve bu ilişkiler ve saldırılar oldukça aleni yürütülmektedir. Bu nedenle AKP-MHP faşist rejiminin saldırılarının Türkiye ve Kürdistan’da giderek boyutlanmasından hareketle diktatör Erdoğan’ın yargılanmasının yolunu açmak bizim açımızdan temel noktalardan biri. Bu faşist rejimin yol açtığı ve soykırım düzeyine gelen bu uygulamaları gözler önüne sermek ve uluslararası toplumun dikkatini bu konuya çekmeyi amaçlamaktayız. Çünkü Kürdistan ve Türkiye’de yaşayan her kadın bizzat Erdoğan’ın cinsiyetçi söylemlerinin ve politikalarının mağdurudur. Bugün bu coğrafyada binlerce kadının yaşadıkları diktatörün yargılanmamasının gerekçesidir. Ve bu aynı zamanda erkek zihniyetiyle kurulmuş hukuka karşı gerçek adalet arayışını da ifade etmektedir” diye belirtti.
 
‘On binlerce insan imza verdi’
 
Kampanya startının verildiği 25 Kasım 2020’den bu yana enformasyon çalışmalarının yanı sıra birçok eylem, panel, toplantı düzenlediklerini söyleyen Zeynep, bu çalışmalar sonucunda on binlerce insana ulaşılarak imza toplandığını aktardı. Zeynep, kampanya kapsamında yapılan çalışmalara ve gelinen aşamasına ilişkin şu bilgileri paylaştı: “Pandemi koşullarının getirdiği yeni koşullara rağmen kadınlar kampanya kapsamında sürekli sokakta eylemlerde oldu. Katledilen kadınların sesi olmaya çalıştı. Katledilen her kadının hikayesini insanlara taşıdı. Adalet arayışımıza ve diktatörden hesap sorma mücadelemize birçok insanı ortak ettik. Avrupa’nın önemli merkezlerinde yaptığımız eylemlerle taleplerimizi dile getirdik. Kampanyamızın temel gündemlerinden biri olan Paris katliamının yıldönümünde başta Avrupa ülkeleri olmak üzere tüm dünyada on binlerce insan eylemlerde yer alarak adalet talep etti, katliamın hesabını sordu” vurgusunda bulundu.
 
‘Kadın kurum ve örgütlerle görüşmelerimiz oldu’
 
Avrupa’da birçok kadın hakları savunucusu, kadın kurum ve örgütleriyle kampanya kapsamında görüştüklerini kaydeden Zeynep, bu görüşmelerin sonucunda oldukça olumlu cevaplar aldıklarını ifade etti. Zeynep, “Bunlardan belki de en önemlisi herkesin hala işbaşında olan ve dünyanın gözleri önünde suç işlemeye devam eden ki içinden geçtiğimiz şu günlerde suçlarına yeni suçlar katmakta bu diktatör. Bir yandan Haseki’de DAİŞ çetelerinin eliyle özerk yönetimde görev alan iki Arap öncü kadın Erdoğan’ın kadın kırım politikaları sonucu katledilirken, diğer yandan hayatını kadın özgürlük mücadelesine ve demokrasi mücadelesine adayan Ayşe Gökkan yine diktatörün talimatıyla hukuksuz bir şekilde tutuklandı- diktatör Erdoğan’ın hemen şimdi yargılanması ve gerekli cezaya çarptırılması gerektiği noktası oldu. Çünkü her diktatörün diğerine ilham kaynağı olduğu ve bunun kadın katliamlarında gözle görülür bir artışa neden olduğu herkesçe kabul edilmekte” dedi.
 
‘Kadınlar gücümüze güç, sesimize ses kattı’
 
Zeynep son olarak şunlara değindi: “Tabi bunun sonucu olarak farklı kadın örgütleriyle ortak çalışmalar yürüttük, ortak eylemlerimiz oldu. Yine birçok kadın kurumu kampanyamıza imza atarak Erdoğan’ın yargılanması ve kadın kırımının suçu olarak kabul edilmesi için kararlılığını ortaya koydu. Bizim için en önemli diğer bir nokta ise kampanyamıza Rojava, Güney Kürdistan ve Maxmur’da yaşayan kadınların da katılması oldu. Kadınlar, adalet ve diktatörden hesap sormak için gücümüze güç, sesimize ses kattı. Tüm bu gelişmeleri faşizme ve diktatörlüklere karşı kadınların ortak mücadele cephesine genişletmek için oldukça önemli gelişmeler olarak değerlendiriyoruz. Kampanyanın tanıtma ve imza toplama çalışmalarını içeren ilk aşamasının 8 Mart’a kadar süreceğini belirten Zeynep, çalışmalarının şimdiden önemli bir düzeye geldiğini ifade etti. Zeynep, “İkinci aşama ile beraber bu çalışmalarımıza devam edeceğimiz gibi özellikle hukuk mücadelesini öne çıkarmak için çalışmalar yürüteceğiz.”