
‘Kadının başarısı Önderlik sayesinde oldu’
- 09:02 11 Şubat 2021
- Güncel
HAKKARİ - PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın uluslararası komplo ile Türkiye'ye getirilişinin 22'nci yılında Barış Anneleri Meclisi üyeleri komployu lanetledi. Anneler, “Eğer Önderlik olmasaydı toplum hala kadının ne olduğunu dahi bilemezdi. Kadının başarısı ve özgürlük mücadelesi Önderlik sayesinde oldu” dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın uluslararası komplo ile Türkiye’ye getirilişinin 22’nci yıldönümüne girerken İmralı Cezaevi’nde ağırlaştırılmış tecrit devam ediyor. Tecride karşı Türkiye ve bölge cezaevlerinde tutsaklar süresiz-dönüşümlü açlık grevine girerken dünyanın birçok noktasında da Kürtler “Zamanı Geldi, Öcalan’a Özgürlük” hamlesi çerçevesinde eylemlerini sürdürüyor. Komplonun yıldönümü dolayısıyla Yüksekova Barış Anneleri Meclisi üyeleri, 22'nci yılına giren komployu kınadı.
'Devletler sağır ve dilsiz taklidi yapıyor'
Barış Annesi Emine Engüdar, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın 22 yıldır 'tecrit' altında olduğuna dikkat çekerek, tecridin ‘çözüm sürecinden’ sonra ağırlaştırıldığını vurguladı. Abdullah Öcalan'ın üzerindeki tecridin kaldırılması ve cezaevi koşullarının iyileştirilmesini isteyen Emine, "Tecrit kaldırıldığı zaman tüm dünyada barış, kardeşlik ve huzur ortamı sağlanır. Tecrit tüm Kürt halkının üzerinde var ve barış anneleri olarak tecridi kınıyoruz kesinlikle kabul etmiyoruz lanetliyoruz. Tüm devletler sağır ve dilsiz taklidi yapıyor. Eğer tecrit devam ederse tüm Kürt halkı tecrit altında kalmaya devam edecektir" ifadelerini kullandı.
'15 Şubat'ı kınıyoruz, lanetliyoruz'
Uluslararası komplo ile Abdullah Öcalan'ın tutulduğunu vurgulayan Emine, Abdullah Öcalan'ı Kürt halkının Önderi olarak gördüklerini söyledi. Emine, "15 Şubat bizler için lanetlediğimiz bir kara gündür. 15 Şubat'ı kınıyoruz lanetliyoruz. Dünyadaki tüm Kürt halkı için kara gündür" şeklinde konuştu.
‘Tecridin daha fazla sürmesini istemiyoruz’
Başta Türkiye olmak üzere Avrupa ülkelerine çağrıda bulunan Emine, "Bu tecridin daha fazla sürmesini istemiyoruz. Karanlık günlerin aydınlığa çıkması için Sayın Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılmasını istiyoruz. Kürt ve Türk halklarının kardeşliği, barış ve halkların ortak yaşamlarının sağlanması gerekiyor. Dünya dönmeye devam edecek mühim olan barışı sağlamak" diye belirtti.
'21 yıldır dört duvar arasında direniyor'
Barış Anneleri Meclisi üyesi Güle Polat ise, Abdullah Öcalan'ın yıllardır dört duvar arasında tutulduğunu anımsatarak, uluslararası gelişen komployu başta Kürt halkı olmak üzere kendileri için bir ‘kara gün’ olarak nitelendirdiklerini aktardı. Güle, "1999 yılının 15 Şubat'ında uluslararası bir komplo ve devletlerin birleşmesiyle Önderimiz tutuklandı bizler için kara gün ve lanetlediğimiz gündür. Önderimizden bahsederken boğazımız düğümleniyor ve nasıl bahsedeceğimizi bilemiyoruz. Büyük irade sahibi olan Önderimizi anlatmak için kelimeler kifayetsiz kalıyor. Önderlik, sadece bizim değil tüm dünyanın önderidir. Dünya liderleri Sayın Öcalan'ın dünyaya sahipleneceğini anlayınca kirli planlar yapıp el ele vererek tutukladılar ve 21 yıldır dört duvar arasında direniyor. Dünya liderlerinden herhangi biri bunca tecride maruz kalsaydı, çoktan pes eder ve kemikleri dahi ortalıkta kalmazdı. Önderliğin direniş ruhu onu dimdik ayakta tutuyor" dedi.
'Önderimizi serbest bırakın'
Abdullah Öcalan'ın 22 yıldır cezaevinde olduğunu hatırlatan Güle, normal şartlarda serbest bırakılması gerektiğini 22 yıldır hiçbir suçu olmadan "hukuksuz" uygulamalarla içeride tutulduğunu aktardı. Güle, "Önderimizi serbest bırakın yeter artık bir suçu yok. Eğer Önderlik olmasaydı toplum hala kadının ne olduğunu dahi bilemezdi. Kadının başarısı ve özgürlük mücadelesi Önderlik sayesinde oldu. Erkekler kadını hiçe sayardı, ezer ve toplumda yer vermezdi. Önderlik insanlığa kadın haklarının toplumda yeri olduğunu öğretti" diye kaydetti.
‘Önderimizi özgürleştirip dünyayı güzelleştirelim'
Abdullah Öcalan'ın özgürlüğünün tüm insanlığın özgürlüğü anlamına geldiğini belirten Güle, "Önderimiz tutukluysa tüm Kürt halkı tutuklu ve Önderimiz cezaevinde olduğu için bizler de cezaevinde sayılıyoruz. Tüm Kürt, Türk halkına ve annelere çağrıda bulunuyorum, gelin beraber Önderimizi özgürleştirip dünyayı güzelleştirelim. Artık ne anneler ağlasın ne de kimsenin evladı hayatını kaybetsin" diye konuştu.