‘İzmir Valiliği de çıplak arama işkencesinin ortağıdır’

  • 09:02 10 Şubat 2021
  • Güncel
Melike Aydın
 
İZMİR - Boğaziçi’ne kayyım atanmasını protesto edenlerin serbest bırakılması talebiyle yapılmak istenen eylemde gözaltına alınırken işkenceye maruz bırakılan öğrencilerden Pınar Usta, “Valilik de bu işkencenin sorumlusu ve ortağıdır” dedi.
 
İzmir Üniversite Dayanışması’nın çağrısıyla Boğaziçi Üniversitesi’ne kayyım atanmasını protesto ederken tutuklanan ve gözaltına alınan öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle 5 Şubat’ta Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde yapılmak istenen basın açıklamasına polis saldırmış ve 26 öğrenciyi gözaltına almıştı. İşkence edilerek gözaltına alınan çok sayıda öğrenci çıplak aramaya maruz kalırken, İzmir Valiliği yaptığı açıklama ile çıplak arama ve benzeri bir uygulamanın yapılmadığını öne sürmüştü. Ancak öğrenciler ve müvekkilleriyle görüşen avukatlar, çıplak aramayı doğrulamıştı. Avukat Eylem Zengin ve Ege Üniversitesi öğrencisi Pınar Usta eylem esnasında ve sonrasında yaşanan hak ihlallerini anlattı.
 
‘Valiliğin eylem yasağı meşru değil’
 
Basın açıklaması yapmaya gitmeden polis ablukasına alındıklarını dile getiren Pınar, Anayasa tarafından güvence altına alınan toplantı, yürüyüş, gösteri haklarının ihlal edildiğini ifade etti. Pınar, “Valilik tarafından bu eylemlerin yasaklanması meşru değildir ve valinin taraf olduğuna işarettir. Polise mukavemet 2911’den dolayı suçlama vardı ancak direnç gösterme gibi bir durumumuz yoktu. Çünkü biz Gündoğdu’ya çıktığımız anda polis ablukasıyla karşılaştık, çok yakından biber gazı sıkıldı, ters kelepçe ile gözaltına alındık. Bu durumu işkence olarak ifade ediyoruz. Polisin müdahalesinin haklı, meşru bir tarafı yok” diye belirtti.
 
İki kadına çıplak arama yapıldı
 
Gözaltına alınırken maruz kaldıkları işkence ve şiddet için suç duyurusunda bulunduklarını kaydeden Pınar, gözaltı aracına bindirildiklerinde telefonlarına el konulduğunu ve hakarete maruz kaldıklarını dile getirdi. Hastaneye götürülürken, nereye götürüldüklerine dair bilgi verilmediğini belirten Pınar, “Sağlık kontrolüne girene kadar kelepçelerimiz sökülmedi, kelepçenin bileklerimizi sıkmasından dolayı şişlik ve yaralar oluştu. Bu nedenle tetanos aşısı vurduk. Muayene sırasında polisler içeri girmedi ancak bizden önce gözaltına alınan 26 arkadaşımızdan 5 kişiye çıplak arama yapılmaya çalışılmış. 3 erkek arkadaşımıza çıplak arama yapılmayıp, 2 kadın arkadaşımıza doğrudan çıplak arama yapıldı” şeklinde konuştu.
 
‘Valilik de işkencenin ortağıdır’
 
Pınar, gözaltındayken avukatlarına ulaşım, haberleşme haklarının da ihlal edildiğini söyledi. Avukatlar emniyet müdürlüğüne geldikten sonra avukatlara yönelik hakaretleri duyduklarına değinen Pınar, avukatı Hazal Aydın’ın, çıplak aramaya maruz kalmaması için üst aramasına kendisiyle birlikte katıldığını ifade etti. Pınar, “Buna rağmen bana detaylı cinsel saldırı boyutunda bir arama yapıldı. Arama sırasında kameraya çekiyorlar daha sonra bu görüntü benim ve avukatımın izni olmadan Sabah gazetesine ve diğer yandaş basına verildi. Sanki hiçbir arkadaşımıza çıplak arama yapılmamış gibi olay çarpıtılıp paylaşıldı. Valilik de bu görüntüleri paylaştı. Valilik de bu işkencenin sorumlusu ve ortağıdır” dedi.
 
‘Biz değil onlar pes edecek’
 
Gözaltından sonra yeniden rapor aldıklarını ve hak örgütleri ile birlikte hukuki mücadele vereceklerini dile getiren Pınar, “Dayanışmaya ve mücadeleye devam ediyoruz, vazgeçmiyoruz. Çünkü bu meşru, barışçıl, demokratik eylemlere yapılan saldırı tüm memlekete yapılan bir saldırıdır. Baskılarını arttırıp gözaltına alıp, tutuklayabilirler ama tüm halkı tutuklayamazlar bunun için biz değil onlar pes edecekler” ifadelerini kullandı.
 
Avukatlar da darp edilerek gözaltına alınmak istendi
 
Avukatlar olarak eyleme gözlemci olarak katılıp gözaltı, sağlık raporlarının alınması, emniyet birimlerinde gözaltına alınanları takip etme gibi bir işbölümüne gidildiğini ifade eden avukat Eylem Zengin de gözlemledikleri ilk hak ihlalinin ters kelepçe olduğunu kaydetti. Avukatların da gözaltına alınmak istendiğine ve şiddet uygulandığına dikkat çeken Eylem, “Engellemelerimiz sonucunda hiçbir avukat gözaltına alınmadı. Güvenlik Şube’ye görüşme için gittiğimizde müvekkillerimizin işlemlerinin devam ettiğini, bu yüzden görüştüremeyeceklerini söylediler. Görüşmemizin kanuni hakkımız olduğunu söylememize rağmen, avukat olarak 25 kişi bir araya gelmemize rağmen almadılar” diye belirtti.
 
Avukatlar uzun süre müvekkilleriyle görüştürülmedi
 
Konak Güvenlik Şube’de müvekkilleri ile görüşmek isterken içerden çığlık sesi duyduklarını ve bu nedenle polisler  ile tartıştıklarını dile getiren Eylem, amirlerin içeri almaması üzerine İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel'i aradıklarını ifade etti. Baro başkanının başsavcıyla görüşmesinden sonra içeri alındıklarını söyleyen Eylem, “2 kadın arkadaşımızın çıplak aramaya maruz kaldığını öğrendik. Bu konu hakkında hem kolluk ifadesinde beyanda bulunduk hem de hakimlik aşamasında Sulh Ceza Hakimliği'ne adli kontrolle sevk edildikleri için hakimlik aşamasına beyanda bulunmak istedik. Ancak hakimlik aşamasında salonda bir Güvenlik Şube polisi bulunduğu için hem müvekkillerimiz hem de biz kendimizi güvende hissetmediğimizi, bu polis memurunun da bu suçun faili olabileceği gerekçesiyle beyanda bulunmadık” şeklinde konuştu. 
 
‘Görüntülerin kişilerden habersiz yayınlanması suçtur’
 
Yalnızca çıplak arama işkencesi uygulandığına dair olayın olduğu gece Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi’nden (UYAP) suç duyurusunda bulunduklarını kaydeden Eylem, detaylı olarak yeniden bir dilekçe sunarak delillerin toplanması gerektiğini belirteceklerini dile getirdi. Valinin yayınladığı avukat Hazal Aydın ve Pınar’ın bulunduğu görüntülerin çıplak arama sonrası yapılan aramayla ilgili olduğunun altını çizen Eylem, şunları söyledi: “Çıplak arama sırasında hiçbir avukat zaten içeride değildi. Bu görüntülerin kişilerin bilgileri dışı yayınlanması kişisel verilerin ihlali niteliğinde bir suçtur. Soruşturma süreci gizli bir şekilde yürütülür, soruşturmanın herhangi evresinde bulunan verileri paylaşmaları zaten hukuka aykırı gerekli tüm yasal yollara başvuracağız.”