STÖ'lerden Adalet Bakanlığı'na çağrı
- 12:35 8 Şubat 2021
- Güncel
DİYARBAKIR - Adalet Bakanlığı ve ilgili kurumlara çağrıda bulunan STÖ'ler, "Hapishanelerde süresiz ve dönüşümlü açlık grevi yapan mahpusların sağlıklarının tehlikeye girmemesi için Adalet Bakanlığı ve ilgili kurumları hak ihlallerinin sonlandırılması ve tecridin kaldırılması için bir an önce adım atmaya davet ediyoruz" diyerek çağrıda bulundu.
Diyarbakır Tabip Odası, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Diyarbakır Temsilciliği, İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Diyarbakır Şubesi, Diyarbakır Barosu, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şubesi, Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği (TUHAY-DER) cezaevlerinde tutsakların başlattığı açlık grevi eylemi, cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri ve İmralı'da devam eden tecride dikkat çekmek amacıyla Diyarbakır Barosu Adli Yardım Binası Toplantı Salonu'nda basın toplantısı düzenledi.
Açıklama metnini Diyarbakır Barosu Cezaevi Komisyonu Eşbaşkanı Gizem Miran okudu.
Tutsakların 27 Kasım 2020 tarihinde başlattığı süresiz-dönüşümlü açlık grevi eyleminin 107 cezaevinde yayılarak devam ettiğini hatırlatan Gizem, Türkiye cezaevlerinde uzun süredir hak ihlallerinin yaşandığını ve bunun sistematik hale geldiğini belirtti. İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan tutsaklar için daha önce de açlık grevlerinin yapıldığını dile getiren Gizem, "Bu grevlerin etkisi ile tecrit geçici olarak kaldırılmış, ancak 7 Ağustos 2019 tarihinden beri görüş yasakları yeniden devreye girmiştir. Bu durum BM Mandela Kuralarına, CPT tavsiyelerine ve 5275 sayılı İnfaz Kanunu’na aykırıdır. Adalet Bakanlığı tarafından bir an önce yasal olmayan bu uygulamaya son verilmeli, gerek avukat gerekse aile görüşleri yaptırılmalıdır. Bizler; hukukçular, insan hakları savunucuları ve sağlık örgütü temsilcileri olarak açlık grevi eylemine başvuran mahpusların başta sağlık hakkı olmak üzere, yaşam haklarının korunması için tüm yetkililerin gerekli duyarlılığı göstermesi gerektiğini vurgulamak istiyoruz" dedi.
'Talebin yerine getirilmesi sorumluluğu iktidarda'
Siyasal iktidarın, tutsakların açlık grevi talebini süreç daha tehlikeli bir noktaya evrilmeden değerlendirmesi gerektiğini söyleyerek çağrıda bulunan Gizem, "Bu gün itibariyle 313 açlık grevcisinin tek bir talebi vardır o da; mutlak tecridinin kaldırılması talebidir. Bu talebin yerine getirilme sorumluluğu ise yine siyasal iktidarındır. Taleplerin karşılanmayıp hapishanelerde devam eden süresiz- dönüşümlü açlık grevleriyle ilgili olarak, eylemci mahpusların sağlık ve yaşam hakkına yönelik ortaya çıkacak üzücü sonuçlarından da yine siyasal iktidar sorumlu olacaktır. Bu nedenle öncelikle Adalet Bakanlığının ve ilgili kurumların bir an önce hareket geçmesi gerekmektedir" ifadelerini kullandı.
Gizem, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, Kamu Denetçiliği Kurumları ve ilgili tüm kurum ve kuruluşların görevlerini yaparak, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine son verilmesi, kişi onuruna yakışır muamele yapılması, tutsaklara yönelik işkence, kötü muamele ve insan onuruna aykırı davranış yasağı kapsamında muamelelerin ve diğer hak ihlallerinin ortadan kaldırılması, hasta tutsakların tedavilerinin aksatılmadan yapılması, hastane sevkleri sonrası karantina koşullarının tecrit işkencesi uygulamasına dönüştürülmesini önlemesi gerektiğinin altını çizdi.
'Adalet bakanlığı bir an önce adım atsın'
Açlık grevinde olan tutsakların kaldıkları cezaevlerinde düzenli sağlık kontrollerinin yapılması, protokollere uygun beslenme ihtiyaçlarının karşılanması, tıbbi bakımlarının yapılması gerektiğini belirten Gizem, "Daha önceki açlık grevi süreçlerinde de tıbbi olarak yapılacaklar ceza infaz kurumlara iletilmiş olup bu prosedürlere uyulması sağlanmalıdır. Biz aşağıda imzası bulunan hak, hukuk ve sağlık örgütleri sayısı 107’ye ulaşan hapishanelerde süresiz ve dönüşümlü açlık grevi yapan mahpusların sağlıklarının tehlikeye girmemesi için Adalet Bakanlığı ve ilgili kurumları hak ihlallerinin sonlandırılması ve tecridin kaldırılması için bir an önce adım atmaya davet ediyoruz. Açlık grevi sürecini yakından izlemek için oluşturduğumuz İzleme Koordinasyonu olarak merkezi ve yerel düzeyde gerekli girişimlerde bulunacak, bu durumu raporlayarak demokratik kamuoyunun oluşmasına katkı sunacağız" diye konuştu.