ANKARA - Pandemi sürecinde aylarca kapalı kalan işletmeciler örgütlenerek ‘Kabare Platformu’ adı altında bir dayanışma platformu kurdu. Bugünden itibaren işyerlerinin önünde eyleme geçecek olan işletmeciler, “Bıçak kemiğe dayandı” diyor.

 

Pandemi sürecinde derinleşen yoksulluk ve ekonomik krizle karşı karşıya kalan işletmeciler, çalışanlar ve müzisyenler bir araya gelip örgütlenerek  Kafe Bar Restoran Çalışanları ve İşletmecileri Dayanışma Platformu (KABARE)  adında bir platform oluşturdu. İşletmeciler 8 şubat’ta “Kabare Platformu” adı altında daha örgütlü ve daha yüksek sesle yaşadıkları sıkıntıları birçok ilde sokaklara çıkarak duyuracak.

 

Ankara’da bulunan KABARE üyesi esnaf ve dükkan sahipleri artık “bıçak kemiğe dayandı” diyerek sokaklarda mücadeleyi başlatacaklarını bildirdi.

 

‘Pandemiyle sorunlarımız arttı’

 

Pandemi koşulları nedeniyle kafe, bar, restoran çalışanları ve işletmecileri olarak bir platform altında toplanmayı uygun bulduklarını ifade eden Vengo Cafe’nin işletmecisi Solmaz Saçılık,  “Biz işletmeciler olarak pandemi öncesinde de sorunlarımız vardı ama pandemiyle birlikte artık katlanamaz ve başa çıkılamaz hale geldi. Biz de ‘Kabare’ adında bir platform kurduk. Kabare platformun altında daha örgütlü ve daha yüksek sesle haklarımızı savunabileceğimizi düşünüyoruz” dedi.

 

‘Mülk  sahiplerinin vicdanlarına bırakıldık’

 

Hem kendilerinin hem de yanlarında çalışan emekçilerinin açlıkla karşı karşıya geldiğini aktaran Solmaz , “Bu süreçte mülk sahiplerinin vicdanlarına bırakıldık. Kiralarımız mücbir sebep kapsamından muaf tutulabilirdi, tutulmadı. Vergilerden muaf tutulmadık ve kapalı olan mekanlarımızın faturalarını her türlü ödemeleri hala yapıyoruz. Sermayelerimizle, emeklerimizle, var ettiğimiz işletmelerimizle şuan para kazanmadığımız gibi işletmelerimizi de ayakta tutmak için para harcamamız gerekiyor. Bu koşullarda çok zorlanıyoruz” diye belirtti

 

‘Bu haftadan itibaren işyerlerimiz önünde olacağız’

 

Solmaz, Kabare Platform olarak birlikte hareket edeceklerini ve platforma Çankaya işletmecileri platformu, Eskişehir, Kadıköy, Antalya gibi birçok yerden destek çağrıları geldiğini vurguladı. Solmaz, “ Biz bu gelen desteklerle birlikte hareket etmeye başlayacağız. Bu haftadan itibaren iş yerlerimizin önlerinde pankartlarımızı hazırlayacağız. ‘KABARE’ ünlem işareti olan simgesini görünüm kılacağız. Bugünden itibaren sosyal mesafe ve hijyen kurallarına dikkat ederek işyerlerimizin önünde alkışlı eylemlerimizi gerçekleştireceğiz. Daha sonrasında da ara sokaklarda, caddelerde gerekirse Güven Park Kuğulu Park ve AKP kurumların önlerinde çeşitli eylemlerimiz olacak. Şu an bir takvim belirlendi; pazartesi başlayacak, pazartesinden itibaren oluşan reaksiyonlara göre ya da ihtiyaçlara göre farklı eylemlerimiz olacak” dedi.

 

 ‘Bugün bize lazım olan şey örgütlülük’

 

Yaklaşık 10 yıldır ‘Sentez Kültürü ‘işleten iki kız kardeş Sayme ve Dilek Işık, bu zaman kadar canlı müzik yaparak ayakta durmaya çalışsalar da pandemiyle beraber artık  işlerine devam edemez duruma geldiklerini söyledi. Akşam yaptıkları canlı müzik mekanlarında artık doğal gıdalar, el işiyle yapılan giysiler, takılar yer aldığını ifade eden kardeşlerden Dilek, “Kardeşimle Sentez Kültürü beraber işletiyoruz.  Sentez Kültür’de müziği de mezeleri de kardeşimle birlikte yapıyoruz. Yani burası tamamen bir kadın işletmesi. Biz şimdi ‘Kabare Platformu’ adında yeni bir oluşumun içindeyiz. Tüm Ankara esnafıyla birlikte bugün yaşadığımız sorunları çözmek üzere birlikte adım atmaya çalışıyoruz. Çünkü  ancak bugün bize destek olacak olan şey örgütlülüktür”

 

‘Devlet samimi ise vergi indirimi yapsın’

 

Hükümetin bir girişimde bulunmaması durumunda işletmecilerin durumunun daha da kötüye gideceğini vurgulayan Dilek, sözlerine şöyle devam etti: “ Ben geçmiş dönemde kredi çekmiştim ama onu geri ödeyemiyorum. Kendi evimizin ihtiyaçlarını karşılayamaz haldeyiz.  Hatta bazılarımızın şehri terk edip köye gitmek gibi planları bile var. Şimdi devlet gerçekten bize samimi davranmak ve yardımcı olmak istiyorsa verdiği bin lira çözüm değil, ki ben küçük bir işletmeyim. Aslında küçük işletme olduğumuza rağmen yükümüz çok fazla. Mesela devlet bizimle ilgili vergi indirimleri yapılabilir. Ben kapalı olsam bile sigorta bana borç olarak işlemeye devam ediyor. Yaşam standartları bile koruyamıyoruz, her gün daha da eksiye gidiyoruz.  Devlet gerçekten samimi ise bu tür vergi indirimleri veya iptalinde en az bir dönemi feragat etmeli. Kadın işletmeciler olarak da bu durum bize şöyle yansıyor: Toplumda değersizleştiriliyoruz. Mesleklerimiz değersizleştiriliyor ama kadın olduğumuz için ayrıca özel bir muameleye maruz kalıyoruz. Bu biraz toplumun ahlaki yapısı değişmesiyle alakalı bir durum. Bu desteklerle belki bazı söylemlerin değiştirilmesiyle belki bazı yasaların korunmasıyla biz de işlerimiz daha zevkle ve daha güvenle yapar hale gelebiliriz.”

 

‘Bu da bıçağın kemiğe dayandığının bir göstergesidir’

 

Destar Cafe işletmecisi Nurcan Aktay ise özellikle son bir yıldır kafelerin 3 aylık bir zaman kadar açık kalabildiğini anımsattı.  Hükümet tarafında bir destek ya da yardım gelmediği takdirde işletmelerini bir daha açamayacaklarını belirten Nurcan, “Hükümet bu zamana kadar bize bir şey yapmadı. Bir kira desteğinde bulunacaktı onu da alamadım. Yaklaşık bir yıldır kendi ihtiyaçlarımı kendim finanse etmeye çalışıyorum, bunu da borç olarak yapmaya çalışıyorum ve 5 ile 6 aydır dükkân sahibine borçlanmış durumdayım” diye ifade etti.

 

Pandeminin başladığı mart ayında bir takım önlemler ve yasakların getirildiği dönemde esnafların kendi aralarında örgütlenme ihtiyacı duymadığını aktaran Nurcan, “ Belki bunun geçici olduğu var sayıldı. Bir de nihayetinde biz aktivist değiliz, esnafız.  Örgütlülük boyutunda sıkıntılı bir kesim. Pandemi sürecinde giderlerimiz devam etmesine rağmen bir şey yapamadık. Kafe sahibiyle muhataplığımız devam etti ve tabi ödemelerimizi yapmak zorunda kaldık. Kafelerimiz kapalı olduğu halde stopajları ödemeye devam ediyoruz. Hal böyle kötüye gidince esnaflar olarak bir araya geldik ve bir platform altında toplanma kararı aldık. Yani bu durumun bıçağın kemiğe dayandığının bir göstergesi olarak okuyorum. Sesimiz duyurmaya çalışıyoruz, şimdiden pek çok esnaftan ve Türkiye'nin birçok yerinden olumlu eleştiriler alıyoruz” dedi.